Derimizin yapısı: Yara oluşmasında en belirgin değişiklikler deride oluşur. O nedenle derinin yapısının bilinmesi önemlidir. Okuyucuların bu yapıyı bilmesine gerek var çünkü yara iyileşmesi uzun üren bir süreçtir. Her gün oluşan değişikliklere şahit olursa tedaviye uyumu daha da kolaylaşacaktır.
Derimiz vücudun tüm dış tabakasını örtmesinin yanında bağışıklık sistemi ve vücudun ısı dengesinin ayarlanmasında en önemli organdır. Her gün kolayca yaraladığımız derimiz aslında çok iyi iyileştirme yeteneği vardır.
Der vücudumuzun tümünü kaplar ama bazı bölgelerde örneğin ağız içinde MUKOZA ile devam eder. Normal bir erişkinde tüm vücut ağırlığının % 15’ini oluşturur.
Derinin 3 ana bölümü vardır ve bunların altında HİPODERMİS (SUBKUTAN DOKU) olarak adlandırılan YAĞ DOKUSU vardır.
1️⃣ Derimizin Yapısı: Epidermis (Üst Deri)
- ✔ Koruyucu Bariyer: Vücudumuzu dış etkenlerden, mikroplardan ve su kaybından korur.
- ✔ Keratin Üretimi: Üst katmanındaki ölü hücreler, keratin ile güçlenerek sağlam bir yapı oluşturur.
- ✔ Melanin Üretimi: Cilt rengini belirleyen melanosit hücreleri buradadır. Ayrıca güneş ışınlarına karşı koruma sağlar.
En üstte görülen kısım yani bizim dışardan gördüğümüz kısım EPİDERMİS bölümüdür. Bu bölümde EPİTEL denen hücreler vardır. Ayrıca iplik şeklinde keratin üretir ve yara iyileşirken keratinosit denen hücreler çalışır. Bununla birlikte, bu tabakada MELANOSİT denen hücreler de vardır. Ayrıca MERKEL hücreleri ve LANGERHANS hücreleri de vardır.
Daha alttaki bölümün ismi DERMİS dir. Bu yapı üstünü örten epidermis bölümünü destekler. İşte bilinen KOLLAJEN bu bölgededir.
Epidermis
Epidermisteki hücrelerin büyük çoğunluğu keratinositlerdir. Epidermis devamlı kendini üretir ve yeniler. İçinde kan damarı yoktur. Oksijen ve besin ihtiyacını alttındaki dermiş tarafından sağlanır. Epidermis de kendi içinde 5 tabakadır:
- Bazal tabaka (en derin)
- Spinal tabaka
- Granüler tabaka
- Lusidum tabakası
- Keratinize tabaka (en yüzeyel)
Yara iyileşmesi sırasında keratinositler çoğalır ve yara kenarlarına göç ederek yaranın üzerine deri kaplarlar. Ayrıca, keratin, deriye koruyucu ve su tutma özelliği veren maddedir.
Deri, her gün milyonlarca ölü hücre atar. Ayrıca derinin yenilenmesi ise 30-40 günde tamamlanır. Bazal tabaka denen yerde kök hücreleri vardır ve deri bozulunca bu hücrelerin aktivasyonu artar ve deri yenilenmesi hızlanır.
Epidermis bölümünde diğer en önemli hücre tipi MELANOSİTLERDİR. Bu hücreler MELANİN pigmenti üretir ve derinin rengini oluşturlar. Melanin aynı zamanda güneşten gelen veya farklı kaynaklardan vücuda nufüz etmeye çalışan ULTRAVİYOLE ışınlarını emip dağıtır ve böylece dokuların DNA’SININ BOZULMASINI BÖYLECE KANSER OLUŞMASINI ÖNLER.
Ayrıca MERKEL hücreleri de vardır. Bunlar epidermisin bazal tabakasındadır. DOKUNMA hissini alırlar ve özellikle parmak uçları gibi hassas yerlerde fazlaca bulunurlar.
Epidermisteki GRANÜLER tabaka, epidermisin canlı hücre bulunduran en yüzeyel tabakadır. Buna rağmen keratinize tabakalarda canlı hücre yoktur. Granüler tabada KERATİN vardır. Saç ve tırnakta keratin yoktur.
KERATİNİZE TABAKA derinin mekanik korunmasını sağlar. Ayrıca su kaybını önler ve yabancı maddelerin deriden girmesini önler. Döşeyen hücrelerin çekirdekleri yoktur, bu nedenle ÖLÜ hücrelerden oluşur. Ayrıca bu tabaka vücudu bakteri ve mantarlardan korumak için asidik bir pH düzeyine sahiptir. Yani pH 4-6,5 arasındadır. Bu asidik ortamı oluşturan şey ise derideki gözeneklerden salınan yağ ve terdir.

2️⃣ Derimizin Yapısı: Dermis (Orta Katman)
- ✔ Bağ Doku ve Esneklik: Kollajen ve elastin lifler, cilde esneklik verir.
- ✔ Kan Dolaşımı: Kan damarları, hücrelerin beslenmesini ve atıkların uzaklaştırılmasını sağlar.
- ✔ Duyu Reseptörleri: Dokunma, sıcaklık ve ağrı gibi duyuları algılayan sinir uçları buradadır.
Derinin bu bölgesini bağ dokusu oluşturur. Ayrıca buradaki hücreler bağ dokusunu oluşturan fibroblast, makrofaj ve mast hücreleridir. Derinin büyük kısmını bu yapı oluşturur ve deriye esneklik, yumuşaklık ve direnç kazandırır. Bu deri kısmı vücudun dışardan gelen travmaları korur, vücudun su kaybetmesini önler ve vücudun ısısının korunmasını sağlar. Bu bölümde kıl kökleri, ter ve yağ bezleri, sinir ve duyu alıcıları ve kan damarları vardır.
Dermis bölgesi kan damarı içerdiğinden yara iyileşmesi aşamasında öncül rol oynar. Dermiste epidermise oranla daha az hücre ama daha fazla lifler vardır. Yani yara iyileşmesi için gerekli kollajen bu bölgeden sağlanır. Dermisin kalınlığı 0.3-4 arasındadır.
3️⃣ Derimizin Yapısı: Hipodermis (Alt Deri / Yağ Dokusu)
- ✔ Isı Yalıtımı: Vücut ısısını dengede tutmaya yardımcı olur.
- ✔ Darbe Emilimi: Cildi dış darbelerden koruyarak tampon görevi görür.
- ✔ Enerji Deposu: Yağ hücreleri, vücuda enerji sağlayan bir depodur.
Derimiz, bu üç temel katmanı sayesinde hem koruyucu bir bariyer hem de vücudumuzun en önemli duyusal organlarından biri olarak görev yapar.
Dermis altında bulunur, gevşek bir yağ dokusundan oluşur. İçinde liposit denen yağ hücreleri ve bağ dokusu ve kan damarları bulunur. İşte bu tabakanın kalınlığı BESLENME durumuna bağlıdır yani kilo alan kişiler bu tabakadan şişmanlamaya başlarlar. Altında bulunan kemik ve tendonlara yapışan bu bölge sayesinde üzerini örten deri rahatça kayganlık gösterir. Göz kapaklarında, klitoris ve peniste hipodermis bulunmaz yani bu bölgeler ne kadar kilo alırsanız alın yağlanmaz. Lipodem hastalarında buradaki damar dolaşımı bozulur ve bu bölgede yağ birikimi artar. Bu bölge aynı zamanda hormonlara bağlı kilo alma görevi görür ve ayrıca vücudun enerji deposu olarak yağ depolar. Kadınlarda bu bölge daha fazladır ve erkek şişmanladıkça erkeklik hormonu bu bölgede kadınlık hormonuna dönmeye başlar. Bu bölgede ayrıca lipositler tarafından LEPTİN hormonu da salgılanır. Leptin hormonu vücudun kilo durumunu düzenleyici etkisi vardır.
Bu bölümde LİPOSİT denen hücreler vardır. Liposit aslında yağ hücresidir.
Vücudun farklı yerlerinde derinin kalınlığı, rengi ve yapısı farklıdır. Örnek verecek olursa göz kapağında en incedir ve epidermis kalınlığı 0.1 mm’den incedir. Buna rağmen en kalın olduğu yerlerden biri de el ayasıdır. Vücutta dermiş bölgesinin en kalın olduğu yer sırttır yani kollajen en fazla buradaki deridedir. Bu nedenle bazı yaraları kapatırken kullanılan deri parçaları sırttan alınır.
DERİNİN İÇİNDE SALGI BEZLERİ DE VARDIR
Derimiz içinde TER BEZLERİ, YAĞ BEZLERİ ve memede MEME BEZLERİ bulunur. Aslında meme bezi de bir nevi ter bezidir. Ter bezleri derinin epidermisinde bulunurlar ve dermise doğru sokulurlar. Apokrin ter bezlerinde oluşan ter salgısı kıl köküne boşalır. Ter bezleri ikiye ayrılır: Ekrin ve Apokrin
EKRİN TER BEZLERİ:
Genital ve dudaklar hariç vücudun neredeyse tüm derisi içinde bulunur. Bununla birlikte avuç içi, ayak tabanı, alın ve koltuk altı derisinde sayıca daha fazladır. Burada oluşan ter kıl köklerine boşalmaz. Ter bezlerinin esas görevi vücudun ısı dengesini oluşturmaktır. Ter asidik bir yapıdır ve bakterilerin çoğalmasını engeller.
APOKRİN TER BEZLERİ:
Koltuk altı, genital bölgenin hemenkarın ile devam eden üzeri, meme başının etrafındaki daha koyu renkli bölge ve makat etrafında bulunurlar. Ergenlik dönemi başladığında aktif hale gelirler. Salgıladıkları ter, kıl köklerine boşalıp, oradan deri yüzeyine dökülür. Bu bezlerin görevi ayrıca vücut kokusunu oluşturmasıdır.
Yara Hastalıkları ve Tedavileri için ayrıntılı bilgiye ulaşmak için lütfen tıklayınız
Yara hastalığı ve “tedavisi yok, bu hastalıkla yaşamaya alış” denilen hastaların tedavi sonrası yorumlarını okumak için lütfen tıklayınız
Prof. Dr. Ahmet AKGÜL’ün özgeçmişine ulaşmak için lütfen tıklayınız
İletişim ve Randevu için lütfen tıklayınız