Saçlı deri: İnsanların dış görünümü ve kendilerine olan güvenlerinin sağlanmasında güzel ve pürüzsüz bir cilt görünümü kadar saçlarının da önemli bir rolü vardır. İnsanların sağlıklı ve bakımlı saçlara sahip olması ve saç stili onların içinde bulundukları ortamlarda olumlu etki bırakır. Saç vücudumuzun boynuzsu, duyumsuz bir uzantısıdır. Görevi kafatasımızı, dolayısı ile beynimizi korumaktır. Rüzgâr, güneş, havuz, deniz, fön çekme, saç rengini açma ve saç dalgasını değiştirme, vb. fiziksel ve kimyasal uygulamalarla saçın yapısı ve görünüşünü bozar.
Saç bakım kozmetikleriyle amaçlanan saçın bozulan yapısını ve görünüşünü düzeltmek ve saç şeklini korumaktır. Düzenli bir saç bakımı ve saç kozmetiklerinin akılcı kullanımı ile bu hasarlar azalır. Saçların iyi bir şekilde muhafaza edilmesi sağlar.
Saç bakım kozmetiklerinin insan vücudu üzerinde fiziksel ve kimyasal yan etkisinin olduğu ortaya çıkmıştır. Ürün bilgilendirmeleri yapılarak, doğru kozmetik ürün kullanımları ile yan etkilerin ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.
Saç bakım kozmetikleri; saç ve saçlı deriye zarar vermeden saçtaki yağ, kir, jöle gibi biyolojik ve kimyasal artıkları saçtan arındıran, saçın görünüşünü düzelten, kolay şekil almasını sağlayan, taranmasını kolaylaştıran, elektriklenmesini önleyen, hacim kazandıran, kırıklarını düzelten ve pürüzsüz, ipeksi bir görünüm kazandıran veya saçın rengini değiştiren kozmetik ürünlerdir. Saç bakımının amacı, normal fizyolojik koşulların dengede tutulmasıdır. Düzenli saç bakımında temizliğin yanı sıra bakımla ilgili kozmetik ürünlerin bilinçli kullanılması gerekir. Oluşan hasarların azaltılmasına ve saçın iyi bir durumda muhafaza edilmesine yardımcı olacaktır. Saç bakım ürünlerinden beklenilen etkiler; temizlik, bakım, şeklin değiştirilmesi veya korunmasıdır. Ayrıca saç renginin güzelleşmesi de gerekir.
📌 Saçlı Deri Üzerinde Yara Oluşumu Neden Önemlidir?
Saçlı deri, vücudumuzun en hassas ve sürekli korunan bölgelerinden biridir. Ancak, bazı durumlarda çeşitli nedenlerle saçlı deride yaralar ortaya çıkar. Bu yaralar, enfeksiyonlardan deri hastalıklarına, otoimmün bozukluklardan travmalara kadar birçok farklı sebebe bağlıdır. Erken teşhis ve uygun tedavi, hem yara iyileşmesini hızlandırır hem de saç dökülmesi gibi kalıcı hasarları önler.
📌 Saçlı Deri Yaralarının Nedenleri
Saçlı deride oluşan yaraların farklı nedenleri vardır. İşte en yaygın sebepler:
1️⃣ Mantar Enfeksiyonları (Tinea Capitis)
✔ Kafa derisinde kırmızı, kaşıntılı ve pullu lezyonlar yapar.
✔ Tedavi olmazsa saç dökülmesi ve yara oluşturur.
2️⃣ Bakteriyel Enfeksiyonlar (Folikülit ve Kıl Kökü İltihapları)
✔ Saç köklerinde iltihaplanma meydana gelir.
✔ Genellikle Staphylococcus aureus gibi bakteriler enfeksiyona neden olur.
3️⃣ Sedef Hastalığı (Psoriasis)
✔ Kronik otoimmün bir hastalıktır ve saçlı deride kızarıklık ve kabuklanmaya yol açar.
✔ Zamanla iltihaplı yaralar yapar. Ayrıca saçları döker.
4️⃣ Egzama (Seboreik Dermatit)
✔ Yağlı veya kuru kepeklenmeye yol açan bir deri hastalığıdır.
✔ Şiddetli kaşıntı ve kabuklanma nedeniyle yaralar yapar.
5️⃣ Saç Dökülmesi Tedavileri ve Yan Etkileri
✔ Bazen saç ekimi, PRP tedavisi veya bazı ilaçlar saçlı deride hassasiyet yapar. Ayrıca yara oluşturur.
6️⃣ Travma ve Fiziksel Hasar
✔ Saç çekme alışkanlığı (Trikotillomani) veya sıkı saç modelleri deriyi tahriş eder.
✔ Sert tarama veya kimyasal işlemler saçlı deride yara oluşturur.
📌 Saçlı Deri Yaralarının Belirtileri
Saçlı deride yara oluşumunun fark edilmesi zordur. Ancak aşağıdaki belirtiler dikkat edilmesi gereken önemli sinyallerdir:
- 🔹 Kaşıntı ve yanma hissi
- 🔹 Kızarıklık ve şişlik
- 🔹 Açık yara ve kabuklanma
- 🔹 Kanama veya iltihaplı akıntı
- 🔹 Ağrı ve hassasiyet
- 🔹 Kepeklenme veya saç dökülmesi
Bu belirtilerden biri veya birkaçı varsa, vakit kaybetmeden bir dermatoloğa danışmak gerekir.
📌 Saçlı Deri Yaraları Nasıl Tedavi Ederiz?
Saçlı deride yara tedavisi, yaranın nedenine bağlı olarak değişir. İşte en etkili tedavi yöntemleri:
- 🩺 Medikal Tedaviler
- ✔ Mantar enfeksiyonlarında antifungal yani mantar öldürücü ilaçlar kullanırız.
- ✔ Bakteriyel enfeksiyonlar için antibiyotik kremler veya ağızdan antibiyotik tedavisi uygulanır.
- ✔ Kortikosteroid içeren kremler egzama ve sedef hastalığında iltihabı azaltır.
- 💆♂️ Saç Bakımı ve Hijyen
- ✔ Günlük saç temizliğine özen göstermek gerekir.
- ✔ Kimyasal içermeyen şampuanlar ve doğal bakım ürünleri tercih edilmelidir.
- ✔ Saç derisini tahriş etmeyen, nazik tarama teknikleri uygulanmalıdır.
🍎 Beslenme ve Bağışıklık Sistemi Desteği
✔ Omega-3 yağ asitleri, B vitamini, çinko ve demir içeren besinler tüketilmelidir.
✔ Bol su içmek ve sağlıklı besinler cilt sağlığını destekler.
⚕ Dermatolojik Uygulamalar
✔ PRP (Platelet-Rich Plasma) tedavisi, saç köklerinin yenilenmesine yardımcı olur.
✔ Lazer terapileri cilt yenilenmesini hızlandırarak yara iyileşmesini destekler.
📌 Saçlı Deri Yarası Oluşumunu Önlemek İçin Alınması Gereken Önlemler
- ✔ Saç derisini aşırı kaşımaktan ve tahriş etmekten kaçının.
- ✔ Hijyenik ve kimyasal içermeyen saç bakım ürünleri kullanın.
- ✔ Bağışıklık sistemini güçlendiren sağlıklı bir beslenme düzeni benimseyin.
- ✔ Aşırı sıkı saç modellerinden ve sert tarama yöntemlerinden kaçının.
- ✔ Dermatolojik muayeneleri ihmal etmeyin.
Saça Uygulanan Kozmetik Ürünler
Saç; yaşamsal bir önemi olmasa da, insanın dış görünüşü üzerinde önemli bir rol oynar. Ayrıca cerrahi prosedürlere başvurmadan nispeten kolayca değişir. Eski zamanlardan beri saç görünümünü güzelleştirmek için kozmetikler kullanılmıştır. Erkek ve kadınlar tarafından kullanılan kozmetik ürünler vardır: Şampuanlar, saç kremleri, boyalar, ağartıcılar, sabitleme ve şekillendirme ürünleri.
Saç Şampuanları
Şampuanlar, öncelikle saç derisini temizlemek için tasarlanmıştır. 1930’ların ortalarına kadar saçı temizlemek için sabun kullanılmıştır. Sabun saça yapışabilen donuk yapılar bırakabildiğinden, daha sonra şampuan formülasyonları geliştirilmiştir. İlk şampuanlar, sabundan daha iyi köpüren ve durulanan sıvı hindistancevizi yağı sabunlarıydı. Sürfaktan şampuanları 1930’ların sonlarında, en sert suda bile iyi performans gösterdikleri için önemli bir ilerleme olarak görüldü. İçeriğinde deterjanlar, köpüren ajanlar, yumuşatıcılar, kıvam artırıcılar, opaklaştırıcılar, yumuşatıcılar, kokular, koruyucular vardır.
Bu bileşenlerin çoğu tüketiciye karşı çekicilik amacıyla vardır. Çünkü çoğu kişi bol kokulu köpüklerin saçları temizlemek için en iyisi olduğuna inanmaktadır. Oysa şampuanın değeri, kiri ve sebumu gidermektir. Seçilen deterjanlar ve saçların yumuşaklığını sağlamak için eklenen saç kremi ile belirlenir.
Şampuan deterjanları kimyasal olarak anyonik, noniyonik ve amfoterik olarak sınıflandırılır. Anyonik şampuanlar mükemmel temizleyicilerdir. Ancak saçı kurutur. Noniyonikler kiri ve sebumu gidermede çok etkili değildir, ancak saçı daha yumuşatır. Amfoterik deterjanlar da hafif temizleyicilerdir ve saçı yumuşak halde bırakırlar. Ancak gözleri tahriş etmemeleri açısından benzersizdirler. Sebumu optimum olarak uzaklaştırmak için anyonik deterjanlar kullanır. Ayrıca göz tahrişini en aza indirmek için bebek şampuanlarında amfoterik deterjanlar kullanılmaktadır.
Şampuanların kullanım amacı, kirliliğin (sebum, ter, kepek, çevresel koşullardan ileri gelen kirlilik, saç kozmetiklerinden kalan artıklar) saça ve saçlı deriye zarar vermeden uzaklaştırılmasıdır. Şampuanların temel maddesini aniyonik, katyonik, amfoterik veya noniyonik yüzey etken maddeler, köpük stabilizatörleri, aktif maddeler, opaklaştırıcı maddeler, koruyucular, renk ve koku maddeleri yer alır.
Saç Kremleri
Saç kremleri; saç hasarını onarır, saçın taranmasını kolaylaştırır, pürüzsüzlük ve yumuşaklık verir. İkincil işlevleri ise statik elektrik nedeniyle saçın uçuşmasının önlenmesi, saça parlak bir görünüm verilmesi ve saç telleri üzerinde ince bir tabaka oluşturarak saçın daha fazla hasar görmesini önlemektir.
Saç kremleri pozitif elektrik yüklü katyonik yüzey aktif maddeler içerir. Statik elektrik, saç tellerinde tarama veya fırçalama sırasında oluşan negatif yüklere, bu pozitif yüklü iyonların teması ile azaltılır. Saç telinin negatif yükü ile pozitif yüklü saç kremi molekülleri arasında bir çekim kuvveti oluşur, bu da saç teli üzerinde saç kreminin birikmesine neden olur. Bu durum özellikle hasarlı saçlar için önemlidir, çünkü hasarlı saç tellerinin daha fazla negatif yüklü olduğu bilinmektedir. Saç kreminin saça uygulanması, yüzeyler üzerinde statik elektriğin azalmasına ve sonuç olarak ‘uçuşma’ davranışında bir azalmaya neden olur. Saç kremi tabakası ayrıca kütikül pullarını düzleştirirve sürtünmeyi azaltır. Pürüzsüz saç kütikülleri daha fazla ışığı yansıtarak saçların daha parlak görünmesini ve ayrıca daha yumuşak olmasını sağlar.
Saç kremleri şampuan formülasyonlarına eklenebilir. Veya ayrı bir ürün olarak uygulanabilir. Genel olarak anında etkili, derin etkili veya durulanmayan saç kremleri mevcuttur. Anında etkili saç kremi, şampuanlama işleminden sonra saçlar havlu ile kurutulmadan önce uygulanır. Hasarlı saçlara düşük düzeyde onarım sağlar, ancak saçın şekillendirilebilirliğini mükemmel düzeyde arttırırlar. Protein içeren anlık etkili saç kremleri, hasarlı saçları ve ayrık saç uçları olan kişiler için uygundur. Proteinler, eğer moleküler ağırlıkları küçükse, geçici olarak saça yayılabilir ve ayrık uçları tamir ederek saçı güçlendirebilirler. Bununla birlikte, şampuanlama sonrası tekrar uygulama gerekir. Proteinin kaynağı plasenta, yumurta, keratin, kollajen olabilir. Saç kremi etkinliğinin belirlenmesinde, protein kaynağı, partikül büyüklüğü kadar önemli değildir. Derin etkili saç kremleri, saçın nem içeriğini arttırmak için yağlar veya saçın onarımına yardımcı olabilecek proteinler içerebilir. Bu ürünlerin kullanımı haftalık veya iki haftada birdir. Durulanmayan saç kremi saç havlu ile kurutulduktan sonra saça uygulanır. Ama sonraki şampuanlama işlemine kadar durulanmaz.
Saç Boyaları
Boyalar doğal saç rengini değiştirmek, grileşmeyi ertelemek veya grileşme başladıktan sonra pigmentasyonu düzeltmek için vardır.
Saç boyaları, kökenine göre bitkisel, mineral ve sentetik olarak 3 gruptur.
Bitkisel saç boyaları (kına, papatya ve kına kına) renk tonunu değiştirir, toksik değildir ve sadece kısa bir süre etkilidir. Mineral veya metalik saç boyaları (gümüş nitrat veya kurşun tuzları), günlük kullanım için saçları kademeli olarak koyulaştırır ve potansiyel olarak toksiktir. Saç boyaları kalıcılık derecesine göre geçici, yarı kalıcı ve kalıcı etki gösterirler. Geçici saç boyalarında renk birkaç gün boyunca kalır. Bu boyalar yüksek molekül ağırlığına sahiptir ve kütikülün yüzeyinde kalır. Yarı kalıcı saç boyalarında renk haftalarca devam eder. Bu boyalar düşük molekül ağırlığına sahiptir. Kalıcı boyalarda renk süresiz olarak devam eder.
Bitkisel boyalar doğal renklendiricilerdir, ancak bunların yerini büyük ölçüde sentetik boyalar almıştır. Küçük moleküllü boyalar en başarılı boyalardır. Saç boyaları kimyasal olarak işlendikten sonra gözenekli yapıya kavuşmuş saçlarda daha uzun süre kaldığından, beklenmedik renklere neden olur. Kına, saça turuncu/kırmızımsı bir gölge vermek için en yaygın olarak kullanılan doğal boyadır. Papatya ise sarı renk verir. Ceviz veya odun ağacından elde edilen doğal boyalar Asya bölgesinde grileşen saçları siyahlaştırmak için kullanılır. Erkekler tarafından geleneksel olarak gümüş, kurşun veya bizmut tuzlarından oluşan metalik boyalar kullanılmıştır. Çünkü bu boyalarla renk değişimi yavaş yavaş meydana gelir ve saç rengini koyulaşır. Ancak, bu tür renklendirme kontrol edilemez ve karakteristiktir.
Ağartıcılar
Ağartma, saçın doğal rengini kalıcı olarak açar. Kalıcı boyama ile birlikte kullanılabilir. Saç korteksinde bulunan melanini oksitler. Daha koyu saçlar için daha uzun bekleme süreleri gereklidir. Kızıl saçların ağartılması kahverengi saçlardan daha zordur. Hidrojen peroksit, saç telinden oksijen salan bir oksitleyici maddedir. Renkteki açılma miktarı salınan oksijen miktarı ile doğru orantılı olarak artar. Bununla birlikte, hidrojen peroksit, koyu kahverengi veya siyah saçları sarı saça dönüştürmek için tek başına yeterli melanini oksitleyemez. Daha fazla renk açmak için amonyum persülfat veya potasyum sülfat gibi maddeler eklenmelidir. Ağartmada meydana gelen oksitlenme reaksiyonu, keratin içindeki bazı disülfür bağlarını tahrip ederek kütiküle zarar vererir ve saçı daha gözenekli hale getirir. Saç kremi bu değişiklikleri bir dereceye kadar hafifletir.

Kalıcı Şekillendirme
Eski Mısır’da saç sopalara sarılıp, su ve çamur uygulanıp güneşte kurumaya bırakılarak şekillendirilirdi. Eski Yunanlılar sıcak ütüler kullanarak saçı şekillendirmekteydiler. Bununla birlikte, tüm bu teknikler saçı geçici olarak şekillendirmekteydi. Presleme, 1800’lü yıllara dayanan bir süreçtir ve saçlara yağ veya petrol bazlı bir merhem uygulandıktan sonra düzleştirmek için metal pres tarakları veya yuvarlak maşalar kullanan Madame C. J. Walker tarafından geliştirilmiştir.
Kalıcı şekillendirme, kalıcı dalgalandırma veya kalıcı düzleştirme olarak ikiye ayrılır. Her iki işlem de saçın yapısal disülfür bağlarının denatürasyonu sayesinde olur ve bu nedenle saça ciddi bir zarar verme potansiyeli vardır. Ayrıca kovalent olarak bağlı yüzey lipitleri kaybolduğundan, hidrofobik saç yüzeyi su ve şekillendirici ürünlerin etkileşimini sağlamak için hidrofilik hale gelir.
Kalıcı dalgalanma (perma), kimyasal bir süreçtir. Bir kişinin saç şeklini kalıcı olarak değiştirmek için belirli sayıda disülfür bağının kırılması gerekir. Yeni çıkan saçlar bu şekillendirmeden etkilenmeyecek ve saç orijinal şeklini koruyacaktır. Perma çözeltisi genellikle alkalidir ve saç silindirlere yerleştirildikten sonra uygulanır. Birkaç hafta veya daha uzun süre devam edebilen kükürtlü bir koku meydana geldiğinden bazı üreticiler perma çözeltisine parfüm ekler. Kalıcı düzleştirme teknik olarak kalıcı dalgalanmaya benzer, ancak saç kıvrılmak yerine düzleşir. İşlem, saçın gevşemesine ve düz olarak çekilmesine izin vermek için disülfür bağlarının kopmasına dayanır. Bağların kırılması, saçın mekanik olarak şekillendirilmesine izin verir. Disülfür bağlarının kırılması saçı denatüre eder. Böylece saç teli daha sonra düz bir şekilde uzar. Alkali ajanı saçtan yıkamak ve nötralize edici (hafif asit) bir şampuan kullanmak çapraz bağların oluşumunu başlatır. Bu yeni bağlar saç liflerinin yeni şeklini sabitler.
Saç Eklemeleri
Saç eklemeleri, lokalize saç dökülmesini kamufle etmenin yarı kalıcı bir yöntemidir. Bu konuda uzmanlaşmış bir salonda uygulanmalıdır. Saç eklemeleri mevcut saç telleri ile birlikte şekillenir. Yüzme, banyo, uyku ve egzersiz sırasında 8 hafta boyunca sürekli olarak kullanılır. Saç eklemeleri olarak doğal insan saçı veya sentetik elyaf lifleri özelliğindedir.
Genellikle, kullanılan insan saçı değişik renk elde etmek için boyanır. Ayrıca kalıcı olarak şekillendirilebilir. Sentetik lifler iki polimerize monomer olan akrilonitril ve vinil klorürden oluşan modakrilikten meydana gelir. Tamamen doğal saç telleri ile aynı kalınlıkta veya renkte olmadıklarından, farklı çaplarda ve renk tonlarında liflerin karıştırılmasına dikkat edilerek hazırlanırlar. Saç eklemesi olarak örgü, bağlama ve yapıştırma teknikleri kullanılmıştır. Örgü en popüler ekleme yöntemidir. Saç tellerinin, görünümünü kalınlaştırmak veya uzunluğu arttırmak için kullanılır. Bağlamada sentetik saç lifleri eritilmiş veya hastanın mevcut saçına bağlanmıştır. Saç tellerini bağlamak için ısıtılmış bir tabanca kullanır. Bu, dolgunluğu arttırmak için büyük miktarda saç eklemenin hızlı bir yöntemidir. Bununla birlikte, doğal saç telleri yapıştırma prosedürü sırasında hasar görür. Yapıştırmada sentetik veya doğal saçlar soğuk lateks yapıştırıcı ile yapışır.

Saç ve Saçlı Deride Kozmetik Uygulamaların Yol Açtığı Zararlar
Genelde kozmetikler güvenilirdir. Bununla birlikte bazı durumlarda, ürünün yanlış kullanılmasına ya da gelişen gerçek bir alerjiye bağlı olarak ters etkiler oluşabilir. Her yıl belirli sayıda tüketici kozmetiklere bağlı herhangi bir yan etki ile karşılaşır. Amerika Birleşik Devletlerinde Food & Drug Administration-Amerikan Gıda, İlaç ve Kozmetik Kanunu= F.D.A’ya göre oluşan tüm kozmetik reaksiyonlar içinde; saç kozmetikleri % 86 gibi büyük bir yer kaplamaktadır. Bunların % 40’ını permalara, % 25’ini şampuanlara ve % 21’ini saç boyalarına bağlı reaksiyonlar oluşturmaktadır. Saç, bakım amacıyla kullanılan kozmetikler tarafından gerek fiziksel, gerek kimyasal hasarlara maruz kalmaktadır. Aşağıda kısaca bu hasarları oluşturan etkenler verilmiştir.
Travmatik etkenler: Fırçalama, yıkama, kıvırma, boyama gibi işlemler sonucunda saçta tiftiklenme ve keçeleşme yapar. Saç tellerinde yatay uzantılar oluştuğu gibi ucunda da çatallaşmalar meydana gelir. Dış etkenlere karşı direnci azalmış olan saçlar en zayıf noktalarından kırılırlar. Güçlü güneş ışığı, deniz suyu ya da klorlu su saçları inceltir ve kurutur.
Kimyasal etkenler: Boya, perma, meç, röfle, defrize gibi kimyasal işlemler sonucunda, zamanla saçlar kurur ve kopmaya başlar. Saç ve saçlı deride kozmetiklerin aşırı kullanımı sonucu irritan reaksiyonlarda görülmektedir.
Permaya bağlı yan etkiler:
Kalıcı permalar ve düzeltmeler saç hasarlarına yol açar. Saça şekil verme işlemlerinde kullanılan maddeler doğru olarak tatbik edilirse zararlı değildir. Ancak bu maddelerin gereğinden fazla kullanılması saçta geri çevrilemeyen belirtilerin oluşmasına neden olur. Kullanılan alkali solüsyonlar saçlı deriyi tahriş eder, kurutur. Maddelerin göze teması halinde gözde ve göz kapaklarında irritasyonlar meydana gelir. Tioglikolatlara ve tuzlarına karşı alerjik reaksiyonlar nadirdir, deri reaksiyonları daha çok irritasyona bağlıdır.
Boyalara bağlı yan etkiler:
Boyaların sakıncaları çok daha ciddidir. Zararları kullanılan maddeye bağlıdır. Kına ve çivit gibi bitkisel boyalar zararsızdır. Maden tuzlarından elde edilen boyalar da saçlı deri için bitkiseller kadar zararsızdır. Fakat uzun zaman kullanıldıklarında saçı dayanıksız yapar. Ayrıca kolaylıkla boyadan arınmasını engeller, kimi zaman dökülmesine bile sebep olabilir. Parafenilendiamin içeren saç boyaları sık olarak alerjiye yol açar. Reaksiyonlar sıklıkla şiddetlidir, veziküller ve sızıntı oluşur. Anilin boyaları saçları dayanıklılığını biraz azaltır, saçlar için çok az zararlı olarak nitelendirilebilirler. Ancak saçlı deri de kazanılmış veya doğuştan aşırı duyarlık bulunabilir.
Saç boyaları üzerinde yapılan araştırmalarda, uzmanlar tarafından incelenen 55 saç boyasının hepsi için “tavsiye edilmiyor” değerlendirilmesi yapılmıştır. Tüm örneklerde, kanserojen ve alerjik olan kısırlığa yol açabilen ve deri tarafından emilen fenildiamin gibi aromatik aminlere rastlanmıştır. Özellikle koyu renk saç boyamaların yüksek oranda kanserojen madde içerdiği saptanmıştır. Uzmanlar, saç boyamaya ne kadar erken yaşta başlanırsa ve ne kadar uzun süre saçlar boyanırsa, kanser riskinin de bu oranda arttığını kaydetmişlerdir. Diğer alerjen yapan maddeler arasında sabun, şampuan, naylon saç fırçası, plastik tarak ve briyantin gibi estetik bakım elemanları vardır.
Kullanılan saç boyasının tipi ne olursa olsun (kalıcı, yarı-kalıcı veya bitkisel), mutajenik ve karsinojenik potansiyelleri vardır. Ayrıca kimyasal maddeler içerdiğinden saç boyalarının, fetüse transplasental yolla geçerek olası teratojenik etkiler ile çocukluk çağına kadar uzanabilecek karsinojenik etkileri de vardır. Olası teratojenik ve karsinojenik etkileri tam olarak aydınlatılıncaya değin gebe kadınlara saç boyası kullanımının pek güvenli olmadığı yönünde görüş bildirmiştir.
📌 Sonuç
Saçlı deride oluşan yaralar, zamanında ve doğru tedavi olmazsa saç dökülmesine ve kronik deri hastalıklarına neden olur. Bu nedenle erken teşhis büyük önem taşır. Eğer saçlı derinizde geçmeyen yaralar, kaşıntılar veya dökülmeler fark ediyorsanız, vakit kaybetmeden uzman bir doktora danışmalısınız. Sağlıklı bir saç derisi için doğru bakım ve düzenli takip şarttır! 😊
Yara Hastalıkları ve Tedavileri için ayrıntılı bilgiye ulaşmak için lütfen tıklayınız
Yara hastalığı ve “tedavisi yok, bu hastalıkla yaşamaya alış” denilen hastaların tedavi sonrası yorumlarını okumak için lütfen tıklayınız
Prof. Dr. Ahmet AKGÜL’ün özgeçmişine ulaşmak için lütfen tıklayınız
İletişim ve Randevu için lütfen tıklayınız
