Cuma, Temmuz 18, 2025
Ana SayfaSoru / CevapYara Akıntısı: Sorular Cevaplar No:15 - Prof. Dr. Ahmet AKGÜL

Yara Akıntısı: Sorular Cevaplar No:15 – Prof. Dr. Ahmet AKGÜL

Yara Akıntısı, Tekrarlayan Cilt Problemleri ve Ayakta Çalışmanın Etkisi


Mesleğim, işim gereği sürekli olarak ayakta durmam gerekiyor. 1999 yılında askere gittikten 6 ay sonra bir sabah (1 gece içerisinde) kalktığımda çenemin göğsüme yapıştığını ve boyun bölgemde “cılk” yara açıldığını fark ettim. Sarı bir sıvı şeklindeydi. Yara vardı. Biyopsi alınmadı. İltihap akıyordu ve aktığı yer yara oluyordu. İzmir hava hastanesinde “impedigo” teşhisi ile 20 gün yatak tedavisi gördüm. Sonra 2007 Eylül ayında sol ayak baş parmağımda bir kabarcık oldu. Kabarcık patladı ve içinden şeffaf renkli bir sıvı aktı. Kabarcığı temizleyip bantladım. Ardından işe gittim. Çalıştığım esnada o delikten sıvı gelmeye devam ettiğini hissettim. Yara akıntısı var.

Cevabımız:

Sürekli ayakta durarak çalışmak zorunda olan kişilerde, özellikle damar ve lenfatik sistem üzerinde ciddi baskı oluşur. Bu durum, sadece varis ya da ödem değil, ciltte kronik yaralar, iltihaplanmalar ve yara akıntıları şeklinde de kendini gösterir.

1999 yılında boyun bölgenizde aniden ortaya çıkan, sarı sıvı sızdıran ve yara oluşturan durum, muhtemelen o dönemde size impetigo tanısı ile tedavi oldunuz. Bu durum genelde bakteriyel bir cilt enfeksiyonudur. Ancak ilerleyen yıllarda (2007’de) ayak başparmağınızda yeniden benzer şekilde kabarcık, sıvı sızması ve yara oluşumu gelişmiş olması, cildinizdeki bariyer sisteminde veya dolaşım sisteminizde altta yatan başka bir problemi düşündürüyor.

Ayakta uzun süre kalmak, eğer venöz dolaşımda (toplardamarlarda) sorun varsa, cilt altı dokuların beslenmesini bozar. Bu da zamanla yara, akıntı, hatta lenfödem ya da kronik venöz yetmezlik gibi durumlara yol açar. Özellikle ayakta ve parmaklarda kendiliğinden oluşan kabarcıklar ve akıntılar, lenfatik tıkanıklık, mikrosirkülasyon bozukluğu veya cilt altı enfeksiyonun tekrarı gibi nedenlerle ortaya çıkar.

Sizin hikâyeniz, hem geçmişte yaşadığınız enfeksiyon öyküsüyle hem de ayakta çalışmanın etkileriyle birlikte detaylı damar değerlendirmesini zorunlu kılıyor. Özellikle şu tetkikleri mutlaka yapın:

  • Venöz Doppler Ultrasonu (bacak damarları için)
  • Lenfödem değerlendirmesi
  • Cilt biyopsisi veya kültür (yara akıntısına yönelik)

👨‍⚕️ Ben Ne Yapıyorum?

Ben bu tür hastalarıma önce detaylı bir fizik muayene, sonra da ultrason eşliğinde damar analizleri yapıyorum. Eğer altta yatan bir damar problemi varsa, bu tür akıntılı yaralar zamanla büyür. Gerekirse lenfödem tedavisi ya da mikrocerrahi tekniklerle destek sağlıyoruz.

Yara Akıntısı, Cilt Dökülmesi ve Teşhis Konulamayan Ayak Yaraları

Öyle ki, ayakkabımın üzerine kadar çıkmıştı sıvı. Sonra birkaç gün içerisinde bu akan sıvının rengi sarıya döndü. Tıpkı askerdeki gibi. Bulunduğum bölgedeki bir özel hastaneye gittim. Ayağımı temizlediler ve sardılar. Sonra ertesi gün tekrar acile yarayı temizletmeye gittiğimde, ayağıma konan gazlı bezleri ayak derilerim ile birlikte çıkarttılar. Ayağım çürük et gibi kokuyor, parça parça dökülüyordu. Yara akıntısı vardı.

İlk olarak parmak derilerim etleri ile birlikte döküldü. Yer yer kemiklerim görünüyordu. Sonra aynı hastanedeki cilt doktoru, bir reçete hazırladı. Her gün için eczaneden 2 farklı kimyasal toz(!) ve sigortanın karşılamadığı 2 farklı penisilin hap satın alıyordum biri kırmızı diğeri sarı. Sıcak su ile kırmızı tozu, ılık su ile sarı tozu kullandım. Ağrılı ve sancılı 1 ayın ardından, ayağımdaki sıvı akışı durdu. Ayağım siyaha yakın Kahve rengi ve yer yer kırmızı ve mor bir hal aldı (sol dizimin 25 cm altından ayak ucuna kadar olan bölüm) birkaç ay sonra sol kaval kemiğimde 3 farklı yara açıldı ve kötü kokulu bir sıvı eşliğinde yine cılk yara oldu. Yine tedavi gördüm kapandı. (Askerden sonra gittiğim hiçbir hastanede teşhis konulmadı.)

Cevabımız:

Ayağınızda gelişen bu yara öyküsü, sıradan bir enfeksiyonun ötesinde, ciddi ve sistematik bir probleme işaret ediyor. Akıntının ayakkabınızın dışına kadar ulaşması, sıvının renginin sarıya dönmesi, doku kaybı, kötü koku ve derinin gazlı bezle birlikte soyulması… Bunlar derin cilt nekrozu, enfeksiyonla birlikte ilerleyen dolaşım bozukluğu ve hatta kronik lenfödem gibi durumları akla getiriyor.

📌 Derilerinizin dökülmesi, kemiklerin görünmesi ve çürük kokusu, genelde damarlardan yeterli beslenemeyen dokuların ölümüne (nekroza) işaret eder. Bu, sadece cilt değil, damar ve lenfatik sistemin de ciddi hasar aldığını gösterir. Ayrıca ayak renginizin siyaha yakın kahverengiye dönmesi, morarmalar ve kırmızılıklar ise damarsal staz, mikrosirkülasyon bozukluğu ve hatta kronik venöz yetmezlik veya postenfeksiyöz lenfatik bozukluk göstergesidir.

📌 Aylar sonra kaval kemiğinizde tekrar yara açılması ve kötü kokulu akıntının yeniden başlaması, sorunun yüzeysel değil, derin ve sistemik olduğunu ortaya koyar. Bu durum, vücudun kronik inflamatuar cevabı, damar içi basınç artışı ve lenf sıvısının deri altına sızmasıyla ilişkilidir.

❓ Neden Hâlâ Teşhis Konulamamış Olabilir?

Ne yazık ki bu tür durumlar bazen birçok branşın sınırında kalır. Cilt, enfeksiyon, ortopedi, damar cerrahisi ve hatta romatoloji gibi disiplinlerin birlikte değerlendirmesi gerekir. Ancak çoğu zaman bu şikâyetler parça parça değerlendirilir ve büyük resim gözden kaçar.

Yara akıntısı için Prof. Dr. Ahmet Akgül Ne Öneriyor?

Bu tabloyu doğru tedavi için aşağıdaki multidisipliner yaklaşımı uyguluyorum:

  • Venöz ve arteriyel doppler ultrasonu (damar tıkanıklığı ve kaçakları için)
  • Lenfödem ve lenfatik yetmezlik değerlendirmesi
  • Ayaktan alınan sıvıdan mikrobiyolojik kültür ve antibiyograma göre hedefli antibiyotik
  • Cilt biyopsisi ve otoimmün testler (vaskülit/Behçet/Livedoid vaskülopati açısından)
  • Gerekirse yara yatağına yönelik özel pansuman protokolleri ve lenfödem bandajlamaları

Bu tarz ağır ve uzun süreli yara durumlarında, bazen “atlanan bir damar kaçağı” ya da “lenf tıkanıklığı” yıllarca iyileşmeyen enfeksiyonlara ve dokularda bozulmalara yol açar.

Ben böyle karmaşık vakalarda:

  • Hastayı ayakta gözlemleyerek,
  • Tüm damar sistemini ultrasonla birebir izleyerek,
  • Yara dokusunu ve akıntısını cilt altı seviyesinde değerlendirerek,
  • Gerektiğinde yeni nesil damar içi tedavi (glue), valvüloplasti ve lenfödem tedavisiyle
    sorunun kökenine inerek müdahale ediyorum.
En iyi yara tedavisi
Yara ve ülser

Teşhis Edilemeyen Yara Akıntısı ve Cilt Sorunları – 16 Yıllık Bir Mücadelenin Arkasındaki Gerçek

Altı ay sonra yine açıldı. Tedavi gördüm. Kapandıktan üç ay sonra yine açıldı. Yine tedavi gördüm. Kapandı. Sonra yine açıldı. Yine tedavi gördüm. Kapandı. Artık, Bir kaval kemiğimin üst kısmında 2 yara açılıyor, o kapandığında ayak bileğimin iç ve dış oynak bölgesinde yara açılıyor. Yara akıntısı var. Ayakta durmakta zorlanıyorum. Ayaklarım değil ama bacaklarım şişiyor. Akıntı yoğun olmamakla birlikte devam ediyor. Bu arada, İstanbul- Ankara- İzmir ve Tekirdağ’da tavsiye ile birçok hastaneye ve doktora gittim. Kimi doktor(!) masadan bile kalkmadan, bacağıma bakmadan ve kulağındaki telefonu kapatmadan reçete yazıyordu. Ve soruyordu “bacağınız nasıl yandı?” diyerek. Biyopsi yapıldı. Doktor hanım efendi bana “Biyopsi sonucuna göre herhangi bir rahatsızlık görünmüyor!” dedi.

Kalp damar cerrahisinde (renkli-renksiz) doppler çektirdim. Varis tespit edildi. Ancak damarlarımda ileri seviye bir varis olmadığı, kalp damar cerrahisi ile ilgili bir durum olmadığı söylendi. Kalp-Damar Cerrahisi, Cildiye, İç hastalıklarına göre herhangi bir rahatsızlığım bulunmuyor. Ama ben 16 senedir ne olduğunu anlamadığım bu hastalığı çekiyorum. Sizce ne yapmalıyım? Umarım okursunuz ve bir cevap verirsiniz sayın hocam!

Cevabımız:

Sevgili hastam, anlattıklarınız sıradan bir varis ya da yüzeysel bir enfeksiyon değil. Bu, karmaşık damar-bozukluğu ve cilt-yüzey yıkımıyla birlikte ilerleyen kronik bir süreçtir. Üstelik yıllardır tanı konulamamış olması da bu durumu daha da derinleştiriyor.

🔴 Önce şunu net söylemeliyim:
Bu bir cilt hastalığı değildir. Cilt, sadece vücudun derin yapılarında bozulmuş olan sistemlerin dışa yansımasıdır. Sizin durumunuzda asıl mesele büyük ihtimalle;
Lenfatik tıkanıklık,
Mikrosirkülasyon (kılcal damar) bozukluğu,
İltihabi damar hastalıkları (vaskülit benzeri süreçler)
gibi daha derin mekanizmalarda yatıyor olabilir.

Yara akıntısı için Peki Neden Sürekli Yineleyen Yaralar Oluşuyor?

  • Aynı bölgelerde dönemsel olarak açılan ve kapanan yaralar, bize oradaki doku beslenmesinin stabil olmadığını gösterir.
  • Bacağınızın şişip ayakların şişmemesi, büyük ihtimalle lenfatik sıvının bacak kasları seviyesinde tutulduğunu, ancak aşağı inemediğini gösterir.
  • “Ayağınız nasıl yandı?” diye soran hekimler, cildinizdeki renk değişimini ve derin doku hasarını görünce yanık sonrası deformasyonla karıştırmış olabilir ama bu durum, aslında kronik staz dermatiti, lipodermatoskleroz ya da venöz ülser zeminli doku yıkımı olabilir.

Yara Akıntısı Durumda Ne Yaparız?

Ben bu tür hastalarda “Sıfırdan başlıyorum” mantığı ile ilerliyorum. Çünkü geçmişteki her yanlış yönlendirme, asıl teşhisin kaçmasına neden olur.

Size Önerdiğim Temel Değerlendirmeler:

  1. Venöz ve lenfatik sistemin detaylı doppler ultrasonu
    (Yalnızca ana damarlara değil, cilt altı damar yapılarına kadar detaylı)
  2. Lenfödem testi ve cilt altı sıvı ölçümü
  3. Yara yatağından kültür – direnç testi (biyofilm oluşumu açısından)
  4. İmmünolojik tarama ve damar içi iltihabi hastalık araştırması
  5. Cilt altı doku canlılık ölçümü (non-invaziv yöntemlerle)

Yara akıntısı için Tedavide Neler Yapıyoruz?

Eğer lenfatik kaçak veya venöz kaçak varsa:

  • Yüzeyel damarları yeni nesil glue yöntemiyle kapatıyoruz
  • Eğer derin venöz kapakçıklar yetersizse eksternal valvüloplasti uyguluyoruz
  • Yaraya özel hidrokolloid pansumanlar, gerekirse antibiyotik destekli yara bakım setleri
  • Bacak şişliği için manuel lenf drenajı, özel lenfödem bandajlaması ve uygun kompresyon çorabı
Yara tedavisi

İğne Sonrası Yara, Apse ve Delik Açılması: Ameliyat Gerekir mi?

Merhaba ben hastalığım dan sebep ağrı kesici iğne yaptırmıştım sonra enjektörün değdiği bölgede bir yanma hissi oluştu. Birkaç gün sonra da morarma oldu. Ben evde geçer diye değişik merhemler kullandım, apse aksın diye kara merhem kullandım. Tabii ki onu kullandıktan sonra sağ oturak yerimde ve sağ kasığımda delikler açıldı. Doktor bey, hastaneye gittik plastik cerrahi iltihap kuruyunca ameliyat edeceğiz diyorlar ama bu ameliyat bir çözüm olur mu? Yara akıntısı var.

Cevabımız:

İğne uygulaması sonrası oluşan yanma, morarma, ardından yara açılması ve sonrasında apse oluşumu, cilt altına ya da kas dokusuna enjeksiyon sırasında oluşan bir iltihaplı odak (abse) geliştiğini gösteriyor olabilir.

📌 Siz de bu durumu fark edince evde bazı merhemlerle müdahale etmişsiniz. Özellikle “kara merhem” gibi içeriğinde kuvvetli etken maddeler olan ürünler, eğer altta aktif bir enfeksiyon veya doku zedelenmesi varsa, ciltte nekroza (doku ölümü) neden olabilir.
Ayrıca, bu da tarif ettiğiniz gibi oturak bölgesi ve kasıkta delikler açılmasına yol açabilir.

🔬 Peki Şimdi Ne Oluyor?

Plastik cerrahi ekibi iltihabın kurumasını bekliyor. Bu tıbben doğru bir yaklaşımdır. Çünkü iltihaplı dokularla yapılan ameliyatlar enfeksiyonu yar veya iyileşmeyi zorlaştırır.

Ancak burada asıl önemli olan şu:

  • Yaranın neden açıldığı,
  • Alttaki doku ne kadar hasar gördü,
  • Derin apse var mı, kas dokusuna kadar indi mi,
  • ✅ Ve en önemlisi, yara altındaki dokular kanlanıyor mu, canlı mı?

Bu soruların cevabı ameliyatın başarısını doğrudan etkiler.

❗ Ameliyat çözüm olur mu?

🔎 Eğer sadece yüzeysel cilt açılması varsa ve iltihap sınırlıysa:
➡️ Plastik cerrahinin yapacağı kapatma işlemiyle sonuç alınabilir.

🔎 Ancak enfeksiyon derin dokulara inmişse (özellikle kas ya da fasya düzeyinde)
➡️ O zaman tek başına ameliyat çözüm olmaz. Önce enfeksiyonun kaynağı ve etkilediği alan tam olarak kontrol altına alınmalı.

👨‍⚕️ Ben Bu Durumlarda Ne Yapıyorum?

  1. Ultrasonla iltihaplı bölgeyi görüntülüyorum (derinlik, apse var mı?)
  2. Ayrıca, Doku canlılığını ölçüyorum – nekroz var mı, sınırı ne kadar?
  3. Ayrıca, Yara akıntısını analiz ediyor, kültür aldırıyoruz.
  4. Eğer damar ya da lenf tıkanıklığı da varsa (bu tarz yara açılmalarını kolaylaştırır), bunu da tedaviye dahil ediyorum.

Sonrasında:

  • Enfeksiyon kontrol altına alındıysa,
  • Yara sınırları netleştiyse,
    ➡️ Ameliyat düşünebiliriz.
    Ancak bazen sadece ameliyat değil, özelleşmiş yara bakımı + lenf drenajı + yara besleyici tedavilerle doku kendi kendine de toparlar.

Bacakta Geçmeyen Morluklar Neden Olur?

Hocam merhaba, mesajımı görür müsünüz bilmiyorum ama size Mardin’den yazıyorum. Temmuz ayında düştüm ve her iki bacağımda morarma meydana geldi fakat morluklar geçmiyor. Cildiyeye gittim bana demir takviyesi alırsan geçer dedi. Beni bu konuda yönlendirirseniz mutlu olurum. Şimdiden teşekkür ederim.

Cevabımız:

Öncelikle geçmiş olsun. Temmuz ayında bir düşme sonrası her iki bacağınızda morluk oluşmuş ve aylar geçmesine rağmen bu morluklar hâlâ duruyorsa, bu durumun basit bir çürük olmadığını düşünmemiz gerekir.

📌 Bir çarpma sonrası oluşan morarma genellikle 1-2 hafta içinde açılarak sararır ve yok olur. Ancak sizde aylarca geçmemesi, şu olasılıkları gündeme getirir:

🔍 Morlukların Geçmemesinin Nedenleri Neler?

  1. Damar Zayıflığı veya Kılcal Damar Kaçakları:
    Düşme, altta zaten zayıf olan damar yapısını bozmuştur. Bu da kılcal damar çatlaması, cilt altına kan sızması ve morluk şeklinde kalıcı lekeler yapar.
  2. Cilt Altı Hematom (pıhtı birikimi):
    Travmadan sonra küçük bir kan birikintisi kalmıştır. Eğer dağılmazsa, cilt altı sertlik ve koyu renkli leke olur.
  3. Venöz Yetmezlik (Toplardamar Zayıflığı):
    Eğer bacak damarlarında gizli bir varis ya da dolaşım bozukluğu varsa, travma sonrası bu durum artar. Bu da morluk, şişlik, yorgunluk hissi ve geç iyileşme yapar.
  4. Demir Takviyesi Konusu:
    Evet, bazı anemi (kansızlık) türlerinde cilt solgunlaşır ve çarpmalar daha kolay morarma yapar. Ancak sizdeki durum demir eksikliğinden çok, damar yapısıyla ilişkilidir. Sadece demir kullanmak çözüm olmaz.

👨‍⚕️ Ben Ne Öneriyorum?

Bu tür vakalarda, düşmenin yarattığı ilk hasar kadar, vücudun bunu nasıl onardığı da çok önemlidir. Ben bu tip morarma şikâyetlerinde şunları yapıyorum:

  1. Bacak damarlarına Doppler ultrasonu – varis ya da venöz kaçak var mı diye bakıyorum
  2. Cilt altı dokunun canlılığına bakıyorum – damar, lenf ve renk analizi
  3. Gerekirse renkli görüntüleme ile pıhtı ya da hematom kalıntısı var mı diye kontrol ediyorum
  4. Kılcal damar zayıflığı varsa, ona özel damar güçlendirici tedaviler, mezoterapi veya gerekirse damar içi destek veriyorum

✅ Ne Zaman Geçer?

Eğer altta yatan bir dolaşım bozukluğu yoksa, morluklar 1-2 ayda kendiliğinden solar. Ancak 3 ayı geçtiyse ve görüntü değişmiyorsa, bu bölgedeki dokuya profesyonel destekle müdahale etmek gerekir.

Antidepresan Sonrası Üst Baldırda Geçmeyen Ağrı ve Morarma

Hocam merhaba Youtube’da sıkıntımı araştırırken sizin videonuza denk geldim. Ağır antidepresan ilaç kullanımına bağlı üst bacağımda kaşıntı arkasından morarma oldu, onlar geçti ama acısı kaldı. 2 yıl oldu üst baldırım eti dokunduğum an acıyor nereye gitsem, korkmalı mıyım? Size danışmak istedim, umarım cevap verirsiniz şimdiden teşekkürler.

Cevabımız:

Antidepresanlar bazı kişilerde cilt altı sinir uçlarında duyarlılık artışı, damar genişlemesi ya da mikrosirkülasyon (kılcal damar) bozuklukları yapar. Sizin bahsettiğiniz gibi:

  • İlk olarak kaşıntı,
  • Sonra morluk,
  • Ardından da 2 yıl geçmesine rağmen hala süren dokunmaya bağlı ağrı durumu varsa, burada olay sadece kas ağrısı değil, sinir ve damar temelli bir hassasiyettir.

❓ Bu Durumda Ne Olabilir?

📌 1. Sinir uçlarında hassasiyet (nöropatik ağrı):
Uzun süreli antidepresan kullanımı sonrası bazı bölgelerde, özellikle uyluk (üst baldır) gibi yoğun sinir liflerinin geçtiği yerlerde hassasiyet, iğne batması, dokununca acıma gibi şikayetler olur.

📌 2. Kılcal damar düzeyinde zedelenme:
İlaçlara bağlı kılcal damar geçirgenliği artar. Bu da mikroskobik düzeyde cilt altı hasara ve kronik ağrıya neden olur.

📌 3. Miyofasyal ağrı sendromu:
Üst bacak kaslarının (özellikle kuadriseps) yüzeyine yakın liflerinde oluşan tetik noktalar, sürekli ağrı ve yanma hissi yapar.

⚠️ Korkmalı mısınız?

Hayır, bu durumda hemen korkmanız gerekmez ama “geçer diye beklemeye devam etmek” de doğru olmaz. Çünkü 2 yıl geçmiş ve ağrı hâlâ varsa, bu durum kronikleşmiş demektir. Erken ve doğru müdahale ile bu ağrıyı ortadan kaldırmak mümkündür.

👨‍⚕️ Ben Ne Yapıyorum?

Bu tarz durumlarda önce detaylı bir fizik muayene yapıyorum. Ardından:

  1. Yüzeyel damarlar ve sinir hatlarını ultrasonla inceliyorum.
  2. Cilt altı dokunun kanlanması, ödem varlığı ve sinir duyarlılığı testlerini uyguluyorum.
  3. Eğer nöropatik (sinir temelli) ağrı varsa, ilaçsız sinir destek tedavileri ya da
    yüzeyel enjeksiyonlarla sinir blokajı uyguluyorum.
  4. Kas ya da fasyal zedelenme varsa, noktasal kas gevşetici uygulamalar ve manuel tekniklerle kalıcı rahatlama sağlıyorum.

📌 Sonuç olarak:

  • Bu geçici değil, kronikleşmiş bir ağrıdır.
  • Erken müdahale edilirse tamamen ortadan kalkar.
  • İyi haber: Genellikle bu tarz ağrılar ameliyat gerektirmez, doğru teknikler yeter.
Kronik venöz yetmezlik ülseri tedavisi
Venöz yetmezlik yara resmi

Diyabetik Ayak Yarası İlerlemeden Bacak Kesilmesini Önlemek Mümkün mü?

Hocam kayınvalidem 1 ay önce diyabete bağlı yaralarını temizletti. Her gün pansuman a gidip gelmesine rağmen enfeksiyon oluştu. 10 gün önce enfeksiyona bağlı ampütasyon ameliyatı oldu iki parmağı kesildi.

Hocam hastanede yatıp tedavi olmasına rağmen hiçbir olumlu sonuç alınmadı. Bugün de bacağının kesileceği söylendi. Hocam lütfen bir dönüş yapın, nasıl muayene alabilirim kayınvalidem için?

Cevabımız:

Diyabete bağlı ayak yaraları, damar yapısı zayıflamış, cilt altı dokuları oksijenlenemeyen ve enfeksiyonla savaşamayacak hale gelmiş dokularla birlikte oluşur. Eğer bu süreç zamanında damarsal olarak değerlendirilmezse, ne kadar pansuman yapılırsa yapılsın kök neden tedavi edilmediği için enfeksiyon ilerler ve ampütasyon riski doğar.

📌 Parmak ampütasyonu yapılması, aslında enfeksiyonu sınırlama amacı taşır. Ancak damar kanlanması kötü ise bu işlem enfeksiyonu durdurmak yerine daha da derine çeker.

Eğer şu an bacağının kesilmesi düşünülüyorsa, bu kayıp öncesi son bir damar cerrahisi değerlendirmesi mutlaka yapılmalıdır. Çünkü:

❗ Hastanede Olup da İyileşmeyen Diyabetik Ayaklarda En Çok Atlanan Nokta:

  • ➡️ Bacak damarlarında ciddi tıkanıklık veya kaçak vardır ama fark edilmemiştir.
  • ➡️ Venöz ya da arteriyel doppler yeterince detaylı yapılmamıştır.
  • ➡️ Yaranın oksijenlenmesi yetersizdir, doku beslenemez.
  • ➡️ Enfeksiyon, bu zayıflığı fırsat bilerek ilerler.
  • ➡️ “Tedavi olmuyor” gibi görünür ama aslında tedavi yanlış noktaya yönlendirilmiştir.

👨‍⚕️ Ben Bu Durumda Ne Yapıyorum?

  1. Bacağı ve yarayı tamamen açarak muayene ederim.
  2. Tüm damar yapılarını renkli doppler ve klinik testlerle analiz ederim.
  3. Enfeksiyonun hangi dokuya kadar ilerlediğini klinik + görüntüleme + kültür ile belirlerim.
  4. Gerekirse:
    Yeni nesil damar içi tedavi (glue ile damar kapama)
    Kılcal damar destek tedavisi
    Lenfödem varsa ödem tedavisi
    İleri yara bakımı ve antibiyotik rehberliği uygularım.

📌 Hedefim: Kesilmek üzere olan bacağı mümkünse kurtarmaktır. Zamanla yarışırız. Bu nedenle acil müdahale şarttır.

Kamyonet Çarpmasıyla Oluşan Ayak Yarasında Greft Gerekli mi?

Merhaba hocam, bu resimdeki ayak ananemin 85 yaşında ananeme geri geri gelen kamyonet çarptı. Sol ayak aşil tendondan popliteale kadar ezilmiş. Önce su topladı kızardı morardı en son simsiyah skar dokusu oluştu .13×20 cm. tarafından bütün deri opere edildi. Şu an kas ve tendonlar görünür vaziyette. Prc15 gün sonra kontrol önerdi:

1 pansumana devam ediyoruz

2 bactigras ile

Greft veya free flep düşünüyorlar. Yaptırma konusunda endişeliyiz. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz. Sizce ne yapalım, bize bu konuda yardımcı olabilir misiniz? Aydın’da yaşıyor ananem. Ananemde kalp yetmezliği var kalbin sol tarafında damara stent takıldı. Ayaklarında varis var. Yara akıntısı var.

Cevabımız:

85 yaşındaki bir hastada kamyonet çarpması sonucu oluşan bu derin doku yaralanması, sadece bir cilt problemi değildir. Kaslar ve tendonların açığa çıkması, skar dokusunun siyahlaşması ve yara akıntısının devam etmesi, olayın cilt altındaki kanlanma ve damar zedelenmesini de içerdiğini gösterir.

📌 Durumu özetleyelim:

  • Travma sonrası derin doku zedelenmesi var
  • Kas ve tendonlar görünür durumda
  • Yara alanı çok geniş: 13 x 20 cm
  • Varis mevcut – bu venöz dolaşımda zorluk demektir
  • Sol kalpte stent var – kalp yetmezliği riski
  • Hâlâ akıntı var – enfeksiyon olasılığı sürüyor

❗ Greft veya Free Flep Yapılmalı mı?

  • 🔎 Eğer yara zemini hâlâ nemli, canlı olmayan (nekrotik) dokularla kaplıysa, erken greft uygulaması başarılı olmaz.
  • 🔎 Kas ve tendonlar hala açıkta ve enfeksiyon riski devam ediyorsa, flep ameliyatı sonrasında da iyileşme güçtür.
  • 🔎 Ayrıca bu tür büyük greft ya da flepler ileri anestezi gerektirdiği için, kalp hastalığı olan ileri yaştaki bireylerde risklidir.

👨‍⚕️ Ben Bu Gibi Vakaları Nasıl Yönetiyorum?

  1. Öncelikle damar kanlanmasını detaylı olarak ultrason eşliğinde değerlendiriyorum
    – Arter (atardamar) ve venöz (toplardamar) sistem
  2. Yaranın zeminini temizliyor, canlılığı artırmak için özel pansumanlar uyguluyorum
    – Bactigras iyi bir başlangıç ama tek başına yeterli olmaz.
  3. Eğer yara hala nemli ve enfeksiyon riski taşıyorsa:
    “Negatif basınçlı vakum tedavisi” (VAC) uygundur.
    ➤ Bu yöntemle dokuların granülasyonunu (yenilenmesini) sağlıyoruz.
  4. Yara küçülüp doku canlılığı arttığında greft için uygun zemin oluşturuyoruz.
    ➤ O zaman lokal anestezi ile minimal girişimle ince greft veya flep uygundur.

🔍 Şu Anda Greft Kararı İçin Erken mi?

Evet, anlattığınız tabloya göre henüz greft/flep için zemin hazır değil.
Önce doku canlılığını artırmak, enfeksiyonu kontrol altına almak ve damar kanlanmasını güçlendirmek gerekir. Sonra en az riskli seçenek belirlenmelidir.

  • ✅ Ayağın güncel fotoğraflarını (yara açıkken, farklı açılardan)
  • Stent, kalp raporları ve varsa yara kültür sonuçları
  • ✅ Kullanılan ilaç listesini
  • bana ulaştırabilirseniz, ilk değerlendirmeyi uzaktan yapabiliriz.

📨 Bunu telefonla ya da WhatsApp üzerinden yardımcılarım aracılığıyla yönlendirebiliriz.

Vaskülit yara hastalığı

Kılcal Damar Tıkanıklığına Bağlı Ayak Kangreni

Yaş 74.  55 yıl aralıksız sigara kullanımı. Koah hastası Göğüs doktoru, Kalp damar işlem doktoru 12 şubatta 2 kalp 1 ayak olmak üzere stent konuldu. Taburcu olduktan sonra şiddetli ağrılar sonucu tekrar hastaneye yatış yaptı. Doktoru ana damarlarda sıkıntı olmadığını, sigaraya bağlı dolaşım bozukluğu olduğunu ve kılcal damarlara müdahale edilemediğini söyledi. Yürüme güçlüğü devam etti. Parmaklarda yağ pıhtısı oluştuğunu, kan pıhtısı olsaydı tedavinin daha iyi olacağını ve ayak merkezine yönlendirerek Kangren başlangıcı teşhisi koydu. Tedavisinde hastanın akciğerlerinde plaklar olduğu için ozon ve oksijen tedavisini kaldıramayacağı söylendi. Elektro frekans uygulaması hastaya düşük dozda uygulandı. Ağrılar şiddetlendi ve ayaktaki morarmalar ciddi derecede arttı. Şekere bağlı yaralar oluştu. Yara akıntısı var.

Cevabımız:

Bu hastamızda, neredeyse tüm damar sistemini etkileyen çoklu risk faktörleri bir araya gelmiş durumda:

  1. Uzun süreli sigara kullanımı: Kılcal damarlar başta olmak üzere tüm damar yapısını tahrip eder.
  2. Diabetes mellitus (şeker hastalığı): Doku iyileşmesini engeller, yara oluşumunu kolaylaştırır.
  3. KOAH: Akciğerler yeterince oksijen sağlayamaz, bu da doku yenilenmesini geciktirir.
  4. Yaş: 74 yaşta damar elastikiyeti ciddi şekilde azalmıştır.
  5. Stent uygulaması: Ana damarlardaki kritik sorun çözülmüş ama kılcal sistem hâlâ zayıf kalmıştır.

❗ Şu anki durum ne anlama geliyor?

  • Kılcal damar tıkanıklığı nedeniyle yeterli kan akışı sağlanamıyor
  • Morarma ve şiddetli ağrılar, dokunun oksijen alamadığını gösteriyor
  • Yara akıntısı ve parmakta kangren başlangıcı, geri dönüşsüz doku ölümü riskinin başladığını işaret ediyor
  • Kan pıhtısı yerine yağ pıhtısı oluşumu, damar duvarı zedelenmesinin ileri seviyede olduğunu gösteriyor

📌 Müdahale Edilemez mi?

Evet, klasik anlamda kılcal damarlara doğrudan stent ya da balon olmaz. Ancak…

Ben bu tür hastalarda “mikrosirkülasyon tedavileri” ve “doku destekleyici özel damar uygulamaları” ile bu süreci tersine çevirebiliyorum. Çünkü mesele sadece stent değil, damar yeniden çalışmalıdır.

👨‍⚕️ Ben Bu Durumda Ne Yapıyorum?

  1. Ayak damarlarını, cilt altı mikrosirkülasyonu ve canlılığı özel cihazlarla analiz ediyorum
  2. Yaranın enfekte olup olmadığını ve ne kadar derine ilerlediğini inceliyorum
  3. Eğer ana damar açık ama kılcallar ölü durumdaysa:
    ✅ Damar içi ozonsuz özel destek serumları ile dokulara can verme
    Nöral terapi, lenfatik drenaj, lokal oksijenlendirme yöntemleri
    ✅ Şeker hastalarına özel yara pansuman protokolleri
    Parmakta kangren ilerlemeden sınırlandırma teknikleri uyguluyorum

📌 Amaç: Ayakta tam kesim olmadan, en az hasarla ve en az riskle iyileşmeye yön vermek.

⚠️ Ozon ya da hiperbarik tedavi alamıyorsa ne olur?

Bu çok sık karşılaştığım bir durumdur. KOAH’lı ya da kalp yetmezliği olan hastalara standart oksijenli destekler verilemez.
Ama ben bu hastalara damar içi oksijensiz çözüm yöntemleriyle, kontrollü lokal tedavilerle başarı sağlıyorum.

🩺 Ne Zaman Harekete Geçmeli?

Ayak morarmışsa, parmak kangren başladıysa, yara akıntısı varsa – beklemek, dokunun daha fazla ölmesine neden olur.
📌 Bazen yanlış bir pansuman bile bacağın tamamen amputasyonuna neden olur.

Yara akıntısı tedavi edilmelidir.
Güdük ve yara akıntısı

Radyofrekans Sonrası Yüzde Leke, Kızarıklık ve Pütürlenme

Hocam merhaba Yüzümde ince kılcal damar olduğundan rahatsızlık duydum ve kalp damar cerrahi hekimine gittim radyofrakans yöntemiyle tedaviye başladık cildim çok hassas özellikle yüz bölgem yara geç iyileşiyor. İlk seans başta kızardı sonrasında yara oldu leke kaldı iğne ucu dokunulan yerler pütür pütür oldu tedavi yapılan yerler daha belirginleşti kırmızı kırmızı görünüyor tabiri caizse harita gibi oldu yüzüm 3 hafta oldu yani geçer mi daha bekleme mi lazım, aceleci mi davranıyorum, bunlar olası şeyler mi lütfen?

Cevabımız:

Öncelikle şunu söylemeliyim:
🔎 Radyofrekans uygulaması, kılcal damarların yüksek ısıyla pıhtılaştırılarak yok edilmesini amaçlar. Ancak bu işlem, cildin yüzeysel katmanlarını da etkiler.
📌 Hele ki hassas ve zor iyileşen bir cilt yapınız varsa, yanıt süresi uzar ve bazı bölgelerde lekelenme, pütürleşme, geçici harita görünüm oluşturur.

🕒 3 Haftalık Süreçte Neler Olabilir?

  • ✅ İlk günlerde: Kızarıklık ve ödem (normal)
  • ✅ 3-7 gün sonra: Küçük kabuklanmalar, pütürleşme, hafif yara görünümü (bazı ciltlerde olur)
  • ✅ 2-3 hafta sonra: Renk açılmaya başlar, ama bazı bölgelerde kızarıklık hâlâ sürebilir

👉 Siz şu an 3. haftadasınız ve yüzünüzde kızarıklık, pütürlük ve yer yer daha belirgin damar görünümü tarif ediyorsunuz. Bu durumda;

  • Acele etmiyorsunuz,
  • Ama henüz nihai sonucu da görmüyorsunuz.

❗ Neden Daha Kızarık ve Belirgin Görünüyor Olabilir?

  1. Yüzeysel cilt dokusunda ısıya bağlı mikroskobik travma oluşur.
  2. Lokal ödem nedeniyle damarlar geçici olarak daha belirginleşir.
  3. Cildin iyileşme süreci yavaşsa, lekeler ve kızarıklık daha uzun kalır.
  4. Güneş ışığına maruz kalmak ile kızarıklıklar artar.

👨‍⚕️ Bu Durumda Ne Öneriyorum?

  • ✅ Cildi rahatlatacak antiinflamatuar, nemlendirici ve koruyucu ürünler uygundur.
  • Güneşten kesinlikle korunmalısınız (SPF 50+ koruyucu mutlaka olmalı).
  • Yeni seansa karar vermeden önce bu hasar tam olarak dinmelidir.
  • ✅ Eğer 6-8 hafta sonunda hâlâ leke ve damar görünümü belirginse,
  • ➡️ İkinci bir seans yerine başka yöntem (lazer, IPL, damar içi destek tedavisi) uygundur.

📌 Yani kısaca…

🕒 Henüz erken bir dönemdesiniz.
💡 Vücudunuz iyileşiyor ama zamana ihtiyacı var.
🛑 Şu anda yeni işlem yaptırmamalı, cildinize bakım ve koruma vermelisiniz.
🧴 Uygun krem ve takviyeleri birlikte belirleyebiliriz.

Diyabetik Ayakta Titreme ve Kemiğe Ulaşan İltihap

Hocam iyi akşamlar babamın diyabetik ayak sorunu var. İltihap kemiğe ulaştı mı belli değil daha ve titremesi oluyor nöbet gibi, doktoru da bir şey dememiş haftada bir oluyor. Ne yapmamız lazım, titremeleri olduğunda ateşi olmuyor titrerken ama vücudunda iltihap var. Yara akıntısı var.

Cevabımız:

📌 Diyabetik ayak yarası zaten başlı başına dikkatle yönetilmesi gereken bir durumdur. Eğer iltihap kemiğe ulaştı mı belli değil diyorsanız, burada söz konusu olan şey:

🔴 Osteomyelit (kemik enfeksiyonu) olabilir.
Bu durum, doğru tedavi edilmezse:

  • İltihap kemiğe yayılır,
  • Antibiyotikler artık etkisiz kalır,
  • Enfeksiyon kana karışır,
  • Titreme ve bilinç bulanıklığı gibi sistemik belirtiler başlar.

🔍 Babada Neler Gözlemleniyor?

  • Yara akıntısı var
  • Vücudunda iltihap mevcut
  • Titreme atakları haftada bir oluyor
  • Ateşi olmuyor, ama bu durum bağışıklığı baskılanmış hastalarda sıktır.
    ➡️ Özellikle yaşlı, diyabetli ve uzun süredir enfeksiyonla mücadele eden hastalarda ateş olmadan titreme çok tehlikelidir.
    ➡️ Bu, subklinik sepsis başlangıcı (gizli enfeksiyon yayılımı) demektir.

⚠️ Nöbet Gibi Titremeler Nedir?

Bu titremeler, büyük ihtimalle:

  • Enfeksiyonun kana yayılmasına vücudun verdiği cevap
  • Ya da şekerin düşmesi ya da yükselmesiyle ortaya çıkan metabolik nöbet benzeri tablodur.

📌 Ama kesin olan şu:
İltihap kontrol altına alınmadan bu durum geçmeyecek, hatta zamanla daha da ağırlaşacaktır.

👨‍⚕️ Bu Aşamada Ben Ne Yapıyorum?

  1. Yara ve çevresindeki kemiği radyolojik olarak görüntülüyorum (MRI veya nükleer tıp ile)
  2. Yaradan kültür alıp antibiyogram testleri ile doğru antibiyotik planlaması yapıyorum
  3. Eğer damar sorunu varsa, yara neden iyileşmiyor? diye bakıp
    ✅ Ameliyatsız damar onarımı,
    ✅ Yara yatağını destekleyici özel tedaviler,
    ✅ Enfeksiyonu baskılayacak damar içi solüsyonlarla müdahale ediyorum

📍 Size Ne Öneriyorum?

  • ➡️ En kısa sürede babanızı detaylı değerlendirmek gerekiyor.
  • ➡️ Kemiğe ulaşıp ulaşmadığı, titremenin enfeksiyonla mı ilişkili olduğu, ve yaranın damar beslenmesi durumu önemlidir.
  • ➡️ Erken müdahale ile hem bacak kaybı önlenebilir, hem de hayati risk ortadan kaldırılabilir.

Buerger Hastalığında Ayak Kesilmeden Nasıl Tedavi Edilir?

Doktor Bey size ulaşmak istiyorum. Babam Burger hastası. İki ayağında da yaralar çıktı. Doktor, bir ayağında ayak parmakları kesti. Diğer ayağını kaybetmek istemiyoruz. Tedavi için nasıl ulaşabilirim, lütfen yardımcı olun, iletişim numarası veya klinik adresi verir misiniz?

Cevabımız:

Sevgili hastam,
Babanızın Buerger hastalığı (Tromboanjitis Obliterans) gibi ciddi bir damar hastalığı ile mücadele ettiğini duyduğum için sizi çok iyi anlıyorum. Bu hastalık genellikle sigara kullanımı sonrası küçük ve orta çaplı damarların iltihabi tıkanmasıyla ortaya çıkar ve doğru zamanda müdahale edilmezse ampütasyon (kesilme) riski çok yüksektir.

Ama doğru yöntem ve kişiye özel tedaviyle, bu hastalıkta bacağın kaybı çoğu zaman önlenebilir.

📌 Size Nasıl Yardımcı Olabilirim?

Ben, Buerger hastalığı gibi zor vakalarda:

  • Bacak damarlarını ultrason ve ileri tekniklerle birebir inceliyorum
  • Damar tıkanıklığına yönelik ameliyatsız yeni nesil tedaviler (glue, mikro-damar destek uygulamaları) uyguluyorum
  • ✅ Yaraların beslenmesini artırmak için doku destekleyici ve oksijensiz özel yöntemlerle çalışıyorum
  • ✅ Enfekte veya geç iyileşen yaralara özel gelişmiş yara bakımı ve lenfatik destek protokolleri uyguluyorum

📌 Babanızın ikinci bacağını kurtarmak için zaman kaybetmeden müdahale edilmesi gerekir.

Tanı Konulamayan Ayak Yarası Neden İyileşmez?

İyi günler doktor bey ben Hatay’dan yazıyorum. Babamın ayağında büyük bir yara oluştu. Birçok hastaneye gittik, araştırma hastanelerinde geçti bir yılımız ama ayağındaki yaraya bir tanı koyamadılar. Tahlilleri hep temiz çıktı, antibiyotikler yazıp eve gönderdiler sürekli ama babam çok ağrılar çekiyor, uyuyamıyor, yürüyemiyor. Yarası gittikçe büyüyor ve elimizden hiçbir şey gelmiyor. İnternete gidebileceğimiz daha iyi doktorlara bakarken sizin adınızla karşılaştım ve yazdım lütfen bana geri dönüş yapar mısınız?

Cevabımız:

Öncelikle şunu bilmenizi isterim:
📌 Bir yıl boyunca yapılan tetkikler temiz çıktığı hâlde yara ilerliyorsa, bu durum “temiz” değil, “yetersiz değerlendirme” anlamına gelir.
Çünkü yara varsa, mutlaka altta bir neden vardır:
Damar tıkanıklığı mı?
Lenf sıvısı kaçağı mı?
Gizli enfeksiyon mu?
Sinirsel beslenme bozukluğu mu?
Otoimmün, vaskülit benzeri cilt hastalığı mı?

🔍 Yara Neden Büyüyor ve Ağrı Artıyor?

Babanızın yarası:

  • Gitgide büyüyor,
  • Şiddetli ağrı yapıyor,
  • Gece uykusunu bozacak seviyeye geldi,
  • Ve yürüyemez hale geldiyse, bu tablo damarsal ve nöropatik (sinir kaynaklı) bir süreçle iç içe geçmiştir.

📌 Özellikle şeker hastalığı, gizli damar tıkanıklığı, venöz yetmezlik ya da kılcal damar bozukluğu olan hastalarda yaralar geç iyileşir, enfeksiyon sürekli tekrar eder ve antibiyotikler geçici etki eder.

👨‍⚕️ Ben Bu Gibi Hastalarda Ne Yapıyorum?

  • Bacağın damar yapılarını doppler ultrasonla detaylı inceliyorum
  • Cilt altı dolaşım, damar basıncı, lenf drenajı gibi detaylara bakıyorum
  • ✅ Yara yatağını açıp, canlılık – ölü doku – enfeksiyon analizi yapıyorum
  • ✅ Eğer altta damar ya da lenf problemi varsa, hemen:
  • Ameliyatsız damar onarımı
  • Yapıştırıcı (glue) yöntemleri
  • Lenfödem ve yara bakımı tedavileri başlatıyorum

📌 Yara artık ilerlemeden, doğru yöntemle durdurulmalı. Sürekli pansuman ve antibiyotik değil; nedenine yönelik müdahale gerekir.

Tip 2 Diyabet ve Varis Hastalığı Birlikte Olursa Ne Yapmalı?

Saygıdeğer Dr. Ahmet Akgül Hocam, sizin varislerde ameliyatsız narkozsuz yeni teknikle tedavi ettiğiniz TV ve Internet de gördüm. Doktor geçen sene bana Diyabet Tip 2 tanısı koydu. 1,80 boy, 115 kg, 243 Glukoz. Metformin tedavisi önerdi. Bendeniz metformin kimyasal yapı ve yan etkilerinden dokunabileceğinden hemen perhize başlayarak ve şekeri radikal keserek kış dönemiyle birlikte şeker krizi zannederek titreme soğuk algınlığı metformin kısa kullanmaya başladım. Soğuk algınlığı ile üşütme metformine ara verdim ve Aspirin Complex C psydöphederin/Gelo Revoice psydophöderin /Wick Surubu pydophöderinli kullandım. Muazzam bir uyku ve yorgunluk, bitkinlik, korku.

Diyabet Tip 2 yeni olarak beslenme de ve metformin olsa gerek yemek açlık krizi aynı zamanda mide bulantı ve şekeri den isteksiz oluştu derken 2 ay içinde 10 kg verdim. Arttı 2 ay sonra yine bir soğuk algınlığı 5 kg daha verdim. Şu an 100 kg düştüm, kendi inisiyatifi mi kullanarak endokrine gittim burada Vitamin D3 =4 çıktı, ki vücutta İltihaplanma CRP yüksek. Böbrek bezi testi de yapmak istediler çünkü parathormon 77 çıkmıştı ki ben Dexamethastonhemmtesti şekeri yine yükseltirdiyse yapmadım üzüldüğüm ev hekimim bunu kan tahlilinde görmedi. Sonuç şu an kilo 100 kg Glukoz 117 ve iltihaplanma azalmış. Sıvı çok almam gerek. 3 kez de ev yemekleri dendi. Hocam sol bacağım varisler, sağ bacak üst kısmında yağ toplarımı mı?

Cevabımız:

Şeker hastalığınız (Tip 2 Diyabet) kısa süre önce tanı almış ve siz bu tanı ile birlikte perhiz, yaşam değişikliği ve ilaç uyumu konusunda ciddi çaba göstermişsiniz. Bu yaklaşım çok kıymetlidir ve kilo kaybınız da bu sürecin olumlu sonucudur.

📌 Metformin gibi ilaçlar, bağırsaklarda emilimi değiştirip iştahı azaltır, mide bulantısı yapabilir. Bu da ilk başlarda kilo kaybını destekler. Ancak, kilo verirken dikkatli olunmalıdır, çünkü ani kayıplar bazen kas kitlesi kaybı, besin eksikliği ve dolaşım problemleriyle de sonuçlanabilir.

🔎 Kısaca Bugünkü Durumunuz:

  • Tip 2 diyabet: Şu an glukoz 117 ile iyi seyrediyor
  • 15 kilo kayıp: Faydalı, ama mutlaka kas, sıvı ve vitamin dengesiyle desteklenmeli
  • D vitamini: Düzeyiniz 4 – bu ciddi eksikliktir
  • Parathormon (PTH): 77 çıkması, bu eksikliğe ikincil bir yanıt olabilir
  • CRP yüksekliği: Vücutta iltihabi bir süreç varmış, ama azalmış olması çok olumlu

⚠️ Önemli Noktalar:

  1. D vitamini düzeyiniz çok düşük. Bu durumda:
    • Kas ağrıları,
    • Yorgunluk,
    • Sinir sisteminde dengesizlik,
    • Bağışıklık düşüklüğü,
    • Hatta damar duvarlarının zayıflaması görülebilir.
      ➤ Mutlaka düzenli D vitamini desteği alınmalı. (D3 + K2 içeren damla veya ampul önerilir.)
  2. Parathormon yüksekliği, genellikle D vitamini eksikliğine bağlı olarak yükselir. Bu yüzden bu değerin tek başına yorumlanması yanıltıcı olur.
  3. Evde kullanılan soğuk algınlığı ilaçları (psödoefedrin içerenler), geçici olarak şeker seviyenizi yükseltmiş olabilir ve kalp-damar sistemini de geçici zorlayabilir.

🔴 Peki Bacaklardaki Durum Nedir?

“Sol bacağımda varisler var, sağ bacak üst kısmında yağ topları mı var?” demişsiniz.
Bu sorunuz, bacak dolaşımı ile ilgili önemli bir değerlendirme gerektiriyor.

📌 Muhtemel senaryolar:

  1. Sol bacakta varis varsa, bu bölgedeki toplardamarlar görevini tam yapamıyor olabilir. Bu durum:
    • Ağrı,
    • Gece krampları,
    • Yorgunluk,
    • Mor damarlar ve hatta ilerleyen dönemlerde yara açılması gibi sorunlara yol açabilir.
  2. Sağ bacak üst kısmında yağ topları gibi hissettiğiniz bölge, şu olabilir:
    • Lokalize lipom (iyi huylu yağ bezesi),
    • Lenfödem başlangıcı,
    • Cilt altı fibrozisi,
    • Venöz staz sonucu ödemli doku birikimi

👨‍⚕️ Ne Yapmalısınız?

  • ✅ Öncelikle bacaklarınızdaki damar sistemini ayrıntılı bir Doppler ultrason ile değerlendirmek gerekiyor.
  • ✅ Özellikle hem varis hem de şeker hastalığı olan kişilerde bu değerlendirme hayati önem taşır.
  • ✅ Yüzeyel varislerin teşhisi ve tedavisi için radyofrekans, lazer ya da yapıştırıcı (glue) yöntemler uygundur.
  • 📌 Ben bu tedavileri ameliyatsız, narkozsuz ve yürüyerek taburcu olacak şekilde uyguluyorum.

Diyabetik hastalıklarda yara tedavisi ayrıntıları için lütfen tıklayınız

Yara Hastalıkları ve Tedavileri için ayrıntılı bilgiye ulaşmak için lütfen tıklayınız  

Yara hastalığı ve “tedavisi yok, bu hastalıkla yaşamaya alış”  denilen hastaların tedavi sonrası yorumlarını okumak için lütfen tıklayınız  

Prof. Dr. Ahmet AKGÜL’ün özgeçmişine ulaşmak için lütfen tıklayınız

İletişim ve Randevu için lütfen tıklayınız   

SON YAZILAR

İçindekiler [Gizle]