Pazar, Mart 23, 2025
Ana SayfaYaraStaz Dermatiti: Kronik Venöz Yetmezliğine Bağlı Venöz Egzema

Staz Dermatiti: Kronik Venöz Yetmezliğine Bağlı Venöz Egzema

Staz dermatiti veya daha yaygın ismiyle venöz egzema, kronik bir hastalıktır. Kronik İç varis, varis ve venöz yetmezlik sonucu ortaya çıkar. Bacaklardaki toplardamarların kanı yeterince taşıyamaması sonucu ortaya çıkar. Bu durum, ciltte belirgin değişikliklere yol açar. Bu durum staz dermatiti (venöz egzama) olarak bildiğimiz bir deri hastalığına yol açar.

Varis dermatiti, varise bağlı bacak yarasından önce ortaya çıkan deri bulgularıdır. Bu nedenle öncelikle bu yazıyı okuduktan sonra VARİS YARASI yazısını da okuyunuz.

staz dermatiti
Staz Dermatiti

Staz Dermatiti Nedir?

Bacak toplardamarlarının kanı yeterince kalbe taşıyamaması sonucu ciltte oluşan inflamatuar bir hastalıktır. Bu durum genellikle varis ve venöz yetmezlik ile ilişkilidir. Böylece bacaklarda şişlik, kaşıntı, renk değişiklikleri ve ciltte incelme gibi belirtilerle kendini gösterir.

Staz, birikim veya ödem demektir. Yani sıvının bir dokuda birikmesi anlamındadır. Dermatit ise deri iltihabı demektir. Bu iltihap kelimesi aklınıza mikrop kapmayı getirmesin, mikropsuz bir iltihaptır. İltihap demek, dokuya zarar veren herhangi bir uygunsuz durumda vücut dokusunun verdiği aşırı cevap anlamındadır. Yani iltihap “istenmeyen” bir durumdur. Hastalıktır veya hastalığın öncesi olan durumdur. İltihap iyileştirilmez ise hastalık geliyordur. Sonuçta staz dermatiti, deride sıvı birikimine bağlı gelişen deri iltihabı anlamındadır. 

Peki, bu sıvı neden birikir?

Deri ve deri altında normalde bulunan hücreler zaten devamlı sıvı üretir ama bu sıvıyı ortamdan uzaklaştıran 2 damar sistemi vardır:

1- toplar damarlar (ven)

2- lenf damarları

İşte bu damarların çalışmaması vey içinde bulundurdukları kapakçıkların geri kaçırması sonucu o bölgede sıvı birikir yani ödem oluşur.

Bu damarcıkların deri ile olan ilişkisi için önce deriyi birazcık anlatalım:

Staz Dermatiti: DERİ ve CİLT ALTI BÖLGE

Deri, insan vücuduna şekil veren, estetik ve diğer hemcinslerinden farklı görünmesini sağlayan, dış ortam ile vücut arasında sınır oluşturup vücut iç dengesini devam ettiren, D vitamini sentezinde rol oynayan ve dış ortamdan duyuları alan deri, vücut ağırlığının yaklaşık %15-20’sini oluşturan en büyük organdır. Aslında derinin görevleri bu kadar basit olmayıp, başka karmaşık görevleri de vardır. Örneğin; deri vücudun birçok özelliğini yansıtan bir ayna gibi olup, görsel değerlendirme açısından bayanlar ve erkekler arasındaki farklılıklar deriye de yansır. Yine duygularımız ve ifadelerimiz derimiz sayesinde dışarıya yansıtılır.

Deri üç tabakadan oluşur. Bu tabakalar dıştan içe doğru şu şekilde sıralanır:

1- Epidermis: Dış çevre ile temas eden ve koruma görevi olan dış tabakadır.
2- Dermis (kutis, korium): Bağ dokudan zengin orta tabaka olup, deriye elastikiyet ve direnç sağlar.
3- Subdermis (subkutis, panniculus adiposus): Deriyi altındaki dokulara bağlayan alt tabakadır.

Staz Dermatiti: DERİNİN VENÖZ (TOPLAR DAMAR) SİSTEMİ

Cildin kan damarları dokuların beslenmesini sağlar, sıcaklık ve kan basıncının düzenlenmesi, yara tamiri gibi görevleri vardır. Derinin ısısının düzenlenmesini sağlar.
Ortam sıcaklığının fazla olmadığı durumlarda sağlıklı yetişkin bir kişide deri dolaşımındaki kan akımı yaklaşık 400 ml/dk’dır. Vücudun ısısının düzenini sağlamak için bu hız, vücut veya ortam sıcaklığına bağlı olarak 50-2000 ml/dk arasında değişebilir. Deri ve deri altında bulunan kan akımındaki bu değişiklikler deri damarlarındaki yoğun kılcal damarlar (atar damar ve toplar damarlar) tarafından gerçekleşir. Beyinde (hipotalamus) bulunan vücut ısısı düzenleme merkezi, sinir sistemi yolu ile cilt ve deri altı damarlarda kasılma ve gevşeme durumunu kontrol eder.

Diğer organların damarları ile karşılaştırıldığında, deri damarlarının duvarları daha kalın olup ayrıca damar çevresi bağ dokusu ve düz kaslar ile çevrelenmiştir. Bu nedenle cilt damarları gerici ve kesici kuvvetlere karşı daha dayanıklıdır.
Erişkinde ciltteki damarlar, “trombospondin” sayesinde YENİ DAMAR OLUŞUMUNU engeller.
Ancak kanser veya yaralanmalar (ameliyat kesisi de dahil) gibi uyarılar bazen YENİ DAMAR OLUŞUMU ile sonuçlanabilir.
Birçok hastalık kendini CİLT damarlarındaki değişiklik ile gösterebilir.

Lökositoklastik vaskülit (cilt hasarı yapan küçük toplar damar iltihabı), hastalık yapacak mekanizmalara karşı bir cevap olarak küçük toplar damar hasarı oluşan bir hastalıktır.
Staz dermatiti, ürtiker, poliarteridis nodosa, pıhtı ve tromboflebit (toplar damar iltihabı)
derideki tüm damarları değişik oranda bozabilirler.

DERİNİN LENFATİK SİSTEMİ

Tüm vücutta olduğu gibi deride de bütün bölümlere dağılmış kılcal lenf damarları vardır. Derideki lenf damarları, kan damarlarının yanında bulunurlar. Hücrelerin arasında dağılırlar ve hücreler arasındaki sıvının dengesini sağlarlar.

Deride bulunan lenf damarları içinde bulunan lenf sıvısının akışı, yanında seyreden atar damarın hareketi ve nabız vuruşu ile ve lenf damarlarının çevresinde yer alan kasların kasların kasılması ve vücut hareketi gibi nedenlerle oluşan doku hareketine bağlı olarak gerçekleşir. Ayrıca lenf damarlarında bulunan LENF DAMARI KAPAKLARINDAN dolayı lenf sıvısının geri kaçışı (reflü, kaçak) engellenmiş olur.

İşte hem toplar damar hem de lenf damarlarındaki kapakçık bozukluğundan dolayı deri altında sıvı birikir, ödem olur. Bu ödem zamanla deriyi de bozar ve dermatit olur. Eğer bu dönemde tedavi olmaz ise artık staz yarası ortaya çıkar.

Yara oluştuktan sonra, yara çevresindeki ağrı bacağı kaldırmakla azalır. Yaranın, çevresi düzensiz, genellikle yüzeyel bir ülser olup genişleme eğilimindedir. Yüzeyi yeşilimsi-sarımsı bir sıvı ile kaplı olabilir; ancak siyah kabuklar görülmez. Ülserin tabanında bağ dokusu izlenir. Ülseri (yarayı) çevreleyen deride, yara içindeki sıvının tahrişine bağlı kızarıklık izlenebilir.

Ülserin derinleşip genişlemesi, ağrının eklenmesi, yoğun yara akıntısı, kötü koku, yaranın etrafında kızarıklık ve ısı artışı enfeksiyonu/iltihabı düşündürür. Venöz yetmezlik zemininde tekrarlayan selülit atakları ve venöz ülserler, lenf damarlarını da etkileyerek, bacakta ileri derecede lenfödeme de neden olabilirler. Venöz ülser iyileşirken skar / iz bırakır. Bazen skar alanlarında nüks olur. Tedavi edilmemiş uzun süreli (Kronik) varis yaralarının %5.8’inde yara zemininde kanser gelişir.

Varislere bağlı gelişen selülit ve staz dermatiti

Staz Dermatiti Nedenleri

  • Venöz Yetmezlik: Kanın bacaklardan kalbe dönüşünün zorlaşması.
  • Varis ve İç Varis: Toplardamarların genişlemesi ve kanın bacaklarda birikmesi.
  • Kan Pıhtıları: Derin ven trombozu (DVT) gibi damar hastalıkları.
  • Uzun Süre Hareketsizlik: Ayakta uzun süre kalmak veya hareketsiz bir yaşam tarzı.
  • Obezite: Bacaklardaki damarlar üzerine ekstra baskı oluşturur.
  • Damar Kapakçık Yetmezliği: Böylece toplardamarlardaki kapakçıkların tam kapanmaması sonucu kanın geriye kaçması.

Venöz Egzema Belirtileri

  • 🔴 Bacaklarda Renk Değişimi: Ayrıca, cilt koyulaşır ve kahverengiye döner.
  • 🔴 Kaşıntı ve Yanma Hissi: Hasta, cildini kuru, hassas ve tahriş olmuş gibi hisseder.
  • 🔴 Şişlik (Ödem): Ayrıca, ayak bilekleri ve bacaklarda belirgin şişme.
  • 🔴 Ciltte Kalınlaşma ve İnceltme: Ayrıca deri zamanla hassaslaşır.
  • 🔴 Açık Yaralar (Venöz Ülser): Uzun süre tedavi edilmezse yaralar olur.
  • 🔴 Damarların Belirginleşmesi: Cilt yüzeyinde varislerin daha belirgin hale gelmesi.
En Etkili Staz dermatiti tedavisi

Staz Dermatiti Tedavi Yöntemleri

  • 1️⃣ Kompresyon Tedavisi
  • ✔ Kan dolaşımını daha sağlıklı hale getirmek için varis çoraplarını düzenli olarak kullanırız. Böylece, toplardamarlardaki kan akışı iyileşir.
  • Bacaklardaki basıncı dengeleyerek, hem şişliği azaltır hem de damarların daha etkin çalışmasını sağlarız.
  • 2️⃣ Topikal Tedaviler
  • Ciltte oluşan kaşıntı ve iltihabı hafifletmek için, kortizon içeren kremler uygularız. Bu sayede, ciltteki tahriş azalır ve hastalar rahatlama hisseder.
  • Cildi sürekli nemli tutmak, kuruluğu önlemek ve cilt bariyerini güçlendirmek için özel kremler kullanırız. Böylece, cilt daha sağlıklı kalır ve hasara karşı daha dirençli olur.
  • 3️⃣ Yaşam Tarzı Değişiklikleri
  • Bacakları gün içinde belirli aralıklarla kalp seviyesinin üzerine kaldırarak, kanın daha kolay geri dönüşünü sağlarız. Böylece bu, bacaklardaki basıncı azaltır ve rahatlama hissi oluşturur.
  • Düzenli egzersiz yapmak, kan dolaşımını hızlandırmanın en etkili yollarından biridir. Özellikle yürüyüş ve hafif tempolu aktiviteler, damarların daha sağlıklı çalışmasını destekler.
en iyi hekim

Yara Hastalıkları ve Tedavileri için ayrıntılı bilgiye ulaşmak için lütfen tıklayınız  

Yara hastalığı ve “tedavisi yok, bu hastalıkla yaşamaya alış” denen hastaların tedavi sonrası yorumlarını okumak için lütfen tıklayınız 

Prof. Dr. Ahmet AKGÜL’ün özgeçmişine ulaşmak için lütfen tıklayınız

İletişim ve Randevu için lütfen tıklayınız

SON YAZILAR