Çarşamba, Mart 19, 2025
Ana SayfaVarisVaris Ameliyatı ASVAL: Ameliyatta Yedek Damarınızı Koruyun

Varis Ameliyatı ASVAL: Ameliyatta Yedek Damarınızı Koruyun

📌 ASVAL Nedir?

ASVAL (Ambulatory Selective Varices Ablation under Local anesthesia), bacaklardaki varisli damarları tedavi ederken, ana safen toplardamarını korumayı amaçlayan modern bir cerrahi yöntemdir. Bu teknik, yalnızca varisli damarların alınmasını sağlarken, sağlıklı damarların işlevini sürdürmesine olanak tanır. Bu sayede, hem dolaşım sistemi korunur hem de hastanın iyileşme süreci daha hızlı ve konforlu geçer. Varis ameliyatı ASVAL için ayrıntılı bilgileri dikkatli iceleyiniz ve aşağıdaki gazete haberimiz, resmin aşağısında verilmiştir:

damar_koruyarak_varis_ameliyati.png

Prof. Dr. Ahmet Akgül, varis hastalığı hakkında bilgiler vererek, “Varisinizden kurtulun, damarınızdan değil” dedi.

Toplumda varisin çok sık rastlanan bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Akgül, şu bilgilere yer verdi:

“Varis; kilo artışıyla, hareketsiz bir yaşamla, şehir hayatıyla, stresle, uygunsuz çalışma koşullarıyla, sıcak ortamda bulunmayla, ayakta uzun sure düz durma ile, kabızlıkla hele bir de annede babada olmasıyla çok sıklıkla duyduğumuz ve yaşadığımız bir sorundur. Bu kadar sık olunca tabii ki tıp dünyası da çalışmakta ve hem hastalığın tanısında hem de tedavisinde birçok yöntemler gelişmekte. Her gün basında “yeni” tedavi şekilleri çıkmakta.

En İyi Tedavi Hangisi?

Peki “en iyi tedavi hangisi?”, belki de daha önemlisi “benim varisim için hangi yöntem en etkilisi?”.

Bunun cevabını internette arayanlar veya komşusuna soranlar için kabus büyüyor çünkü çok çeşitli cevaplar var. Kafa iyice karışıyor ve tedaviyi erteliyoruz. Tabii bu da hastalığın ilerlemesine ve vakit kaybetmemize neden oluyor. Bildiğimiz bir gerçek var, varisli bacak hem tıbbi hem de kozmetik olarak sorun. İşin kaynağında yetmezliğe giren bacak toplar damarlarından bahsediliyor, peki tedavide kendimize ait olan bu damara ne oluyor?

Yalnızca hastalarda değil, tedaviyi yapanlarda bile var. Her gün yeni tedavi seçenekleri ortaya çıkıyor. Bu nedenle ulusal ve uluslararası kongrelerde doktorlar devamlı tartışıyor. Tek bir tedavi seçeneği yok tabi.

Kesin olan bir şey var: Tıp matematik değildir yani bir tedaviyi her hastaya uygulamayız. Her hasta ayrı bir şekilde değerlendirip ve ona uygun tedavi seçeriz. Artan varis hastalıkları karşısında tıp dünyasında da bir çok tedavi seçenekleri gelişti.

Hala tedavideki en iyi seçenek olan ameliyat dışında, varisli damara iğneyle köpük veya sıvı madde verilmesi, lazer ve radyo dalgaları veren kateterlerin uygulanması gibi yaygın tedaviler uygulanmakta. Ameliyathane olmadan da yalnızca lokal anestezi ile yapılabilen bu tedavilerde varise neden olan toplar damar hasara uğratılmakta ve etkisiz hale getirilmektedir. Yani damar iptal edilmekte ama yerinde bırakılmaktadır, ameliyatta ise varise neden olan bu toplar damar tamamen vücut dışına çıkarılmaktadır. Yani varis tedavi edilirken damar iptal olur.

Varis Hastalarının Hepsi Tedavi Edilmeli mi?

Varis hastalığının hepsinin tedaviye ihtiyacı yoktur. Hayat sekli basitçe değiştirilirse hastanın şikayetleri azalır. Örneğin kilo kontrolü, kabızlığın giderilmesi, yürüyüş ve/veya bisiklete binme ile bacak kaslarının güçlendirilmesi, sıcak ortamlardan özellikle sauna, hamam dan uzak durma, uzun sure ayakta ve dizlerin bükülerek oturarak durulmaması.. gibi önlemler alınarak şikayetler azalmaktadır. Kozmetik olarak hastayı etkilemiyorsa ve hastanın da varise ait şikayetleri yoksa varis tedavisine gerek kalmaz.

Varis tanısını koymak illa ki tedaviyi gerektirmez ama koruyucu önlemleri gerektirir. Çok yaygın olarak kullanılan lazerle vaya köpükle varis tedavisi nasıl uygulanırız? Hastanın damarı çıkarmıyoruz ama işe yaramaz hale getiriyoruz. Her iki tekniğin de mantığı benzer. Varisi olduğu düşünülen toplar damara dizin iç yüzünden iğne ile gireriz ve damarın iç yüzünü harap ederiz. Böylece damarın dışarı çıkarılmasına gerek kalmadan damarı iptal ederir. Artık fonksiyon görmeyen damar yerindedir.

Damarı çıkarmayıp yerinde bırakılmamız hem estetik hem de ameliyat sonrası konfor için tercih ederiz. Fakat daha sonar tekrar fonksiyon görmesi veya iptal olan bir damara vücudun inflamasyonla cevap verir. Sonuçta vücuda ait bir damar iptal edilmiştir. Hem mekanik hem de inflamatuar (yangı) süreçle zararlı olur.

Toplar Damarlar

Mekanik olarak, ayaktan oksijeni düşük kanı alıp akciğere taşıyan bir sistemin yani toplardamarların bir kolunu iptal ediyorsunuz. Klasik anlayışa göre iç toplardamar, yükün çoğunu karşıladığı için sorun çıkmazmış gibi görürüz. Fakat bu damarın yokluğunun etkilerini araştırılıyoruz. 

İkinci olarak ise inflamatuar (yangı) süreci etkilidir. Vücuttaki bir yapı dış etkilerle tahriş olur ise organizmanın buna refleks olarak inflamasyonla cevap vereceğini biliyoruz.

Kalp ameliyatlarında ve/veya damara ihtiyaç olan travma, kesici delici alet yaralanmalarında, kazalarda bu damarlara ihtiyaç olur. Eğer daha önce çıkarılmışsa biz başka bir damar buluruz, göğüsten, koldan damar alırız. Ama sıklıkla kullanılan damar bacakta bu çıkarılan damardır. Bu nedenle gerekmedikçe ve toplar damarında belirgin bozukluğu olmayan varisli hastada bu damar iptal edilmemelidir. Bu damar korunarak varis tedavisi olmaz mı, sizin bu toplar damarı koruyarak varis ameliyatı yaptığınız hastalar var?

Evet toplar damarı koruyarak varis ameliyatları yaptık. Hatalarımızı ameliyat sonrası kontrol amaçlı Dopplerlerini de yaptık ve varisleri düzeldi. Ayrıca toplar damarları da çalışır vaziyette koruduk. Önemli olan hastanın ameliyat öncesi iyi değerlendirmek ve yapacağımız işlemin hastaya ne kadar fayda sağlayacağıdır. Bir şikayeti düzeltirken ilerde başka bir sorun yaratacak işlem yapılmamalıdır.

VARİS İLE İLGİLİ TEŞHİS VE TEDAVİLERDE HEP ADI GEÇEN BİR DAMAR VAR: SAFEN DAMARI

Önce SAFEN DAMARI nın ne olduğunu anlatayım. Safen bir toplardamardır ve her bacakta 1 tane vardır. Kasıktan başlayıp ayak bileğinde iç topuk altına kadar ilerler. Yani safen damarı, ayak, ayak bileği, baldır, diz, uyluk ve kasık bölgesinden KİRLİ KANI alıp kasıkta ana toplar damara ileten bir borucuktur. Varis genellikle bu damarda olur ve tedaviler hep bu damarı YOK ETMEYE yöneliktir. Ameliyatlı veya ameliyatsız YOK ETME yöntemleri vardır. Bunlardan ameliyatsız olanlar: Lazer, radyofrekans, yapıştırıcı, zamk, buhar, köpük, skleroterapi gibi bir sürü yöntem. Bu işlemde diz bölgesinden SAFEN DAMARI ultrason altında buluruz. Ve içine girilerek ya lazer ya radyo dalgaları ya yapıştırıcı ya zamk ya köpük ya sıvı gibi maddeler vererek damarı içerden bozarız. Ameliyatlı yöntemde ise kasıktan ameliyat kesisi ile damarı bulup ÇEKİP ÇIKARILIR ve YOK EDİLİR.

Lazer Tedavisi

Hastaya LAZER veya YAPIŞTIRICI (ZAMK) veya BUHAR veya KÖPÜK veya RADYOFREKANS ile varis tedavisi yapılırken bacağın cilt altındaki Yüzeyel Toplar Damarı YOK ediliyor. Bu durumda YALNIZCA o damardaki zaten az olan YETMEZLİK ve KAÇAK “düzeltilmiş” olur. Aslında bu bir “düzeltme” değil, kapakçığı bozulan ve REFLU yani KAÇAK olan kısmı tamir edilmiyor da, koskoca, ileride lazım olacak, vücudun YEDEK DAMARI olan damar YOK EDİLİYOR. Esas kaçağı ve yetmezliği olan ve esas kan taşıma işini yapan DERİN damar olduğu gibi bırakılıyor. Bu nedenle hastanın VARİS ŞİKAYETLERİ bitmiyor. Ayrıca Kasıkta kalan damar GÜDÜĞÜ (2. resimde gösteriliyor) büyüyüp tekrar varis oluşturup özellikle LAZER tedavilerinden sonra KASIK AĞRILARI gelişiyor.

Diğer bir durum da KALAN DAMAR PARÇASI (2. resimde gösteriliyor) artık kör bir kuyu gibi olduğundan içinden geçmesi gereken kan artık akamıyor ve KENDİNE YENİ bir yol buluyor, (yani düşünün: bir akarsuyun önüne set çektiniz, ne olacak, su biraz çoğaldıktan sonra ya seti yıkacak, ya da yeni bir yoldan akmaya devam edecek), işte bu yeni yol demek YENİ VARİSLER demektir. TEK TEDAVİSİ: DAMAR KORUNARAK MİKRO CERRAHİ AMELİYATI İLE KASIKTAN ÇOK KÜÇÜK BİR KESİ İLE 45 DAKİKA SÜREN KAPAK ONARIMIDIR.

Yani şimdiye kadar duyduğunuz yöntemler (Kelepçe Yöntemi, Akgül Yöntemi, Kapak Onarımı, Valvuluplasti, Safen Rekonstruksiyonu hariç) hep doğuşta var olan ve bacak sağlığımız için gerekli ORGANI yani DAMARI yok etme üzerinedir. Halbuki bu damar biz cerrahların KALP AMELİYATINDA kullanırız. Ayrıca her hangi bir kaza durumunda YEDEK DAMAR olarak kullandığımız bir organdır. Hiç bir sorun olmasa bile bu damar bir organdır ve en doğru şey yerinde durmasıdır, yok edilmesi değil.

İşte Varis Tedavisi ASVAL yöntemi, bu safen damarı koruyan bir varis ameliyatı şeklidir. Şimdi bu tekniğe bir bakalım:

“Bacakta safen damar üzerinde varisler gelişmeden önce, yan dallarda varisler başlar. Eğer yan dallardaki varisler tedavi edilirse, ana damarlarda yani safen damarda varis oluşmaz veya geriler.  Bu mantığa dayanan tedavi ve ameliyat şeklidir. Yani varisler önce safenin dallarından başlar. Sonra safene ilerler. Daha sonra derin toplar damarlara  ulaşırlar. Yani safen damarın değil de safenin yan dallarının bağlanması, safenin çıkarılmadan ve yok edilmeden varis tedavisinin yapılmasını sağlar. 

Biz de ASVAL tekniğini bazı hastalarımızda uygulamaktayız. Sonuçlar oldukça yüz güldürücü fakat bu konuda ülkemizdeki sorun: kontrol amacıyla Dopler yapan radyolog ve/veya muayene eden varisle ilgilenen doktorlarının, safen damarın kasıktaki bölgesine bakarak hastaya, “senin damarların duruyor, senin ameliyatın olmamış” demeleri ve hastayı yanlış yönlendirmeleridir.

Buradaki esas sorun konu ile ilgili hekimlerin hala ilk öğrendikleri bilgiler ışığında mesleklerini idame ettirmeleridir. Hastaların da kendilerine yapılan ameliyat hakkında yeterli bilgi sahibi olmamalarıdır. Halbuki ASVAL ameliyatı, basit bir safen damarının çıkarılması ameliyatından çok daha zordur. Ayrıca daha uzun bir işlemdir. Her iki işlemin cerrahi kesisi de kasık bölgesindedir. Bu yüzden hem hekim hem de hasta yapılan ameliyatı anlayamamaktadır.

Safen Damar Koruması

Safen damarı korunarak yapılan venöz cerrahinin 10 yıllık sonuçlarını açıklandı ve çok başarılı. ASVAL tekniği ile safen damarı yetmezliği olan 359 operasyon gerçekleştirmişler.  264 hastada 360 bacağa işlem uygulamışlar. ASVAL işleminin uzun dönemde hem klinik, hem kozmetik hem de bacaktaki etkileri tatminkar sonuçlar oluşturdu.

Biz de kliniğimizde Türkiye’de ilk defa birçok hasta ve bacağa ASVAL uyguladık tatminkar sonuçlar aldık. Bu ameliyatın kötü sonucu yok yani en kötü sonucu hasta, ameliyattan önceki halinde olmakta. Yani geri dönüşümsüz bir durum yok. Halbuki safen damarının YOK EDİLDİĞİ tüm durumlar GERİ DÖNÜŞÜMSÜZ olarak yapılmakta.

Aynı zamanda ASVAL ameliyatı ile kirli kan NORMAL YOLUNDAN aktığı için, YENİ BİR yol aramaz. Yani YENİ VARİSLER oluşmaz. Yalnızca ameliyat sonrası hastanın bacağındaki şişlik ve ödem indiği için, cilt altındaki KALINLIK azalır. Ve cilt altında daha önce görünmeyen NORMAL DAMARLA görünebilr. Bunlar yeni damar veya yeni varis değil, kişinin kendi damarları. Bu durum özellikle cilt rengi açık ve beyaz olanlarda gözlenebilmekte.

Yeni Varisler

Safen damarını YOK EDİLDİĞİ diğer işlemlerde, kan artık gidecek yol bulamaz. Böylece BAŞKA YENİ DAMARLAR yani YENİ VARİSLER oluşturur.

Varis  ameliyat olacaksa, kasıktan açarız ya varis damarını bağlarlarız.  Ayrıca aynı ek olarak varis damarının yani safen damarı kasıktan girilerek çekip çıkarırız.  Bu teknikler yetersizdir  ve ek olarak birçok tedavi şekilleri de eklenmektedir. Uygulanan cerrahi yöntemlerin kıyaslanmasında, tekrar varis çıkma oranları oldukça önemlidir. Stripping ile ligasyon yöntemi kıyaslandığında, stripping tekniği ile daha başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Ancak hasta memnuniyeti açısından her iki tekniğin sonuçları birbirine yakındır. FAKAT her iki yöndemde de varislerin tekrarlaması söz konusudur. Bu nedenle biz önce VARİS DAMARLARINI ayakta Dopler  çekerek DAMAR HARİTALAMA  yapıyoruz. Böylece hastamızda DIŞ VARİS mi yoksa İÇ VARİS mi  olduğunu belirliyoruz. Her iki durumu da  AKGUL TEKNİĞİNİ  kullanarak, varisin ESAS KAYNAĞI olan KAPAKÇIK YETMEZLİĞİNİ tedavi ediyoruz. Böylece varisin ameliyat sonrası tekrarlama riski diğer yöntemlere göre çok daha nadir hale gelmiştir. Çünkü hastanın birçok zaman atlanan  İÇ VARİS  i de tedavi ederiz.


📌 Varis Ameliyatı ASVAL Yönteminin Avantajları

Safen Damarının Korunması. Geleneksel varis ameliyatlarında safen damarı tamamen çıkarırız. ASVAL yöntemi sadece hasarlı damarları hedef alır. Ana damar koruduğumuz için dolaşım sağlıklı şekilde devam eder.

Minimal İnvaziv Yaklaşım. İşlemi lokal anestezi altında yaparız. Böylece genel anesteziye bağlı riskleri ortadan kalkar. Bundan dolayı hastaların aynı gün taburcu olmasına olanak tanır.

Daha Hızlı İyileşme Süreci. Küçük kesilerle yapılan işlem sonrası hastalar daha az ağrı yaşar. Böylece kısa sürede günlük hayatlarına dönerler.

Estetik Görünüm. Varisli damarların alınması, bacakların görünümünü iyileştirirken, minimal cerrahi izler sayesinde estetik açıdan da avantaj sağlar.

Tekrar Varis Oluşumunun Önlenmesi. Safen damarının korunması, bacaklardaki kan dolaşımının doğal şekilde devam etmesini sağlar. Böylece yeni varis oluşumu riski azalır.


📌 Varis Ameliyatı ASVAL Yöntemi Nasıl Uygulanır?

1️⃣ Tanı ve Değerlendirme: Tedavi öncesinde Doppler ultrason ile damarların durumu detaylı şekilde inceleriz. Hangi damarların tedavi edilmesi gerektiğini belirleriz.

2️⃣ Lokal Anestezi: İşlem sırasında yalnızca tedavi edeceğimiz bölgeye lokal anestezi uygulanz. Bu sayede hastada işlem sırasında herhangi bir ağrı olmaz.

3️⃣ Seçici Damar Ablasyonu: Varisli damarları küçük kesiler aracılığıyla çıkarırız. Ana safen toplardamarı korur, sadece hasarlı küçük damarları alırız.

4️⃣ Hızlı İyileşme: İşlem yaklaşık 30-60 dakika sürer. Hastalar genellikle aynı gün taburcu olur ve birkaç gün içinde günlük aktivitelerine döner.

damar_korumali_varis_ameliyati.png

Varis Ameliyatı ASVAL


📌 Varis Ameliyatı ASVAL Yönteminin Kimler İçin Uygundur?

Orta ve İleri Dereceli Varis Hastaları. Varis şikayetleri olan ancak safen damarının tamamen çıkarılmasına gerek olmayan hastalar için idealdir.

Estetik Kaygısı Olan Hastalar. Bacak görünümünü iyileştirmek isteyen ancak klasik cerrahi işlemlerden çekinen hastalar için uygundur.

Minimal İnvaziv Tedavi Tercih Edenler. Ameliyat sonrası hızlı iyileşme süreci isteyen ve günlük hayatına kısa sürede dönmek isteyen hastalar için idealdir.

Tekrarlayan Varis Problemleri. Daha önce varis tedavisi görmüş ancak tekrar eden vakalar için de etkili bir seçenektir.


📌 Varis Ameliyatı ASVAL Yönteminin Diğer Tedavi Yöntemlerinden Farkı

ÖzellikVaris Ameliyatı
ASVAL Yöntemi
Geleneksel Varis Ameliyatı
Ana Damarın Korunması✅ Evet, safen damarı korunur❌ Hayır, safen damarı tamamen çıkarılır
Anestezi Türü✅ Lokal anestezi❌ Genel veya spinal anestezi gerektirebilir
İyileşme Süresi✅ Hızlı, hasta aynı gün taburcu edilir❌ Daha uzun, hastanede kalış gerekebilir
İz Kalma Riski✅ Minimal kesiler, estetik avantaj❌ Daha büyük kesiler, iz kalma riski daha fazla
Varisin Tekrar Etme Riski✅ Düşük, dolaşım doğal şekilde devam eder❌ Daha yüksek, çünkü safen damarı alındığında dolaşım etkilenebilir
Yan Etkiler ve Komplikasyonlar✅ Daha az, minimal invaziv olduğu için❌ Daha fazla, genel anestezi ve büyük kesiler nedeniyle

📌 Varis Ameliyatı ASVAL Yöntemi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

İlk günlerde aşırı fiziksel aktiviteden kaçınılmalıdır.
Doktorun önerdiği varis çorabı düzenli olarak giyilmelidir.
Bacaklar yukarı kaldırılarak dinlendirilmelidir.
Uzun süre ayakta kalmaktan veya oturmaktan kaçınılmalıdır.
İyileşme sürecini hızlandırmak için düzenli yürüyüşler önerilir.


📌 Sonuç: Varis Ameliyatı ASVAL Yöntemi ile Daha Konforlu Bir Tedavi Süreci!

ASVAL yöntemi, varis tedavisinde en modern ve konforlu seçeneklerden biridir. Safen toplardamarını koruyarak hem dolaşım sağlığını korur hem de estetik açıdan başarılı sonuçlar sunar. Minimal invaziv olması sayesinde, hastalar kısa sürede günlük yaşamlarına dönebilirler.

VARİS TEDAVİSİ SONRASI TEKRAR VARİS OLUŞMAMASI İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Aşağıdaki gazete haberinin tamamı için okumaya devam ediniz veya TIKLAYINIZ.

varis_olmamas.jpg


Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Ahmet Akgül, varis tedavisi olan birçok hastanın tedavi sonrası tekrar varis çıkması korkusu yaşadığını söyledi.
Prof. Dr. Ahmet Akgül; lazer, ameliyat, radyofrekans, köpük, ilaç, varis çorabı, skleroterapi gibi işlemlerle varis tedavisi olan birçok hastanın tedavi sonrası tekrar varislerin çıkmasının korkulu rüyası olduğunu anlatarak, tedavi sonrası tekrar varis oluşması için önerilerde bulundu.
Varis tedavisi ile ilgili ameliyat tekniği olan, 30 bin üzerinde varis hastası tedavi eden, dünyanın en ünlü varis kongrelerinde konuşmacı olarak davet edilen, İstanbul Üniversitesi Sağlık Yönetimi ve Gerontoloji Bölümleri Başkanı ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ünlü Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Ahmet Akgül konuyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.


“İnsan vücudunun bir özelliği var: Eğer vücudun herhangi bir yerinde bir işlem yapılırsa, vücudun dikkati hemen orada toplanır” diyen Prof. Dr. Ahmet Akgül, “Bu bilinçli yapılan bir şey değildir, refleks ve otomatik olarak yapılır ve vücudun savunma mekanizması çalışır. Nasıl elimiz kesilince, iyileşse bile orada renk değişikliği, sertlik ve kaşınma gibi reaksiyonlar oluyorsa işte bu, vücudun istemsiz yaptığı yani düşünmeden yaptığı otomatik savunma sistemidir.

Bu gerçeklik ışığında eğer siz vücudumuzdan bir doku- hele de bu doku vücudun işine yarıyorsa -yok ederseniz, yani ameliyatla alır ve/veya lazerle yakar ve/veya yapıştırıcılarla o dokunun işlevini yok ederseniz, ve bu yok edilen doku vücudun işine yarıyorsa, vücut bunu tekrar yapmak için harekete geçer. Örneğin derinizin bir kısmı bir kazada veya ameliyatta veya yanıkta veya bir yarada yok olursa, organizmamız o deriyi tekrar oluşturmak için harekete geçer ve bu harekete geçiş için sizden izin almaz. Aslında bu zaten istenen bir şeydir, bu cevap olmasa açılan yaralar hiç kapanmaz. Fakat bilinmelidir ki tekrar oluşan doku ilk dokunun yerini tutmaz, daha biçimsiz, daha işlevsiz, daha estetikten yoksun ve daha istenmeyendir” diye konuştu.

Varisin tekrarlamaması için yeni yöntem

Tekrar varis olmaması için yeni bir yöntem geliştirdiklerini anlatan Prof. Dr. Ahmet Akgül, “Mikro Avulsiyon yöntemi; Her zaman belirttiğim gibi önce hastanın bacağındaki damar sistemi incelenmeli, iç damarlar dış damarlar, kasların içindeki toplardamarlar, cildin altındaki toplardamarlar incelenmeli. Yani yalnızca görünen kılcal damarlara göre karar verilmemeli. Bu kılcal damarlar niye ortaya çıkmış, iç taraflarda bir sorun mu var, bakılmalı. Yani altyapısı bozuk olan bir caddeye, asfaltta çatlaklar var diye ne kadar asfalt döküp düzenleme yaparsanız yapın, tekrar oluşur o çatlaklar çünkü altyapı bozuk. Kanalizasyon yani drenaj sistemi bozuk, su sızıyor ve asfaltı bozup çatlaklar oluşturuyor.

İşte bacaktaki toplardamar yani varis sistemi de böyle. Kaçak var ise bacakta kan birikiyor, ve ciltte kılcal damarlar oluşuyor. işte önce ehil ellerde ayakta dopler ile bacakta damar haritalaması yapılmalı. kaçak ve bozuk bir nokta varsa kapak onarımı (Akgül yöntemi) ile ameliyat edilmeli, eğer kaçak yok, iç damarlar temiz ama kılcal damarlar var ise hemen, içvaris kapak ameliyatından sonra ise 10. günde hastanın artık ciltteki kılcal damarları tedavi edilmeli. Önce bu damarların vücut tarafından kullanıp kullanılmadığına bakılmalı ve sonra yalnızca kullanılmayan kılcal damar özel bir kesici cihaz ile cilt üzerinden iz yapmadan içine kan veren yerden ayrılıyor böylece içine gereksiz kan gidip o damarı ciltten görünür hale getiremiyor ve cilt kılcal damarı kayboluyor. Bu şekilde yalnızca vücudun işine yaramayan damarlar yok edildiği için vücut yeni damar oluşturmak için sinyal göndermiyor ve varis tekrarlamıyor” diye konuştu.

Varis oluşmaması için öneriler

Prof. Dr. Ahmet Akgül, 30 bin üzerinde varis hastası tecrübesi, kendi isminde varis ameliyatı, dünyanın en iyi varis doktorlarının kabul edildiği kongrelere konuşmacı olarak davet edilmesi ve varis ve iç varis konusunda onlarca makale ve kitap yazan biri olarak tedavi sonrası tekrar varis oluşmaması için şu önerilerde bulundu:
“Doppler yapılmadan Skleroterapi yani İğne Köpük tedavisi yapılmamalı; Doppler yatarak değil, ayakta yapılmalı; Doppler yapılırken Kapakçıklar belirtilmeli, kaçakların miktarı yazılmalı; Doppler yapılırken İç Varis, Dış Varis, Bağlantı Damarlar Haritalanmalı; Hastada İç Varis varken yalnızca Dış Varis Tedavisi/Ameliyatı yapılmamalı; hastada İç Varis var ise Kapak Onarımı veya Akgül Ameliyatı yapılmalı; İç damarlar düzeltilmeden ciltteki kılcal damarlara müdahale yapılmamalı; Skleroterapi Lazer ve radyofrekans yöntemleri İç Varis varsa kullanılmamalı; Ciltteki Kılcal Damar ve Varislerin estetik tedavileri için Mikro Avulsiyon yöntemi kullanılmalı.”

Varis İç Varis Venöz Yetmezlik Hastalıkları ve Tedavileri için ayrıntılı bilgiye ulaşmak için lütfen tıklayınız

Varis hastalığı ve “tedavisi yok, bu hastalıkla yaşamaya alış”  denilen hastaların tedavi sonrası yorumlarını okumak için lütfen tıklayınız

Prof. Dr. Ahmet AKGÜL’ün özgeçmişine ulaşmak için lütfen tıklayınız

İletişim ve Randevu için lütfen tıklayınız   

SON YAZILAR