📌 Amputasyon Nedir?
Amputasyon, vücudun bir uzvunun cerrahi müdahale ile alınmasıdır. Başka bir deyişle, tamir edilemeyecek düzeyde hasarlanmış bir uzvu (kol, bacak, el, ayak, parmak…) ameliyat sırasında uzvun kemiği ile beraber keserek vücuttan ayırma işlemidir.
Bu işlem, genellikle ciddi yaralanmalar, dolaşım bozuklukları, enfeksiyonlar veya kanser gibi durumlar sonucunda hayat kurtarıcı bir önlem olarak uygulanır.
Bu işlem çok ACIMASIZ ve KÖTÜ görünür ve hatta “tıp bu kadar ilerledi, hala niye bu kadar “İLKEL” bir işlem yapılıyor?” da diyebilirsiniz. Çünkü biz de biliyoruz ki amputasyon işlemi ve bu işleme onay verilmesi, bir insanın yaşarken kendi vücudu için alabileceği neredeyse EN ZOR KARARLARDAN biridir.
Bu kararı almak zorunda olduğumuz zaman her 3 taraf (hastanın kendisi, hastanın yakın(lar)ı, doktor) için de zor bir dönem başlar ve alınacak kararda şu iki nokta önemlidir:
Acaba kesilme işleminden başka bir yol yok mu (doktor ve sağlık çalışanlarının vermesi gereken bir karar): “Acaba her yapacağımızı yaptık mı, bir daha bu işin geri dönüşü yok, başka bir doktorlara da mı danışsak acaba, şu doktor daha tecrübeli..” diye düşünceler başlar. Zor bir karardır amputasyon, zaten hiçbir doktor da amputasyon kararı vermek istemez.
Önemli Soru: Amputasyon Kararı
Kesildikten sonra hayatı nasıl olacak (her 3 tarafı da ilgilendiren soru)?
Kesilen yerin yarası iyileşecek mi (doktorun vereceği karar ve öngörü): Kesilen yerdeki yara iyileşmez ise kesilme işlemi daha yukarılara doğru gidecektir çünkü. BU nedenle nereden kesileceği kararı çok önemlidir. Az bir amputasyon yapmak adına yanlış yerden kesilme olursa daha sonra daha kötü sonuçlar ortaya çıkacaktır.
Örneğin aşağıdaki resme bakın. Parmaklar ampute edilmiş ama yara kapanmamış yani başarılı bir amputasyon kararı olmamış. Çünkü amputasyon zemininde açılan bu yara ilerler ve zamanla amputasyon daha yukarılara doğru ilerler. Bu uygun olmayan yaranın nedeni amputasyon güdüğü yani yarasına yeterli kan gelmemesidir.
Aslında amputasyon öncesi bacak damarları ayrıntı değelendirilse ve damarlar açılabildiği kadar açılsaydı, amputasyon sonrası güdük yerinde yara olmazdı.

Başarılı bir amputasyonda güdük yeri temiz bir şekilde kapanır ve daha sonra bir sıkıntı olmaz.
Amputasyonların en sık nedenlerinden biri, o bölgeye ulaşan atar damarların tıkalı ve yetmezlikte olmasıdır. Bu nedenle amputasyon öncesi mutlaka bacak/kol gibi uzuvlara anjiyografi yapmalıyız ve damarlar parmak uçlarına kadar açmalıyız.
Aşağıdaki videoda atar damar tıkanıklıklarında yaptığımız damar içi pıhtı ve plakları temizlayan DAMAR TIRAŞLAMA işlemi anlatılmaktadır. Hemen altındaki büyük videoda ise damar traşlamada kullandığımız cihazlardan bir tanesi ve çalışma mekanizması görülmektedir:
ma yapılması hem kanserle ilgili kötü sonuçların önlenmesinde hem de protez uygulanması sırasında başarı oranlarını arttıracaktır.
Tıp ve sağlık bu kadar ilerledi, peki, niye AMPUTASYON yapıyorlar?
Her ne kadar tıp çok ilerlese de, yeni yeni ilaçlar, antibiyotikler çıksa da, damar ameliyatları ve damarların ameliyatsız tedavilerdeki başarı çok artsa da, toplumda sağlık üzerine olan bilinçlendirme artsa da hala bu işlem yapılmakta ve biliniz ki tahmininizden çok daha fazla yapılmaktadır. Bunun nedeni 2 taraflıdır:
- Doktor tarafı
- Hasta tarafı
1- Doktor tarafı:
Örneğin: Bacakta çok ciddi bir yara var, mikrop da kapmış ve bu durum gittikçe bozuluyor. Mikrop bacağın kemiğine kadar ilelemiş ve zaten damar da tıkalı.
Bacak kasları kan gelmediği için devamlı mikro düzeyde yıkılıyor ve bu parçacıklar böbreğe ve kalbe zarar veriyor. Mikrop da aynı zamanda kan dolaşımına geçip hastayı öldürme riski taşıyor.
Doktor kendine 2 soru soruyor:
1- Bacağı kurtarmak için ameliyat veya ameliyatsız tedavi yaparsam hastanın bacağını kurtarır mıyım?
2- Bacağı kurtarmakla uğraşırken hastanın hayatını riske mi atarım?
İşte bu durumda amputasyon ile tüm bu riskler daha da azalmış oluyor.
Tabiki tüm riskleri alarak bacağı kurtarmak için uğraşan doktorlar da var.
Amputasyon işlemi bir teknik olarak yani ameliyat tekniği olarak zor bir işlem değildir. O nedenle riskli durumda bacağı kurtarmak için çalışmak çok daha zor bir işlemdir.
Bazen ne kadar uğraşırsa uğraşalım, en iyi ameliyatları bile yapsak, amputasyon kaçınılmaz olarak son duraktır. AMA BİR UZVU KESMEK EN KOLAYIDIR, ÖNEMLİ OLAN AMPUTASYON YAPMADAN SAĞLIĞI TEKRAR KAZANDIRMAKTIR.

AMPUTASYON SEVİYESİ
Amputasyon seviyesini belirlemek de son derece önemlidir. Eğer damar tıkanıklığına bağlı bir amputasyon kararı verilecekse amputasyon seviyesi BELİRLENMELİDİR. Parmak mı, parmakların hemen arkası mı, topuk kalacak mı yoksa ayak bileğinden mi amputasyon olacak? Diz altı daha iyidir ama diz üstü kesilmesi mi gerekli acaba?
İşte bu sorular ve sorunlar da amputasyon kararı verilen hasta ve hasta yakınlarını ilgilendirdiği kadar doktorları da ilgilendirir. Amputasyon ameliyatını genellikle ORTOPEDİ DOKTORU ve çok daha az sıklıkla, mecburi durumlarda GENEL CERRAHLAR yapmaktadır. Buna rağmen amputasyon seviyesinin kararını ise KALP DAMAR CERRAHLARI vermektedir. Damar cerrahları da bu kararı verirken sıklıkla hastanın damar anjiyosuna göre karar verirler.

Herşey kötü gitse bile bacak amputasyonunu en fazla DİZ ALTINDA tutmak, hastanın ve hasta yakınlarının daha sonraki yaşam konforu için en idealidir. DİZ EKLEMİ korunmalıdır çünkü amputasyon sonrası kullanılan ayak protezleri diz altı çok uygun şekilde kullanılabilmektedir. Böylece kişi kendi diz eklemini kullanarak hastalık döneminden çok daha rahat ve ağrısız hayat sürebilirler hatta pantolon giyip dışarda yürürse kimse protez kullandığını bile anlamayacaktır. Fakat diz üstü veya kasıktan bacak amputasyonu yapılırsa, kullanılan protezler doğal diz eklemini taklit edemezler ve kişi bacağını neredeyse “baston” gibi kullanır ve hayat konforu azalır.
Enfeksiyon ve İltihap
Bu nedenle CİDDİ BİR ENFEKSİYON ve/veya ÇOK ACİL BİR SAĞLIK DURUMU YOK İSE bacak damarı nereden tıkalı olursa olsun hatta diz üstü amputasyon kararı olsa bile yeni bir anjiyo yapmalıyız. Damar traşlama ile ayağa kadar açılma olmasa bile amputasyon seviyesini DİZ ALTINA indirmek gerekir.
2- Hasta tarafı:
Aslında o kol veya o bacak AYLAR hatta YILLAR öncesinden hastaya uyarı vermiştir. Önceleri çok uzun yolda yürürken baldırda ağrılar başlamış, dinlenerek geçmiş (bu duruma KALDİKASYO denir, ayrıntılar için lütfen TIKLAYINIZ) sonra yürüme mesafesi azalmış, dinlenme süreleri artmıştır. Ama hasta uyarıyı ciddiye almamıştır.
“Yorgunluk” demiştir, “sonra doktora giderim” demiştir ve hep ertelemiştir.
Diyabet ve Şeker
Bu arada kilo da aldığı için önce insülin direnci artmış sonra şeker hastalığına yakalanmıştır. O nu da çok ciddiye almamıştır.
“Birkaç ilaç içer düzelirim” demiştir. Artık ayağında hisler değişmeye başlamış ve devamlı ayağını bir yerlere çarpar olmuştur. Sıkı giydiği ayakkabı da devamlı ayakta yara açmaktadır ama çok da ağrı hissetmemektedir. Zamanla açılan yara iyileşmez olur. O yaraya da kendisi pansuman yapmış veya yalnızca yara bandı yapıştırmaktadır.
Zamanla ayaktan kötü kokular gelmeye başlamış ve artık doktora gitmeye karar vermiştir.
Doktor bir işlem önermiş ama hasta korkmuş ve tekrar tedaviyi ertelemiştir. Veya işlem görmüş, hasta biraz düzelmiş ama kontrollerine ve doktorun tavsiyesine uymamıştır.
Sigara
Sigara zaten içmektedir veya bırakalı yalnızca birkaç gün olmuştur veya bırakmaya yeni karar vermiştir.
İşte bu durumda bacak damarında gelişen yeni bir tıkanıklık dalgası veya doktorun yaptığı işlem sırasında damarın çok kötü bulunması artık amputasyona giden yolu hazırlamıştır.
Yine böyle bir hastada uyguladığımız AMELİYATSIZ damar açma ve bacağı amputasyondan kurma işlemimiz için aşağıdaki gazete haberini okuyunuz. Veya haberin ayrıntıları için lütfen burayı tıklayınız:
Gazete Haberi
"15 yıllık tıkanıklık, özel bir aletle sondajlanarak açıldı. Toplardamarın ters akım yönünde yapılan işlem tıp literatürüne geçti.
Rizeli 48 yaşındaki fırıncı ustası C*** Ö***'ün 15 yıldır tıkalı olan bacak damarı, Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen bir ameliyatla, toplardamarın akım yönünün ters istikametinde anjiyo yapılarak açıldı. Damar tıkanıklığına bağlı olarak bacağında gelişen ve tedavi edilemeyen yaranın enfeksiyon oluşturması sonucu bacağını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kalan Öztürk, konuşa konuşa gerçekleştirilen ve 5 saat süren ameliyattan yürüyerek çıktı.
15 yıl önce vücudunun tamamı yanan varis hastası Cemal Öztürk'ün toplardamarı, bu yanık sebebiyle tamamen tıkandı. Toplardamarındaki iç variste pıhtı oluşan Öztürk'ün bacağı kan akımı olmadığı için şişti ve topuk bölgesinde bir türlü kapanmayan yara oluştu. Yıllarca doktor doktor dolaşarak derdine çare aradığını söyleyen Öztürk, "Kime başvurduysam bir varis çorabı verdi ve yarayı tedavi etmeye çalıştı. Ama yara kapanmadığı gibi daha da kötüleşti. Artık ağrılarım dayanılmayacak boyuta ulaşmıştı" dedi. Verilen geçici tedavilerle durumu daha da kötüleşen ve sol bacağındaki toplardamarı göbek bölgesine kadar tıkanarak kesilme noktasına gelen Öztürk, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Egitim ve Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Kliniği Şefi Prof. Dr. Ahmet Akgül ve ekibinin gerçekleştirdiği ameliyatla yeniden sağlığına kavuştu.
TIP LİTERATÜRÜNE GEÇTİ
Bu ameliyatın Türkiye'de ilk kez gerçekleştirildiğini söyleyen Prof. Dr. Akgül, "Bacak damarındaki tıkanıklıkların çok ince bir tel ile girilerek anjiyo yöntemi ile açılması son yıllarda gelişen ve bazı merkezlerde yapılan ameliyat tekniklerinden biri. 1-2 aylık darlıklar ya da tıkanmalar, toplardamarın kan akım yönü istikametinde girilerek açılıyor. Bu işlem yıllanmış darlıklara uygulanmıyor. Ancak bizim vakamızda hastanın damarındaki tıkanıklık 15 yıllıktı ve adeta damarın içinde betonlaşmıştı. Biz bu ameliyatı yeni bir alet kullanarak yaptık. Diz altından küçük bir delik açarak, ucunda elmas olan 0.2 milimetrelik bir telle damara girdik. Kateterin ucundaki elmasla petrol kuyusu açar gibi tıkalı damar içinde delik açarak ilerledik. Elmas, pıhtıyı kan hücrelerinden daha küçük şekilde parçaladığı için aspire etmeye gerek kalmadı. Ancak, kateter üst baldırda bir noktaya gelince daha ileri gitmedi. Bu kez belki de dünyada ilk kez gerçekleştirilen bir girişimle kasıktan girip, tıkanıklığı toplardamarın ters akım yönünde, aşağı doğru temizledik. Daha sonra tekrar yukarı dönüp göbeğe kadar olan kısımdaki darlığı açtık" dedi.
Cemal Öztürk, Prof. Dr.Ahmet Akgül'ün gerçekleştirdiği 5 saatlik ameliyattan yürüyerek çıktı."
📌 Amputasyonun Başlıca Nedenleri
✔ Dolaşım Bozuklukları (İskemik Nedenler). Özellikle diyabet ve damar sertliği gibi hastalıklar, uzuvlara yeterli kan akışını engeller. Kan dolaşımı yetersiz olduğunda, dokular oksijen alamaz ve bu durum doku ölümüne yol açar. Böyle bir durumda, enfeksiyon ve diğer komplikasyonları önlemek için amputasyon gerekli hale gelir.
✔ Travmalar. Trafik kazaları, iş kazaları ve düşmeler gibi ciddi yaralanmalar, uzuvların işlevini kalıcı olarak kaybetmesine neden olur. Bu tür durumlarda, sağlıklı dokuların korunması için hasarlı uzvun alınması gerekir.
✔ Enfeksiyonlar: Özellikle antibiyotik tedavisine yanıt vermeyen enfeksiyonlar, vücudun diğer bölgelerine yayılır. Bu durumda, enfekte olan uzvu almak, enfeksiyonun kontrol altına alınmasını sağlar.
✔ Tümörler: Kanserli dokuların yayılmasını önlemek için, kanserin bulunduğu uzuv cerrahi olarak çıkarılır. Böylece, sağlıklı dokuların korunması sağlanır.
✔ Doğumsal Anomaliler: Bazı doğumsal bozukluklar, uzuvların normal işlevini yerine getirememesine yol açar. Bu tür durumlarda, hastanın hareket kabiliyetini artırmak için amputasyon uygulanır.

📌 Amputasyon Türleri
Amputasyonun türü, uzvun hangi bölgesinin alındığına bağlı olarak değişir. İşte en yaygın amputasyon türleri:
🔹 Bacak (Alt Ekstremite) Amputasyonu. Ayak, bacak veya kalça seviyesinde yapılan bu amputasyon, genellikle dolaşım bozuklukları ve diyabet (şeker hastalığı) nedeniyle gerçekleşir.
Ayak ve ayak bileği amputasyonları, diyabetik ayak yaraları başta olmak üzere kemik iliği iltihabı yani osteomiyelitlerde olur. Ayrıca travmalarda, kanser (tümör) veya doğuştan oluşan yapı bozukluklarında uygulanır.
Amputasyon düzeyi yukarı doğru çıktıkça yürüme yeteneği azalır.
Parmak amputasyonları ve ayak tarak kemikleri amputasyonları yürümeyi çok fazla etkilemezler.
Bu amputasyonlarda kalıcı eklem sorunları gelişmemesi için yumuşak doku dengesinin sağlanması gerekir.
Ayak bileği amputasyonlarında topuk bölgesinin kanlanması değerlendirilmelidir. Topuk kemiğinin çıkarılmadığı ameliyatlar teknik olarak zor olmalarına karşın yürüme açısından avantajlıdırlar.
🔹 Kol (Üst Ekstremite) Amputasyonu. El, kol veya omuz seviyesinde yapılan bu işlem, genellikle travmalar veya tümörler nedeniyle uygulanır.
Elin ve parmakların bütünlüğünün korunması hayat kalitesi için önemlidir. El ve el parmakları amputasyonu, geçirilen kazalar, travmalar, elektrik yanıkları, doğuştan gelen yapı bozuklukları ve kanserler gibi farklı sebeplere bağlı olarak yapılır. Amputasyon ameliyatının amaçları elde fonksiyonun mümkün olduğunca korunmasıdır. Güdüğün sağlıklı ve dayanıklı bir örtü ile kapatılması gerekir. Kullanışlı bir duyunun korunması, sinirlerin korunması ve eklemlerin kalıcı şekilde bozulmalarının önlenmesi gerekir. Kısa süren bir nekahat süresi olmalıdır. Erken protez uygulanabilirliğin oluşturulması, hastanın işine ve günlük yaşamına erkenden dönmesinin sağlanması gerekir.
Endüstriyel çalışma hayatında sıklıkla karşılaşılan parmak amputasyonlarında parmak tekrar yerine takılamıyorsa mikrocerrahi teknik kullanılarak hazırlanabilecek olan bazı flepler bu amaca en iyi şekilde hizmet etmektedirler. Ray amputasyonların sonuçları da fonksiyonel ve kozmetik açıdan oldukça başarılıdır. El seviyesinde amputasyonlarda birçok farklı tekniğin mevcuttur.
Dirsek altı amputasyonlarında kemik uzunluğunun korunması, ön kol hareketlerini mümkün kılarak ampute edilmiş kolun fonksiyonlarını arttırır.
Kemik uzunluğunun kısa olduğu dirsek altı amputasyonlarında fonksiyonu arttırmak ve daha rahat protez kullanımını sağlamak için çeşitli uzatma yöntemleri kullanılabilir.
Mümkün olduğu kadar dirsek eklemi korunmaya yönelik amputasyon yöntemleri uygulanmalıdır.
Sağlıklı yara iyileşmesini sağlarken mümkün olan en uzun güdük seviyesinin korunması bu bölge amputasyonlarında birincil amaç olmalıdır.

OMUZ AMPUTASYONU
Omuz bölgesinde yapılan amputasyonların sıklığı çok fazla değildir. Bu bölge amputasyonlarının sebeplerinin başında kanserler gelmektedir.
Tüm kolu etkileyen ağır travmalar, hayatı tehdit eden enfeksiyon varlığı ve doğuştan bozukluklar diğer sebepler arasındadır.
Omuz amputasyonlarını iki gruba ayırmak mümkündür:
İlk grupta omuz dezartikülasyonu, skapulotorasik amputasyon gibi kolun tümünün vücuttan uzaklaştırıldığı girişimler yer alır.
İkinci grupta ise interkalar omuz rezeksiyonu, skapulektomi gibi kolun uç bölümünün korunduğu yöntemler mevcuttur.
İlk gruptaki amputasyonlardan sonra fonksiyonel ve kozmetik sonuçlar genellikle çok iyi değildir. Özellikle kozmetik görünümü düzeltmek için çeşitli cerrahi girişimler uygulanabilir.
Amputasyon sonrası protez kullanım oranı bu gruptaki hastalarda çok yüksek olmamaktadır. İkinci gruba giren girişimlerin sonuçları ise çok daha tatminkardır. Bu bölgeyi ilgilendiren kanserlerde olguların birçok branş doktorları tarafından değerlendirilir. Sonra cerrahi planlama yapılması hem kanserle ilgili kötü sonuçların önlenmesinde hem de protez uygulanması sırasında başarı oranlarını arttıracaktır.
ÇOCUKLARDA AMPUTASYON
Uzvun (kol/bacak) uzunluğunun korunması ve fonksiyonel olarak normale yakın bir uzuv kazandırılması tüm amputasyonlarda ilk amaçtır.
Çocuklarda büyümenin devam etmesi, cilt ve yumuşak dokuların elastikiyetinin yüksek olması ve hızlı iyileşme kapasitesi erişkin amputasyonlarından ayıran en önemli özellikleridir. Büyüme özelliği nedeniyle, erken yaşlarda yapılan amputasyonlarda, ileride fonsiyonel ve yeterli uzunlukta bir uzuv sağlanması öngörülmelidir.
Çocuklarda kemik dokuda yapılacak her girişim, belirlenen cerrahi presipler içerisinde yapılır. Hızlı, sorunsuz bir düzelme sağlayacaktır. Erken dönemde protez kullanmasına imkan vererek normal sosyal aktivitelerini yapabilmesini sağlayacaktır.
Doğumsal veya edinsel nedenli amputasyonlarda mümkün olan en uygun dönemde olur. Çocukların protez kullanmasına olanak sağlayarak hayat kalitesinin arttırılması gerekmektedir. Uygun zamanda uygun seviyeden yapılan cerrahi girişimler buna olanak vermektedir.
Parmak Amputasyonu: El veya ayak parmaklarının amputasyonu, enfeksiyonlar, yaralanmalar veya damar hastalıkları nedeniyle yapılır.
Diz Üstü ve Diz Altı Amputasyonları. Bacağın diz üstünden veya diz altından alınması, hastanın yürüme yeteneğini korumak için dikkatle planlanır.
Kalça Amputasyonu: Kalça eklemi seviyesinde yapılan bu işlem, genellikle tümörler veya ciddi travmalar nedeniyle gerçekleştirilir.
📌 Amputasyon Süreci
1️⃣ Ameliyat Öncesi Hazırlık: Öncelikle, hastanın genel sağlık durumu önemlidir. Kan testleri, görüntüleme yöntemleri ve dolaşım testleri ile ameliyatın gerekliliği ve riskleri belli olur. Bu aşamada, hastayı ve yakınlarını sürecin aşamaları hakkında bilgilendiririz.
2️⃣ Cerrahi İşlem: Ameliyat, genel anestezi altında olur. İşlem sırasında, uzvun sağlıklı doku seviyesinden kesilmesine özen gösteririz. Kanama kontrol altına alınır ve sinir uçları dikkatle kapatılır. Ayrıca, protez kullanımını kolaylaştırmak için yara bölgesini en uygun şekilde şekillendiririz.
3️⃣ Ameliyat Sonrası Bakım: İyileşme sürecinde, enfeksiyon riskini önlemek için yara bakımı büyük önem taşır. Ayrıca, ağrıyı yönetmek ve şişliği azaltmak için uygun ilaçlar kullanırız. Bu süreçte, hastalarımızın moralini yüksek tutarak, yeni yaşamlarına uyum sağlamalarına yardımcı oluruz.
4️⃣ Rehabilitasyon: Ameliyat sonrası dönemde, fizik tedavi ve rehabilitasyon programları büyük önem taşır. Bu programlar sayesinde, hastalarımızın kas güçlerini artırır, denge ve koordinasyonlarını geliştiririz.
📌 Amputasyon Sonrası Yaşam Kalitesini Artırmak
Amputasyon, hastalarımızın hayatında önemli bir değişiklik yaratır. Ancak, doğru tedavi ve destekle, hastalarımız bağımsız bir yaşam sürer. İşte bu süreçte dikkat ettiğimiz başlıca noktalar:
✔ Fiziksel Rehabilitasyon. Kas gücünü artırmak, dengeyi sağlamak ve için kişiye özel egzersiz programlar var.
✔ Protez Kullanımı: Modern protezler sayesinde, hastalarımız günlük yaşamları daha rahat sürer. Protez seçimi ve uyumu, hastanın ihtiyaçlarına ve yaşam tarzına göredir.
✔ Psikolojik Destek: Amputasyon sonrası, hastalarımızın duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarını da göz önünde bulundururuz. Bu süreçte, psikolojik danışmanlık hizmetleri sunarak hastalarımızın kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlarız.
✔ Sosyal Uyum: Hastalarımızın günlük hayata yeniden adapte olmalarını destekleriz. İş, hobiler ve sosyal aktiviteler, hastaların özgüvenini artırır ve yaşam kalitesini yükseltir.
✔ Düzenli Takip ve Kontroller: Ameliyat sonrası dönemde, hastalarımızı düzenli olarak takip ederiz. Yara iyileşmesini, protez uyumunu ve genel sağlık durumunu değerlendirerek, olası komplikasyonları erken aşamada önleriz.

📌 Olası Komplikasyonlar ve Riskler
Amputasyon cerrahisi, her ne kadar hayat kurtarıcı olsa da bazı riskler taşır. Ancak, deneyimli ekibimiz sayesinde bu riskleri en aza indiririz. İşte nadir görülen komplikasyonlar:
⚠️ Enfeksiyon: Bazen ameliyat bölgesinde enfeksiyon oluşur. Bu riski önlemek için steril teknikler ve uygun antibiyotikler kullanırız.
⚠️ Kanama: Bazen cerrahi sırasında veya sonrasında kanama riski olur. Bu nedenle, kanama kontrolünü titizlikle sağlarız.
⚠️ Fantom Ağrısı: Ampute edilen uzuvda bazı hastalar hisseder. Bu durumda, ağrıyı kontrol altına almak için çeşitli ilaç ve terapi yöntemleri uygularız.
⚠️ Protez Uyumu ile İlgili Sorunlar: Protezin ciltte tahrişe veya rahatsızlığa yol açmaması için, protez uyumunu dikkatle değerlendiririz.
📌 Sonuç: Amputasyon ile Yeni Bir Başlangıç Mı?
Sonuç olarak, amputasyon hayatı kökten değiştirse de, doğru tedavi, rehabilitasyon ve destek ile hastalarımızın bağımsız ve aktif bir yaşam sürmelerini sağlar. Ama dikkat edin ki damar düzelmedikçe yalnızca kesilen yerle sınırlı kalmaz.
DİKKAT: AMPUTASYON KARARI ZORDUR, BAZEN YALNIZCA GÖRÜNEN UZUV İLE SINIRLI KALMAZ!
Aşağıdaki resimlere bakınız. Birçok sağlık merkezi ayaktaki 3. Parmak için “amputasyon yapalım” der. Yani “siyahlamış, nekrotik olmuş parmağı alalım” derler.
Yanlış bir öneri değil tabi ama hasta ve yakınları, yalnızca parmak amputasyonu yani yalnızca 3. parmağın alınmasnın, ayağın ve bacağın tamamen kurtulmasını sağlayacağını düşünür. Sonunda parmağın alınmasına karar verilir ve aşağıdaki resimlerdeki amputasyon işlemi yapılır:




Hasta da hasta yakınları da “kötü olan, gangren olan, mikroplu olan, ölmüş parmağımızı aldırdık, artık işlem tamam, bacağımız da ayağımız da, ayağımızın diğer parmakları da kurtuldu” diye sevinir.
Halbuki 3. parmağı bu hale getiren neden tüm bacağı besleyen damarın tıkalı olmasıdır. Yani parmak KESİLSE bile dikiş yerleri, yeteri kadar kan almaz ve böylece dikişler tutmaz ve enfekte olur yani MİKROP KAPAR.
Amputasyon Yarası
Sonra yara açılır ve daha da büyük bir sıkıntı başlar. İşte aşağıdaki resim de bunu göstermektedir:

Bu durumda hasta da üzülür, doktor da üzülür. Çünkü başlanan yere dönülmüştür hatta daha da kötü halde dönülmüştür.
Bu durumda günlerce pansuman yapılır.
Hasta ve hasta yakınları her gün sağlık merkezine gider. Yarada akıntı başlar, yoğun koku gelişir, devamlı antibiyotikler kullanır.
Yara olan yere dikiş bile atılamaz ve günler acı içinde geçer. En sonunda parmağı kesen doktor, işi biraz daha ilerletir. Bacağın daha yukarıdan hatta diz altından kesmeyi önerir ve büyük ihtimalle de diz altı amputasyon yapmak zorunlu olur.
Gerçek Tedavi
Yani şu bilinmelidir ki:
Amputasyon ile her şey düzelmez. AMPUTASYON BİR TEDAVİ ŞEKLİ DEĞİLDİR. Hastanın GERÇEK TEDAVİYİ bulmasına ve ulaşmasına kadar zaman içinde İŞLERİN DAHA DA KÖTÜYE GİTMESİNİ engelleyen yani hastanın yaşamasını sağlayan bir ZAMAN KAZANMA girişimidir.
Bazı hasta yakınlarının ve hastaların hatta doktorların bile, “parmağı keselim kurtulalım, ayağı keselim kurtulalım” gibi ifadelerini görmekteyiz. Amputasyon veya kesilme bir kurtuluş değildir.

Gerçek tedavi, parmağın, ayağın, bacağın KESİLMESİNE YOL AÇAN, dokuya kan akımını engelleyen sorunların düzeltilmesi işlemidir. Yani KANSIZ kalan dokuya TEKRAR KAN GETİREBİLME işlemidir. Çünkü dokuya tekrar kanlanma sağlanmazsa yani tıkalı damar açılmazsa, amputasyon yapsak bile güdük bölgesinde yani kesilen yerin dikilen bölgesinde de kanlanma olmayacağı için tekrar dikişlerin açılması ve enfeksiyon ve bu sefer de daha yukarıdan bacağın kesilmesi gerekecektir.
Parmak Kesmek Yetmez
Örnek olarak yukarıdaki 5 tane ayak resmine tekrar bakın:
1. resimdeki orta parmak hem önden hem de 2. resimde arkadan görülmektedir. Parmakta ölü dokular var, özellikle parmak uçlarındaki siyah dokuları görüyorsunuz. Artık bu siyah doku ölü dokudur. Yani nekrotik dokudur. O nedenle bu parmak ampute edilmiştir ve kesilen yer dikilmiştir yani güdük bölgesi gördüğünüz 3. ve 4. resimdeki dikişli yerdir. Eğer hasta güdük bölgesini temiz tutup dikkat etmez ise veya bacak damar tıkanıklığı tam olarak düzelmez ise güdükteki dikişler patlar. (5. resimde görüyorsunuz).
O nedenle AMPUTASYON yapılan yer dikkat edilmelidir. Unutulmamalıdır ki, “kes kurtul” inanışı yanlıştır. Resimlerde de görüldüğü üzere hala hasta kurtulamamıştır.
Bir diğer örnek de aşağıdaki resimde görülmektedir:
Daha önce başka bir merkezde sol bacakta diz üstü amputasyonlu hastaya BİLGİYARLI TOMOGRAFİ ANJİYOGRAFİ (SANAL ANJİYO) yaptık. Çünkü hem sağ hem de sol bacakta amputasyon olan bölgede şikayetleri mevcuttu. Dikkat edilirse leğen kemikleri içinde (pelvis bölgesi), karından aşağı inen ana atar damar olan AORT damarı, her iki bacağa kan vermek için ikiye ayrıldığı damarlar olan İLİAK damarlarda tıkanıklık gördük. Yani sol bacağın amputasyon seviyesinin çok daha üst kısmında tıkanıklık mevcut. Bu durumda kesilen bölgeye gelen kan yetersiz olmakta. Bu durumda hasta ampute olsa bile tekrar anjiyografi ile atar damar traşlama yapmamız gerekir.

Damar Hastalıkları ve Tedavileri için ayrıntılı bilgiye ulaşmak için lütfen tıklayınız
Damar hastalığı ve “tedavisi yok, bu hastalıkla yaşamaya alış” denilen hastaların tedavi sonrası yorumlarını okumak için lütfen tıklayınız
Prof. Dr. Ahmet AKGÜL’ün özgeçmişine ulaşmak için lütfen tıklayınız
İletişim ve Randevu için lütfen tıklayınız
