Varis, bacaklardaki toplardamarların genişleyip kıvrımlı hale gelmesiyle ortaya çıkan yaygın bir sağlık sorunudur. Özellikle uzun süre ayakta kalanlar, hamileler ve genetik yatkınlığı olan kişiler varisleri sık görür. Geleneksel tedavi yöntemleri arasında skleroterapi, lazer tedavisi ve cerrahi müdahale yer alırken, son yıllarda alternatif tedavi arayışları da artıyor. Bu yöntemlerden biri olan sülük tedavisi (hirudoterapi), özellikle kan dolaşımını iyileştirme iddiasıyla dikkat çekiyor.
Yüzyıllar boyunca sülükler, insanlar taralından bir çok hastalığın tedavisinde kullanılmalarının yanısıra, oluşturdukları hastalıklar nedeni ile de tıbbi bir ilgi odağı haline gelmişlerdir.
Sülük Tedavisi Tarihi
İlk olarak M.Ö. 50. yüzyılda metodik sistemin kurucusu olan ve Hippocrates’in rakibi olarak bilinen Asclepiodcs’in öğrencisi Laodicea’nın kayıtlarında sülüğün tıpta kullanımı ile ilgili görüşlere yer verdiği görülmüştür. Daha sonra 10.yüzyılda Çin’de bir çok hastalığın tedavisinde sülüklerin kullanıldığından sözedilmektedir.
Avrupa’da ilk kez 15. yüzyılda tıbbi kullanım alanına giren sülükler, 19.yüzyılda öylesine popüler hale gelmiştir. 1833’de Fransa, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanmak üzere 41 milyon sülük ithal etmiştir. Kısa sürede bu bir endüstri kolu haline gelerek Avrupa’da büyük sülük çiftlikleri kurulmuştur.
Bu dönemlerde, sülüklerin basit bir nezleden kanserlere, iyileşmeyen ülserlerden kalp yetmezliklerine kadar birçok hastalıkta vücutaki fazla kanın ya da zehirli kanın atılmasında etkili oldukları fikri savunulmuştur.
Peki varis tedavisinde sülük kullanılır mı? İşte bilimsel veriler ışığında detaylar…
Sülük Tedavisi Nedir?
Sülükler, tıp tarihinde binlerce yıldır kan alma yöntemi olarak kullanılan canlılardır. Modern tıpta ise özellikle dolaşım bozuklukları, eklem ağrıları ve yara iyileşmesi gibi durumlarda destekleyici tedavi olarak denenmektedir. Sülüklerin salgıladığı hirudin adlı madde, kanın pıhtılaşmasını engelleyerek bölgesel kan akışını artırır. Ayrıca anti-inflamatuar (iltihap önleyici) ve ağrı kesici etkileri vardır.
Sülükler insanın derisine ya da mukozalara yapıştıklarında, tükürük bezlerinden hirudin denilen kan sulandırıcı bir madde salgılarlar. Hirudin denilen sülüklerin salgısı insanda pıhtılaşma faktörlerini azaltır ve kanama oluşmasını sağlarlar. Ayrıca sülüklerin tükürüklerinde histamin benzeri madde vardır ki insanlarda kılcal damarların açılmasını sağlarlar. Aynı zamanda sülükler ısırdıkları yerde ağrı oluşumunu azaltmak için anestezik madde de salgılarlar.
Varis Tedavisinde Sülük Kullanımı Nasıl İşler?
- Uygulama Süreci:
- Sülükler, varisli bölgeye veya çevresine yerleşir.
- Deriyi ısırarak kan emmeye başlarlar ve salgılarını bırakırlar.
- Ortalama 20-30 dakika sonra kendiliğinden ayrılırlar.
- İddia Edilen Faydalar:
- Kan akışını hızlandırarak damarlardaki basıncı azaltma,
- Ödemi ve ağrıyı hafifletme,
- Cilt görünümünü iyileştirme.
Günümüzde, modern tıp alanında özellikle plastik cerrahi, damar cerrahisi ve varis tedavisinde tıbbi sülük olarak adlandırılan H.medidnalis kullanılmaktadır. Kullanımdaki amaç sülüklerin toplardamar kanının birikmesi nedeni ile olan rahatsızlıkları çözme becerileridir. Sülükler atardamar dolaşımını bozmadan toplardamardaki kan birikimini engellerler.
Uygulama esnasında, kirli kan birikme riski olan bölge antiseptiklerle temizlenir sonra %5 glukoz solüsyonu gibi tatlı bir solüsyon ile sülük deriye tutturulur. Tutunduktan sonra beslenmesi sonlanıp kendi kendine düşmesi beklenir.
Sülük 10-20 dakika içinde 20-60 cc kan emerek, kanın içindeki su ve NaCl’ü atar ve konsantre ettiği kanla birlikte normal ağırlığının 2-6 katına çıkar . Sülüğün düşmesinden sonra kanamanın 1-2 saat daha sürmesi, kirli kanın giderilmesi için olumlu etkinin sürmesini sağlar. Sülüklerin 5 gün boyunca kanın biriktiği alanlara uygulanması sonucu, hemoglobinde yaklaşık 1-2 gram % azalma meydana gelir.
Sülük Tedavisine Bilimsel Veriler Ne Diyor?
- Sınırlı Kanıt: Sülük tedavisinin varis üzerindeki etkisiyle ilgili yeterli klinik çalışma bulunmuyor. 2020’de yapılan bir derleme, bu konuda kesin sonuçlar için daha fazla araştırma gerektiğini vurguluyor.
- Anlık Rahatlama: Bazı hastalar, tedavi sonrası bacak ağrısında geçici bir rahatlama bildirse de bu etki kalıcı değil.
- Plasebo Etkisi: Psikolojik rahatlama, sübjektif iyileşme hissine yol açabiliyor.

Sülük Tedavisinde Riskler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
- Enfeksiyon Riski:
- Sülükler steril ortamda yetiştirilmezse bakteri (Aeromonas spp.) bulaşır.
- Açık yaralı bölgelerde uygulama sepsis riski taşır. Yazının sonunda Sülük Enfeksiyonu bölümünü okuyunuz!
- Alerjik Reaksiyonlar:
- Sülük salgılarına karşı kaşıntı, kızarıklık veya anafilaksi.
- Kanama:
- Hirudin nedeniyle kanama süresi uzar. Kan sulandırıcı kullananlar daha yüksek risk altında.
- Yanlış Uygulama:
- Sülüklerin yanlış bölgeye yerleştirilmesi, damar hasarına yol açar.
Geleneksel Tedavilerle Karşılaştırma
Yöntem | Avantajları | Riskler |
---|---|---|
Skleroterapi | Hızlı, etkili, lokal anestezi ile yapılır | Geçici morluklar, alerji riski |
Lazer Tedavisi | Ameliyatsız, iz bırakmaz | Yüksek maliyet, hafif ağrı |
Sülük Tedavisi | Doğal, düşük maliyetli | Enfeksiyon, kanama, etkinlik kanıtı yok |
Kimlere Sülük Tedavisinden Yaptırmasın?
- Kanama bozukluğu olanlar,
- Bağışıklık sistemi zayıf kişiler,
- Gebeler ve emziren anneler,
- Antikoagülan (kan sulandırıcı) ilaç kullananlar.
Sonuç
Sülük tedavisi, varis için kanıta dayalı bir tedavi yöntemi değildir. Geleneksel tıp yöntemleriyle karşılaştırıldığında riskleri faydalarından daha ağırdır. Özellikle enfeksiyon ve kanama riski nedeniyle, bu tedaviyi denemeden önce mutlaka bir kalp damar cerrahisi uzmanına danışmalısınız. Unutmayın: Varis, ihmal edildiğinde derin ven trombozu veya bacak ülseri gibi ciddi komplikasyonlara yol açar.

Sülüğe Enfeksiyonu (HİRUDİNİASİS)
Niyetiniz iyidir ama uygun şartlarda işlem yapmazsanız, sülükler enfeksiyon yapar. Bu hastalığa HİRUDİNİASİS denir.
Hirudiniasis 2 türlüdür:
1- Sülüğün ciltte yaptığı hastalıktır. Sülüklerin tedavi amaçlı kullanılmaları dışında bu grupta yer alan hastalıklar tatlı su ve toprak sülüklerinin insanları ısırması sonucu oluşur. Bunların içinde en tehlikelisi toprak sülüklerinin oluşturduğu hastalıktır. . Tropik ormanlarda toprak sülükleri nemli toprakta, bitkilerde ve çalılarda yaşarlar.
Sülüklerin zehirlediği topraklarda yürüyen insanların ve hayvanların özellikle bacaklarına tutunurlar. Tutunduktan sonra kan emmek için uygun bir yere yerleşip beslenmeye başlarlar. Sıkıca bağlanmış ayakkabılardan, giysilerin ya da çorapların dokumasından kolayca geçebilirler.
KANIN SIZMASI
Isırma bölgesi ağrısızdır. Kişi genellikle sülüğün düşmesi sonucu kanın sızmasını hissedene dek parazitin varlığından habersizdir. Sülüğün salgıladığı hirudin adlı antikoagulan yani kan sulandırıcı ve damar gevşetici madde nedeni ile kanama saatlerce uzar.
Isırma alanında, sülüğün üçlü çenesine uygun şekilde oluşan Y harfi şeklindeki iz karakteristiktir. Kanamanın yanısıra bu alanda şişlik, kızarıklık, kaşıntı, ürtika plağı, bül ve nekroz gelişir. Sülük ortadan kalktıktan sonra oluşan yara iz bırakmadan kolayca iyileşir. Ancak sülük, tutunduğu deri alanından çekilerek ve zorlanarak uzaklaştırmaya çalışılırsa, ağız parçaları burada kalarak yabancı cisim reaksiyonuna ve gecikmiş yara iyileşmesine neden olur. İyileşmesi geciken yaralarda mantar ya da bakterilerin oluşturduğu ikinci enfeksiyonlar olur.
Aşağıdaki resimde sülük tedavisi sonrası, bacağın nasıl MİKROP KAPTIĞI ve ALLERJİ geliştiğini görebilirsiniz:

2- Sülüğün iç organlarda yaptığı Hirudiniasis: Sülüklerin iç organlarda yaptığı paraziter hastalıktır. İnsanların enlekte suları içmeleri ya da bu sularda banyo yapmaları sonucu gelişir. Enfekte sularda yürünmesi veya yıkanılması ile gastrointestinal ve genitoüriner sistemi tutarlar. Bu hastalığa etken olarak bir çok tatlı su sülüğü vardır ama Lnilotica ve D.ferox en önemli olanlarıdır.
İÇ ORGANLAR
Genç tatlı su sülükleri, su içme esnasında ağızdan ya da burun deliklerinden girerek, ağız, yemek borusu, küçük dil gibi mukoz membranlarına tutarlar. Derin nefes alma ile ya da hareket ederek soluk borusu, bronşlara ulaşır. Tutundukları noktada sülükler kan emmeye başlarlar ve bunu gövdeleri normal büyüklüklerinin 2-6 katına ulaşana kadar sürdürürler. Kan emme işlemi sırasında normalde ağrı gelişmemesine karşın, bulundukları bölgede oluşturdukları fiziksel tıkanıklık ve fonksiyon bozukluğuna bağlı olarak ağrı, yabancı cisim hissi ve kanama yapabılırler. Burundaki boşluklara tutundukları zaman başağrısı, grip benzeri şikayetler, nefes darlığı ve burun kanaması yapabilirler. Yemek veya soluk borusuna, ses tellerine tutunarak ağızdan kan gelmesi, ses kısıklığı, tam ses kaybı, göğüs ağrıları ve ölümle sonuçlanan boğulmalara neden olabilirler. Buna karşın yutulduklarında midede sindirilirler.
Bir kadın enfekte derin bir suda yüzer ya da yürürse, sülükler vajene yerleşebilirler. Ayrıca benzer mekanizma ile erkeklerde de idrar yollarına ve mesaneye yerleşerek, kanlı idrar yapmaya neden olabilir.
Sülük Enfeksiyonu Tedavisi
DİKKAT: Aşağıdaki tedavileri doktorlar yapar, KENDİNİZ DENEMEYİNİZ!
Sülükler beslendikten sonra genellikle kendiliklerinden düşerler. Eğer sülük kendiliğinden düşmüşse, ikincil enfeksiyonu önlemek için antiseptik ve antibiyotikler kullanılabilir. Sülüklerin yapıştıkları yerden ayrılmalarını sağlamak amacı ile yapılacaklar:
Sülükler bulundukları yerden çekilerek çıkartılmaya çalışılmamalıdır. Bu sülüğün ağız kısmının bölgede kalarak, yabancı cisim reaksiyonu oluşturması ve iyileşmede gecikme ile sonlanabilir. Sülük cilt alanından ayrıldıktan sonra, oluşan kanamayı durdurmak için tampon ya da şap uygulamak gerekebilir.
Burun boşluğunda ya da üst solunum yollarında yerleşen sülüklerin çıkarılması zordur. Sülüğe ve tutunduğu bölgeye lokal anestetik madde uygulanır. Sonra forsepsle çekilir. Posterior farenks, larenks. trakea ya da bronşlara yerleşen sülüklerin çıkarılması:
Hastayı trendelenburg pozisyonuna getirilir. Sonra lokal ya da genel anestezi altında, endoskopik cihaz kullanılarak forsepsle sülük çıkar.
Ağız içine ya da yemek borusuna yerleşen sülükler, tuzlu su ile gargara yaparak ya da 5 ml kloroform ve 15 ml terebentin çözeltisi kaynatılıp buharı hasta tarafından içine çekilerek sülüğün mukozayı bırakması sağlanarak çıkarılabilir. Böylece sülük tutunduğu yerden ayrılır, yutulur ve sindirilerek dışkılamayla atılır.
DİKKAT: Yukarıdaki tedavileri doktorlar yapar, KENDİNİZ DENEMEYİNİZ!

Yara Hastalıkları ve Tedavileri için ayrıntılı bilgiye ulaşmak için lütfen tıklayınız
Yara hastalığı ve “tedavisi yok, bu hastalıkla yaşamaya alış” denilen hastaların tedavi sonrası yorumlarını okumak için lütfen tıklayınız
Varis İç Varis Venöz Yetmezlik Hastalıkları ve Tedavileri için ayrıntılı bilgiye ulaşmak için lütfen tıklayınız
Varis hastalığı ve “tedavisi yok, bu hastalıkla yaşamaya alış” denilen hastaların tedavi sonrası yorumlarını okumak için lütfen tıklayınız
Prof. Dr. Ahmet AKGÜL’ün özgeçmişine ulaşmak için lütfen tıklayınız
İletişim ve Randevu için lütfen tıklayınız