📌 En Etkili DVT Tedavisi Nedir?
En etkili DVT tedavisi sürecini anlamak için önce derin ven trombozunu (DVT) tarif etmemiz ve tam olarak anlamamız gerekir.
DVT, vücudun derin toplardamarlarında oluşan kan pıhtısı demektir. Bu pıhtılar, genellikle bacaklarda meydana gelir ve kan dolaşımını engelleyerek şişlik, ağrı ve kızarıklık gibi belirtilere yol açar. Daha önemlisi, pıhtının koparak akciğerlere ulaşması halinde pulmoner emboli gibi hayati riskler doğabilir.
DVT oluşma süresine göre 3’e ayrılır:
Akut DVT
Kan pıhtısının aniden oluştuğu ve damar akışını anında etkilediği durumu tanımlarız. Genellikle ilk 14 gün içinde ortaya çıkar.
Kronik DVT
Akut dönemin ardından, pıhtının damar duvarına yapışarak uzun vadeli dolaşım bozukluğu oluşturduğu durumdur. Bu aşama, genellikle 3 aydan daha uzun süren vakaları kapsar.
Subakut DVT
Subakut DVT, akut ve kronik DVT arasında yer alan, belirtilerin daha hafif olduğu ancak hala tıbbi müdahale gerektiren bir aşamadır. Bu dönem, genellikle pıhtının oluşumundan sonraki 2 hafta ile 3 ay arasındaki süreyi kapsar. Pıhtı damar duvarına yapışarak kısmen sabitlenmiş olsa da, hala kan dolaşımını engelleyebilir veya koparak pulmoner emboliye yol açabilir.
📌 Akut, Subakut ve Kronik DVT Arasındaki Farklar
Özellik | Akut DVT | Subakut DVT | Kronik DVT |
---|---|---|---|
Oluşum Süresi | Ani, ilk 14 gün içinde | 2 hafta – 3 ay arası | 3 aydan uzun süreli |
Belirtilerin Şiddeti | Ani ve şiddetli ağrı, şişlik, kızarıklık | Orta derecede ağrı, hafif şişlik | Hafif ama kalıcı ağrı, kronik şişlik |
Komplikasyon Riski | Pulmoner emboli riski yüksektir | Emboli riski devam eder | Dolaşım bozukluğu, post-trombotik sendrom |
Tedavi Süresi | Kısa süreli yoğun tedavi | Orta vadeli ilaç tedavisi | Uzun süreli koruyucu tedavi |
Kan Dolaşımı Üzerindeki Etki | Kan akışını aniden engeller | Kısmi tıkanıklık, akış kısmen devam eder | Kan akışında kalıcı yavaşlama |
En Etkili DVT Tedavisi İçin Öğrenmeye Devam
Derin Ven Trombozu yani DVT yani İç Toplardamarlarda Pıhtı oluşması yani İç Varis Pıhtısı…. Peki, ne demek bu?
Biz öncelikle hastalarımızın ve hasta yakınlarımızın hastalık konusunda en ince ayrıntısına kadar bilgilendirmek isteriz. Çünkü biliyoruz ki, hasta doktorla işbirliği içinde olur ve doktorun ne yaptığını anlarsa tam bir tedavi gerçekleşir.
Ayrıca tedavi orada kalmaz, hasta bildikleriyle ömür boyu bir daha o hastalığa yakalanmamak için hayatını düzenler. Sonuç. Hasta mutlu, doktor mutlu….
Bu hastalığın isminde hep “derin” ve/veya “iç” kelimesi geçiyor. Niye?
Biliyoruz ki bacak ve koldaki toplardamarlar 2’ye ayrılır:
1- Yüzeyel
2- Derin
Hemen elinizin sırtına veya ayağınızın sırtına bakın. Orada yeşil küçük borucuklar yani damarlar göreceksiniz. İşte onlar kol veya bacağın yüzeyel toplardamarlarıdır. Yani yüzeyel toplardamar veya venler cildin altında seyreden, zayıf veya açık tenli bireylerde gözlerimizle rahatlıkla görülebilen damarlardır. Bu yüzeyel toplardamarlardan bacakta 2 tane vardır:
– Safen damarı: Bacakta iç topuk bölgesinden başlayıp, kasıkta derin toplardamara kan taşıyan, yüseyel bacak toplardamarıdır.
– Parva damarı: Bacakta dış topuktan başlayıp dizin arkasında derin toplardamara kan taşıyan yüzeyel bacak toplardamarıdır.
Yüzeyel ve derin toplardamarların ayrıntısını daha da incelemek isterseniz lütfen TIKLAYINIZ.
Bu yüzeyel damarlar cildin hemen altında seyreder ve zayıf kişilerde gözle görülebilirler. Bu damarların içinde pıhtı olmasına ve iltihaplanmasına TROMBOFLEBİT denir. Fakat bacaktaki veya koldaki kasların içinde seyreden derin veya iç toplardamarın içinde pıhtı oluşmasına DERİN VEN TROMBOZU veya DVT veya İÇVARİS PIHTISI denir.
Tehlikeli olan hangisi mi?
İkiside tehlikeli, her hastalık tehlikelidir. Ama DVT deki pıhtı akciğerlere gidip hayati tehlike oluşturabilen AKCİĞER EMBOLİSİ yapabilir veya pıhtı olduğu yerde yapışıp kalır ve POST-TROMBOTİK SENDROM geliştirir ki hasta uzun bir süre bacakta varis yaraları, akıntılar, renk değişiklikleri, enfeksiyonlar… ile uğraşır durur. En etkili DVT tedavisi için ayrıntıları yalnızca hastalara değil, doktorlara da anlatıyorum. Aşağıda verdiğim seminerlerden birinin afişini görüyorsunuz.

Niye mi olur bu pıhtı?
Öncelikle şu bilinmelidir ki, kanın damar içinde pıhtılaşması için normal akımının bozulması lazım. Yani damar içinde düz bir şekilde akan kanın, damar içinde hızının yavaşlaması ve birikmesi lazım. Bunun için en önemli risk faktörü İÇ VARİS sorunudur.
Kişi, dışardan görünmediği için kendisinde İÇ VARİS olduğunu hissetmez ama zaman zaman bacağında ağrılar, dolgunluk hissi, akşam yatakta huzursuz bir bacak ve ağırlık hissi, kaşıntılar veya bacakta elektrik çarpması gibi rahatsızlıkları olur.
Hasta bacağına bakar ama hiç varis yoktur! Bu nedenle varis hastalığından şüphelenmez ama iç varisi vardır. İşte bu iç varis, derin toplardamarda kanın düz olan akımını bozar ve bacakta damar içinde kanın birikmesine yani düz olan akımın göllenmesine neden olur. Artık DVT oluşması için tüm ortam hazırlanmıştır. Ateşi başlatacak bir kıvılcım gerekir. Peki nedir o kıvılcım?
Bıçak Saplanır Tarzında Ağrı
Hasta, ki kendisini hasta olarak bilmemektedir ve her yaz yaptığı gibi yaz tatili için yolculuğa çıkar. Yolculuk birkaç saat sürer. Kişi oturarak durduğu için kanın yukarıya yani kalbe dönüşü iyice zayıflar ve pıhtı gelişir. Veya diğer bir durum da hasta ameliyat, hastalık, bacak kırığı… gibi durumlardan dolayı uzun süre yatakta yattmıştır ve uzun süre hareketsiz kalmıştır. Sonuç: Hareketsiz kalan kan pıhtılaşır ve bacak birden şişer , çok şiddetli bıçak saplanır gibi ağrı olur. Artık hasta DVT hastasıdır.
Veya hastamız (iç varisi olan kişi) hamile kalır, özellikle hamileliğin son aylarında karındaki büyüklük arttıkça bacaktaki kanın kalbe dönüşü zorlanır ve derin toplardamarlarda pıhtı (DVT) oluşur.
Veya iç varisi olan kadın hasta hamile kalır ve hamilelik sonlanmadan düşük yapar. Kanda pıhtılaşma faktörleri artar. Zaten iç varisten dolayı kanın göllenmesi de artmış olduğundan pıhtı gelişir. Zaten düşük nedeniyle psikolojisi bozuk olan kadın hastamızda bir de DVT eklenir.
Bunlar gibi daha nice hastalarımız oldu, ama altta yatan esas neden hastanın bilmediği İÇ VARİS hastalığı vardı. Biz işte bu durumlara gelmeden yani DVT olmadan veya olduktan sonra özel olarak hastamızın damarlarını inceleyerek DAMAR HARİTALAMA yapıyoruz. DVT nin üzerinden ne kadar süre geçerse geçsin kasıktan kateterle girerek pıhtıyı çıkarıp , damarları eski haline gelmesine yardımcı oluyoruz. Ayrıca DVT nin nedeni olan İÇ VARİS yani TOPLARDAMAR KAPAKÇIĞINDA REFLÜ yani KAÇAK sorununu MİKROCERRAHİ ile çözüp, hastanın bir daha DVT olmasını engelliyoruz.
Eğer hastamızın genetiğinde DVT geni varsa onu da araştırıyoruz ve tekrar pıhtı riski varsa DAMARA SÜZGEÇ yani FİLTRE koyuyoruz, böylece hastada pıhtı olsa bile AKCİĞER EMBOLİSİ yani pıhtının akciğere gidip hayati risk oluşmasını engelliyoruz. Yani YALNIZCA KAN SULANDIRICI İLAÇLAR ve VARİS ÇORABI verip göndermiyoruz!
Yani DVT için “bu hastalıkla yaşamaya alış” , “bunun tedavisi yok” veya “çok geç kalmışsın, ilk bir iki ayda gelsen hallederdik” demiyoruz, “geçmiş olsun” da demiyoruz, “artık geçti “ diyoruz.
📌 En Etkili DVT Tedavisi, Derin Ven Trombozu Başlıca Belirtileri
✔ Bacakta Şişlik: Özellikle tek bacakta görülen şişlik, genellikle pıhtının bulunduğu bölgedeki kan akışının engellendiğini gösterir. Bu durum, bacağın alt kısmında başlayarak zamanla yukarı doğru yayılabilir. Ayrıca, uzun süre ayakta kalındığında veya oturulduğunda şişlik daha belirgin hale gelir.
✔ Ağrı ve Hassasiyet: Bacakta aniden ortaya çıkan veya zamanla şiddetlenen ağrı, DVT’nin en yaygın belirtilerinden biridir. Ağrı, genellikle baldır veya uyluk bölgesinde yoğunlaşır ve hareket ederken ya da bacağı bastırırken artabilir. Bu durumda, hastalar sıklıkla bacakta ağırlık veya gerginlik hissinden şikâyet ederler.
DVT Belirtileri Devamı
✔ Ciltte Kızarıklık ve Isı Artışı: Pıhtının bulunduğu bölgede kan akışı yavaşladığı için cilt kızarabilir ve ısınabilir. Özellikle, cildin sıcaklığı çevredeki sağlıklı dokulara kıyasla belirgin şekilde artabilir. Bu belirtiler, pıhtının bulunduğu bölgeyi doğru şekilde tespit etmemize yardımcı olur.
✔ Damarların Belirginleşmesi: Toplardamarlar, pıhtının oluşturduğu baskı nedeniyle genişleyerek cilt yüzeyinden belirgin hale gelebilir. Bu durum, özellikle ince cilde sahip bireylerde daha net görülür. Ayrıca, damarların belirginleşmesiyle birlikte ciltte mavimsi veya morumsu bir renk değişimi de fark edilebilir.
✔ Ayak ve Bilekte Morarma: Kan dolaşımının aksaması nedeniyle ayak ve bileklerde morarma görülebilir. Bu belirti, genellikle pıhtının damar içindeki kan akışını tamamen veya kısmen engellediğini gösterir. Morarma, ayak parmaklarından başlayarak bileğe ve bacağın alt kısmına doğru yayılabilir.

📌 Derin Ven Trombozu Nedenleri
1️⃣ Hareketsizlik: Uzun süre hareketsiz kalmak, kan dolaşımının yavaşlamasına neden olur ve bacak damarlarında pıhtı oluşma riskini artırır. Özellikle uzun süreli uçuşlar, araba veya tren yolculukları sırasında hareketsiz kalmak, kanın bacaklarda birikmesine yol açar. Aynı şekilde, ameliyat sonrası yatak istirahati gereken hastalar da hareketsizlik nedeniyle DVT açısından yüksek risk taşır. Bu gibi durumlarda, bacak kaslarını çalıştıracak hafif hareketler yapmak veya belirli aralıklarla yürümek büyük önem taşır.
2️⃣ Damar Duvarı Hasarı: Toplardamarların iç yüzeyinde meydana gelen herhangi bir hasar, pıhtı oluşumuna zemin hazırlar. Cerrahi müdahaleler, kazalar veya damar duvarına doğrudan baskı yapan travmalar, damar iç yüzeyinin pürüzsüz yapısını bozarak kanın daha kolay pıhtılaşmasına neden olur. Ayrıca, uzun süreli damar içi kateter kullanımı veya damar enjeksiyonları da damar duvarlarını zayıflatarak DVT riskini artırabilir.
3️⃣ Kan Pıhtılaşma Bozuklukları: Vücudun kan pıhtılaşma mekanizmasında doğuştan gelen ya da sonradan gelişen bozukluklar, DVT oluşumuna zemin hazırlar. Kalıtsal faktörler arasında Faktör V Leiden mutasyonu gibi genetik yatkınlıklar, kanın normalden daha hızlı pıhtılaşmasına neden olur. Ayrıca, bazı otoimmün hastalıklar ve kanser gibi durumlar da pıhtı oluşum riskini yükseltir. Bu gibi hastalarda, düzenli doktor kontrolü ve önleyici tedbirler almak hayati önem taşır.
DVT Nedenleri Devamı
4️⃣ Hormonal Değişiklikler: Hormon seviyelerindeki dalgalanmalar, kanın pıhtılaşma eğilimini artırır. Gebelik, doğum kontrol hapları ve hormon tedavileri, kandaki pıhtılaşma faktörlerini etkileyerek DVT oluşma ihtimalini yükseltir. Özellikle gebelikte, büyüyen rahmin toplardamarlara baskı yapar. Bacaklardan kalbe dönen kan akışını yavaşlatır. Bu durum, DVT riskini artırdığı için hamilelik sürecinde hareketli olmak ve gerektiğinde doktor önerisiyle koruyucu tedbirler almak büyük önem taşır.
5️⃣ Sigara ve Obezite: Sigara içmek, damarları daraltarak kan dolaşımını olumsuz etkiler. Nikotin ve diğer zararlı maddeler, damar duvarlarının esnekliğini azaltır. Pıhtı oluşumunu tetikler. Aynı şekilde, obezite de damar sağlığı üzerinde büyük bir risk faktörüdür. Aşırı kilo, bacak damarlarına fazladan baskı yaparak kanın geriye dönüşünü zorlaştırır ve pıhtı oluşumuna elverişli bir ortam yaratır. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, ideal kiloyu korumak ve sigaradan uzak durmak, DVT riskini azaltmada büyük rol oynar.

📌 DVT Teşhis Yöntemleri
🔍 Doppler Ultrasonografi:
Ses dalgaları kullanarak damarların iç yapısını ve kan akışını ayrıntılı şekilde görüntüleriz. En etkili DVT tedavisi yapmak için Doppler çok önemlidir. Doppler tetkiki de en iyi Doppler uzmanları tarafından yapılmalıdır.
Bu yöntemle, kan akışının yavaşladığı veya tamamen durduğu bölgeleri tespit ederiz. Özellikle bacaklardaki toplardamarlarda oluşan pıhtının yerini belirlerken, Doppler ultrasonografi en sık kullandığımız tanı yöntemlerinden biridir. İşlem sırasında, hastanın bacağına uygulanan jel sayesinde ses dalgalarının cilt altına iletilmesini sağlarız. Böylece, kanın damar içinde nasıl hareket ettiğini ve pıhtının damar duvarına nasıl yapıştığını net bir şekilde gözlemleyebiliriz.
🔍 D-dimer Testi:
Bu kan testi, vücudun kan pıhtısını parçalamaya çalışırken ürettiği protein parçacıklarının (D-dimer) seviyesini ölçer. D-dimer seviyesi yüksek çıktığında, damar içinde bir pıhtı oluştuğunu düşünürüz. Ancak, bu test tek başına kesin bir tanı koymak için yeterli değildir. Özellikle enfeksiyon, travma veya cerrahi sonrası da D-dimer seviyesi yükselir. Bu nedenle, test sonucunu diğer tanı yöntemleriyle birlikte değerlendiririz.
DVT Tanı Yöntemleri Devamı
🔍 Venografi:
Venografi, toplardamarların iç yapısını doğrudan görüntülememizi sağlayan özel bir röntgen yöntemidir. İşlem sırasında, hastanın damarına kontrast madde enjekte ederiz. Bu madde, damarların röntgen filminde belirgin şekilde görünmesini sağlar. Özellikle diğer yöntemlerle tespit edilemeyen küçük pıhtılar veya damar tıkanıklıkları söz konusu olduğunda, venografiyle kesin tanı koyarız. İşlem sonrasında, kontrast maddeyi böbrekler vücuttan atar.
🔍 MR veya BT Anjiyografi:
Manyetik Rezonans (MR) ve Bilgisayarlı Tomografi (BT) anjiyografi, damarları üç boyutlu olarak görüntüleyerek pıhtının yerini ve boyutunu ayrıntılı şekilde gösterir. Bu yöntemleri, özellikle derin ven trombozunun akciğerlere ulaşma riski taşıdığı durumlarda kullanırız. MR anjiyografi, manyetik alan ve radyo dalgalarıyla çalışırken, BT anjiyografi X-ışınları kullanarak damarların kesit görüntülerini oluşturur. Her iki yöntem de, damarların yapısını ve kan akışını net bir şekilde göstererek tanı sürecini hızlandırır.

📌 En Etkili DVT Tedavisi
💊 Kan Sulandırıcı İlaçlar:
Kan sulandırıcı ilaçları, pıhtının büyümesini önlemek ve yeni pıhtı oluşumunu engellemek için kullanırız. Bu ilaçlar, kanın daha akışkan hale gelmesini sağlayarak damar içindeki kan akışını düzenler. Özellikle heparin ve warfarin gibi ilaçları, akut DVT vakalarında tercih ederiz. Ayrıca, doğrudan etkili oral antikoagülanlar (DOAC’lar) olan rivaroksaban, apiksaban ve dabigatran, kullanım kolaylığı ve daha az yan etki nedeniyle sıkça önerdiğimiz ilaçlar arasında yer alır. Kan sulandırıcı ilaçların dozajını, hastanın yaşına, kilosuna ve genel sağlık durumuna göre dikkatle belirleriz.
💊 Pıhtı Eritici İlaçlar (Trombolitik Tedavi).
Ciddi vakalarda, damar içindeki pıhtıyı hızla eritmek için trombolitik ilaçlar kullanırız. Bu tedavi, özellikle pıhtının kan dolaşımını tamamen tıkadığı durumlarda tercih ederiz. Alteplaz (tPA) ve streptokinaz, damar içine enjekte ederek kullandığımız başlıca trombolitik ilaçlardır. Bu ilaçlar, pıhtıyı çözerek kan akışını yeniden sağlar. Ancak, bu tedavi yalnızca belirli hastalar için uygundur. Kanama riski nedeniyle dikkatli bir şekilde uygularız. Tedavi sırasında, hastayı yoğun bakım ortamında izleyerek olası komplikasyonları önleriz.
💉 VKİ Filtreleri (Vena Kava İnferior Filtreleri).
Kan sulandırıcı ilaçların kullanılamadığı veya etkili olmadığı durumlarda kullanırız. Pıhtının akciğerlere ulaşmasını önlemek için Vena Kava İnferior (VKİ) adı verilen ana toplardamara filtre yerleştiririz. Bu filtre, bacaklardan gelen pıhtıları tutarak akciğer embolisini önler. Filtreyi, kasık veya boyun damarından girerek minimal invaziv bir işlemle yerleştiririz. Bu işlem sırasında, hastanın konforunu ön planda tutarız. İşlem sonrası hızlı bir iyileşme süreci sağlarız. VKİ filtreleri, uzun süreli koruma için kalıcı olabileceği gibi, geçici olarak da yerleştiririz.
En Etkili DVT Tedavisi Devamı
💪 Varis Çorabı Kullanımı.
Varis çoraplarını, bacaklardaki kan dolaşımını artırarak şişliği ve ağrıyı azaltmak için öneririz. Bu çoraplar, bacak damarlarına dışarıdan uyguladığı basınç sayesinde kanın yukarı doğru hareketini destekler. Özellikle uzun süre ayakta kalan veya hareketsiz kalan hastalarda, varis çorapları DVT’nin tekrarlama riskini azaltır. Ayrıca, DVT sonrası gelişebilecek post-trombotik sendrom gibi komplikasyonların önlenmesinde de etkilidir. Hastalarımıza, çorapların basınç derecesini ve kullanım süresini, damar yapısına göre özel olarak belirleriz.
⚙️ Kateter Yöntemi ile Pıhtı Giderme.
İleri vakalarda, damar içindeki pıhtıyı doğrudan çıkarmak için özel bir kateter kullanırız. Bu işlemde, ince bir tüp (kateter) aracılığıyla damara ulaşırız. Pıhtıyı mekanik olarak parçalar veya pıhtı eritici ilaçları doğrudan pıhtının içine enjekte ederiz. Kateterle trombektomi, özellikle büyük pıhtılar veya hayati tehlike arz eden durumlarda etkili bir tedavi sunar. İşlem sırasında hastayı lokal anestezi ile rahatlatır ve minimal invaziv teknikler kullanarak iyileşme sürecini hızlandırırız.
📌 DVT’den Korunma Yöntemleri
✔ Düzenli Egzersiz Yapın.
Damar sağlığını korumak için her gün en az 30 dakika yürüyüş yapmalıyız. Yürüyüş, bacak kaslarının çalışmasını sağlayarak kanın kalbe doğru daha hızlı dönmesine yardımcı olur. Özellikle tempolu yürüyüş, bisiklet sürme veya yüzme gibi aerobik egzersizler, damar sağlığını korumada oldukça etkilidir. Bununla birlikte, masa başında çalışan hastalarımıza gün içinde kısa molalar vermelidir. Bacaklarını hareket ettirmelerini tavsiye ederiz.
✔ Uzun Süre Oturmaktan Kaçının.
Uzun yolculuklar sırasında kan dolaşımı yavaşladığı için belirli aralıklarla kalkıp hareket etmek önemlidir. Her 1-2 saatte bir kalkarak kısa yürüyüşler yapmak, pıhtı oluşma riskini azaltır. Uçak veya otobüs yolculuklarında, bacak kaslarını çalıştırmak için parmak uçlarında yükselmek gerekir. Basit egzersizler de faydalıdır. Uzun süre oturmayı gerektiren işlerde çalışan hastalarımız, her saat başı birkaç dakikalık hareket etmelidirler.
Korunma Önlemleri Devamı
✔ Bol Su İçin.
Kan dolaşımını düzenlemek ve kanın daha akışkan kalmasını sağlamak için günlük su tüketimini önemlidir. Günde en az 10 bardak su içmek, kanın yoğunlaşmasını önler ve damar sağlığını korur. Özellikle sıcak havalarda veya fiziksel aktivite sırasında su tüketimini artar. Vücudun susuz kalmasını ve kanın koyulaşmasını önler. Kahve ve çay gibi kafeinli içecekler ise su kaybına yol açar. Bu içeceklerin tüketimini sınırlamak önemlidir.
✔ Sigara ve Alkolden Uzak Durun.
Sigara, damarların daralmasına ve kan dolaşımının yavaşlamasına neden olur. Ayrıca, damar duvarlarını zayıflatarak pıhtı oluşma riskini artırır. Alkol ise kan basıncını yükseltebilir ve damar sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, damar sağlığını korumak için sigaradan tamamen uzak durulmalı ve alkol tüketimi sınırlandırılmalıdır. Hastalarımıza, sigarayı bırakmalarına yardımcı olacak destek programlarını da öneriyoruz.
✔ Düzenli Doktor Kontrollerini İhmal Etmeyin.
Özellikle DVT geçmişi olan veya risk faktörlerine sahip hastalarımızın, düzenli olarak doktor kontrolünden geçmeleri gerekir. En etkili DVT tedavisi sonrası kontroller sırasında, Doppler ultrasonografi gibi görüntüleme yöntemleriyle damarların durumunu değerlendiririz. Olası pıhtılaşma belirtileri erken aşamada tespit ederiz. Ayrıca, kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalarımızın kan değerlerini düzenli olarak kontrol etmeleri, tedavinin etkinliğini artırır.
Derin Ven Trombozu (DVT) hakkında detaylı bilgi almak isterseniz lütfen tıklayınız
DVT tedavisi gören diğer hasta yorumlarını görmek için lütfen tıklayınız
Varis İç Varis Venöz Yetmezlik Hastalıkları ve Tedavileri için ayrıntılı bilgiye ulaşmak için lütfen tıklayınız
Varis hastalığı ve “tedavisi yok, bu hastalıkla yaşamaya alış” denilen hastaların tedavi sonrası yorumlarını okumak için lütfen tıklayınız
Prof. Dr. Ahmet AKGÜL’ün özgeçmişine ulaşmak için lütfen tıklayınız
İletişim ve Randevu için lütfen tıklayınız