Pazar, Mart 23, 2025
Ana SayfaYaraBiyopsi ve Doku Örneği Alınması

Biyopsi ve Doku Örneği Alınması

Biyopsi, vücut bölgesindeki problemin ne olduğunu anlamak için iğne ve/veya cerrahi olarak bir parça alınmasıdır. O parçanın patoloji bölümü tarafından mikroskop altında incelenmesi ve hastalığın tanısının kunulması işlemidir. Deri ve yara biyopsisi hastalıkların tanısında sıklıkla kullanılan yöntemlerden birisidir. İşlemin yan etki oranının oldukça düşük olması nedeniyle tercih ederiz. Tanıyı koymada etkili olması deri ve yara biyopsisini tanıda en önemli prosedürlerden biri haline getirmiştir.

Hasta teşekkürü

Biyopsi Öncesi Değerlendirme

Biyopsi öncesi hastanın genel bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. İşlemin başarıyla tamamlanması açısından oldukça önemlidir. Diyabet, KALP VE DAMAR hastalıkları, böbrek hastalıkları, hastada kanama sorununun varlığı bilinmelidir. Bölgesel ya da yaygın enfeksiyon, önceki deri işlemi sonrası kelloid öyküsü gibi sorunların bilinmesi gerekir. Bu risk faktörlerine karşı önlem alınmasını sağlayacaktır.

İşlem öncesinde kanama riski ve diğer komplikasyonlar yönüyle hastanın kullandığı ilaçlar (aspirin, kumadin vb.) sorgulanmalıdır. Alerjik reaksiyonlar açısından detaylı bir öykü alınmalıdır. Herhangi bir olası alerjik reaksiyon yönüyle işlemin yapıldığı oda müdahaleye elverişli olmalıdır. Gerekli müdahale ekipmanı bulundurulmalıdır.

İşlem Öncesi

Hastayı işlem hakkında bilgilendirmek ve sonrasında yaşanması olası sağlık hukuku sorunları açısından onam almak önemlidir. İşlem öncesinde detaylı bir öykü ve deri ve yara muayenesi yapılmalıdır. Yaranın yapısı, eşlik eden hastalıklar ve klinik ön tanılar patoloji inceleme formuna not edilmelidir.

Deri ve yaranın fotoğraflanması, özellikle klinik ve patolojik uyum açısından oldukça önemli bir diğer gerekliliktir. Lezyon farklı açı ve mesafelerden fotoğraflanmalıdır.

Yaradan biyopsi akmak

İşlem öncesi için mikroplardan uzak ortam, enfeksiyon riskini azaltmak için önemlidir. Hekim ve yardımcı personelin doğru şekilde el yıkaması önem arz etmektedir. Biyopsi için deriyi temizlemek için kullandıklarımız: Etil alkol, povidon iyot (BATİKON, TENTÜRDİYOT) ve klorheksidin sık kullanılan temizleyici ilaçlardır.

Etil alkol, deriyi boyamaması, uçucu niteliği, etkisinin hızlı başlaması, ucuz olması nedeniyle tercih ederiz. Bakterilerin yanı sıra virüs ve mantar gibi mikroplara de etki etmesi nedeniyle sıklıkla tercih edilmektedir.

ALLERJİ

Klorheksidini ise hızlı etkili olması, alerjik deri iltihabı riskinin düşük olması nedeniyle tercih ederiz. Deriden emilmeyen yönüyle özellikle yeni doğan bebekler ve yaşlılarda gibi hasta gruplarında kullanışlı bir antiseptiktir.

Povidon iyot (Batikon, betadin, tentürdiyot) yine yaygın kullanım alanına sahip bir antiseptik solüsyondur. Deriden absorbe olması ve sistemik toksisite riski nedeniyle yenidoğan döneminde KULLANMAYINIZ. Allerjik reaksiyonlara neden olabilmesi, kan teması ile etkinliğinin azalması olumsuz yönleridir.

%70 İzopropil alkol (GARGARA) bir diğer hızlı ve etkili antisepsi aracıdır. Ağız içinden biyopsi alınması durumunda işlem öncesi antiseptik bir gargara solüsyonu kullanılması enfeksiyon riskini azaltacaktır.

Biyopsi

Lokal (Bölgesel) Anestezi (Deride Acı ve Ağrıyı Önleyen, Biyopsi Öncesi Sürülen Krem)

İyi bir lokal anestezi hasta ve hekim konforu, işlem kalitesi ve güvenliği açısından önemlidir. Ayrıca, lokal anestezi; işlem yapacağımız olan bölgeye EMLA (eutectic mixture of local anesthetics) kullanırız. Topikal anesteziyi özellikle derinin daha ince olduğu yüz ve genital bölgede kullanırız. Topikal anestezi çoğu zaman yetersiz kalır, derinin daha kalın olduğu alanlarda ise kullanmayız.

Deri biyopsisinde sıklıkla deri altı İĞNE ile anestezi kullanırız. Bu durumda çok ince iğneler ile anestezik ilaç cilt veya cilt altına olarak enjekte ederiz. Direk sinir uçlarında ağrı ve acı alma duygusunu yok eder. Etkisi saniyeler içinde ortaya çıkar. Ayrıca, hızlı, uzun etkili fakat ağrılıdır. Sıklıkla lidokainin epinefrinli ilaç kullanırız. Epinefrin damar büzücü etkisiyle kanamayı azaltır ve anestezinin etki süresini uzatır. Ancak damar büzücü etkinin 15-20 dakikada ortaya çıkacağı unutulmamalıdır.

Kanama Riski

Kanama riski olan durumlarda anestezi sonrası işleme başlamadan önce bir süre bekleriz. Ayrıca, iğne anestezisinde doku yapısında değişiklik meydana getirebileceği için fazla miktarda anestezik ilaç enjekte etmekten kaçınırız. Raynould hastalığı, periferik damarlarda tıkanıklık, bağ doku hastalığı gibi durumlarda parmaklar için epinefrinli lidokain kullanmayız.

Damar hastalıklarına bağlı yaralarda, epinefrin kullanımından kaçınılması gereken bir diğer gruptur.

Ayakta yara

Biyopsi Yeri Seçimi ve Bazı Özel Durumlar

Doğru biyopsi yeri ve tekniğinin seçimi, biyopsi alınan dokunun doğru yorumlanması için oldukça önemlidir.
Kural olarak inflamasyon olan cilt hastalıklarında tipik, iyi gelişmiş, herhangi bir değişikliğe uğramamış lezyonları seçeriz. Bu kuralın birtakım istisnaları vardır. Biyopsi yeri seçiminde dikkat edilmesi gereken diğer bazı noktalar şunlardır:

Dermatitis herpetiformis şüphesi durumunda yine genç lezyonlar tercih edilmelidir. Ayrıca,
Subepidermal büllöz hastalık şüphesinde, yaşlı büllöz lezyonlardan biyopsi almaktan kaçınılmalıdır.

Sürtünme

Diz, dirsek ve eklemlerin sırt yüzeyi gibi sürtünmenin yoğun olduğu bölgelerde biyopsinin yorumlanmasını zorlaştırabileceğinden bu alanlardan biyopsi almaktan kaçınılmalıdır.
Ayrıca, deri renginden koyu lezyonlarda pigmentin en yoğun olduğu ve varsa deriden kabarık alanlardan biyopsi alınmalıdır.

Yara tedavisi

Yara iyileşmesinin zor olduğu bölgeler, hareketli olması nedeniyle eklem üzerleri ve hareket kısıtlanması açısından elin, zaruri durumlar dışında tercih edilmemesi önerilir.

Kıl kökü iltihabı ön tanılı lezyonlarda deri altı dokunun yeterli ölçüde örneklendiğinden emin olunmalıdır.

Vaskülit

Biyopsi Teknikleri

Deri biyopsisinde birçok teknik kullanılabilir. Ayrıca, lezyonun yerleşim yeri, tipi, görünümü gibi detaylar doğru tekniği belirlemede göz önüne alınmalıdır.

PUNCH BİYOPSİ

Punch biyopsi cilt hastalıkları pratiğinde en sık kullanılan ve oldukça pratik biyopsi tekniğidir.

Bıçak çapı 1 mm’den 12 mm’ye kadar değişen aralıklarda punch aletleri piyasada mevcuttur. Enflamatuar cilt hastalıklarının tanısında yetersiz örnekleme neden olarak tanısal etkinliği düşürebileceği için 4 mm’den daha küçük punch biyopsiler önerilmemektedir. Özellikle granülomatöz deri hastalıklarında histolojik özelliklerin izlenebilmesi için en az 5 mm’lik punch kullanılması önerilmektedir. 4 mm punch biyopsinin standart olarak kullanılabileceğini ifade edebiliriz.

Deri ve yara biyopsi

Punch Cihazı

Gerekli mikrop önleyici temizleme ve lokal anestezi sağlandıktan sonra biyopsi alınacak lezyon cerrahi kalem ile işaretlenir. Sonrasında biyopsi yerini çevreleyen deri, dominant olmayan el ile Langer çizgilerine dik açıyla iki parmak arasında sıkıştırılır. Bu manevra biyopsi sonrası oluşacak olan yuvarlak olan defekti, oval bir defekte dönüştürür ve dikiş sırasında köpek kulağı (defektin her iki dudağının uzunluğunun eşit olmaması veya rotasyonu gibi nedenlerle, dikiş sonrası oluşan doku fazlalığı) oluşumunu azaltarak daha iyi kozmetik sonuç elde edilmesini sağlar.

Atar damar

Biyopsi yerinin bakımında günde 2 defa pür vazelin ya da antibiyotikli kremler kullanılabilir. Povidon iyot gibi antiseptik solüsyonlar yara iyileşmesini geciktirebileceği ve alerjik reaksiyonlara neden olabileceği için önerilmemektedir. Atılan dikişler yüzde 5-7 günde, gövde ve uzuvlarda ise 10-14 gün sonrasında alınır. Biyopsi yerinin hareketli bir alan olması durumunda bir süre hareket kısıtlaması önerilebilir.

Punch biyopsi tekniğinde dikkat edilmesi gereken bir diğer husus, derinin ince veya kemiğin hemen üzerinde olduğu alın, bacak ön yüz, saçlı deri ve burun üzeri gibi yerlerde punch aletinin kemik zarına temas etmemesidir. Aksi takdirde hasta şiddetli ağrı duyacaktır.

Punch biyopsi kolay ve pratik bir yöntem olmasının yanı sıra homojen bir doku örneği elde edilmesi yönüyle değerli bir biyopsi yöntemdir. Yetersiz miktarda ve bazen yetersiz derinlikte örnekler elde edilebilmesi yöntemin dezavantajları olarak sıralanabilir. Punch biyopsi tekniğinde izlenmesi gereken aşamalar resimde görülmüştür.

Yara tedavisi

Shave Biyopsi

Shave biyopsi, dokuda yüzeyel örneklemenin yeterli olduğu seboreik keratoz, verruka, polipoid lezyonlar gibi lezyonların tanı ve tedavisinde sıkça kullanılan oldukça hızlı, ucuz ve pratik bir yöntemdir. Traşlama sonrası kanamalı bir zemin meydana gelir. Aliminyum klorid solüsyonu gibi bir kimyasal koterizan ya da elektrokoter ile zemin koterize edilerek kanama kontrolü sağlanır. Yara kendiğinden iyileşmeye bırakılır ve ortalama 7-21 gün içerisinde iyileşir. Uygun hastalarda ve uygun bölgelerde kullanıldığı takdirde verimli ve kozmetik sonuçları iyi bir biyopsi yöntemi olmakla beraber yeterli derinlikte doku örneği elde edilmesi gereken olgularda kaçınılması gereken bir yöntemdir.

İnsizyonel Biyopsi (Yaranın Bir Kısmının Çıkarılması)

Bu yöntemde, inflamasyonu olan cilt hastalıkları ya da büyük kanser yaralarında lezyonun bir bölümü kama (wedge insizyonel biyopsi) veya elips şeklinde çıkarılır ve sonrasında dikiş ile kapatılır. Ayrıca, doku çok hassas ise kanama kontrolü sonrası dikişsiz kendiliğinden iyileşmeye bırakabilir.

Bacak şişlik yarası

Eksizyonel Biyopsi (Yaranın Tam Olarak Çıkarılması)

Eksizyonel biyopsi, tanı ile birlikte tedavinin de yapılmasına imkan veren, diğer biyopsi yöntemlerine nazaran daha uzun süren, anatomi bilgisi ve deneyim gerektiren bir yöntemdir. Bu yöntemin aşamaları şu şekilde özetlenebilir:

Eksize edilecek lezyon ve eksizyon sınırları steril cerrahi kalem ile işaretlenir. İşaretleme özellikle lokal anestezik enjeksiyonu sonrası dokuda meydana gelecek farklılaşma nedeniyle sınırların değişmemesi için önemlidir. En iyi skar hattı ve kozmetik sonuç için eksizyon sınırları genişlik ve uzunluk oranı 1/3 olacak şekilde adapte edilmelidir. Ayrıca, eksizyon sınırlarının Langer çizgileri olarak da bilinen deri gerilim çizgilerine paralel olarak çizilmesi oldukça önemlidir.


Dikişler yüzde 5-7 gün, gövde ve kollarda 10-14 gün, bacaklarda ise 14-20 gün sonra alınmalıdır.

En iyi yara tedavisi

Olası Komplikasyonlar ve Yönetimi

Deri cerrahisinde komplikasyon sıklığı oldukça düşüktür ancak karşılaşılan problemlerin etkin bir biçimde çözümlenebilmesi için olası komplikasyonlar ve tedavileri iyi bilinmelidir. Bu nedenle, işlem boyunca temel cerrahi prensiplere uyulması, komplikasyon oranını düşürecektir. Aşağıda deri biyopsisi prosedürlerinde karşılaşılması muhtemel komplikasyonlar ve çözüm önerileri özetlenmiştir.

Yara ve ülserin nedenini anlamak için biyopsi yapılır.
En iyi biyopsi

Biyopsi işlemin deride iz bırakmaması için kesilerin deri çizgilerine paralel olmasını öneririz. Mümkünse kesinin cilt altı dokuya ulaşması sağlanmalıdır. Retiküler dermisin ortalarında sonlanan kesiler yüzeyel dermal vasküler pleksusu geçtiğinden, kalan nekroze doku yara iyileşmesini bozarak hem kötü skar riskini hem de enfeksiyon riskini artıracaktır. Keloidal skar gelişmesi durumunda uygun tedavi seçenekleri uygulanmalıdır. Enfeksiyonların önlenmesinde işlem öncesi doğru antisepsis ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi önemlidir.

Enfeksiyon durumunda, uygun endikasyonlarda topikal ve sistemik antibiyotiklerin kullanımından kaçınılmamalıdır.
Abse oluşumu halinde drenaj sağlanmalıdır.

İşlem sonrası ağrı durumunda yara iyileşmesini bozmayan parasetamol gibi bir analjezik tercih edilebilir.

Ayak kesilmesi

Yara Hastalıkları ve Tedavileri için ayrıntılı bilgiye ulaşmak için lütfen tıklayınız  

Yara hastalığı ve “tedavisi yok, bu hastalıkla yaşamaya alış”  denilen hastaların tedavi sonrası yorumlarını okumak için lütfen tıklayınız 

Prof. Dr. Ahmet AKGÜL’ün özgeçmişine ulaşmak için lütfen tıklayınız

İletişim ve Randevu için lütfen tıklayınız

SON YAZILAR